İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya (P5+1 ülkeleri) arasındaki nükleer müzakerelerde nihai anlaşma için hedef tarihin 7 ay uzatılmasının ardından ABD Kongresindeki özellikle Cumhuriyetçi kanattan "İran'a yönelik yeni yaptırımlar getirilmesi ve Kongrenin bu süreçte daha fazla söz sahibi olması gerektiği" yönünde sesler yükselmeye başladı.
ABD'de bu ay başında yapılan Kongre ara seçimlerinin ardından Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisindeki çoğunluklarını korumuş, Senato'da da çoğunluğu Demokratların elinden almayı başarmıştı. Kongrenin İsrail'in çizgisine daha yakın olan Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçmesiyle yeni dönemde Kongreden yönetimin İran'a karşı yumuşak bir politika izlediği, çok taviz verdiği ve "bu ülkeyi hizaya getirmenin tek yolunun, Tahran'a karşı daha fazla yaptırım ve daha agresif olmaktan geçtiği" yönünde eleştiri ve uyarıların sayısında da artış olması bekleniyor.
Senatodaki Demokrat Çoğunluk Lideri Harry Reid, bugüne kadar İran'a yeni ve daha güçlü yaptırımlar getirilmesini öngören tasarı girişimlerini, yönetimin de uyarılarıyla uluslararası nükleer müzakerelere zarar vermemek için Senato gündemine almamıştı ancak şimdi Cumhuriyetçi çoğunluklu Senatoda buna benzer tasarıların gündeme getirilmesi ihtimali yüksek.
Senato'da Cumhuriyetçilerin dış politika konusundaki üç etkili ismi John McCain, Lindsey Graham ve Kelly Ayotte, yaptıkları ortak açıklamada, müzakerelerin bir kez daha uzatılmasıyla birlikte Tahran'a yaptırımların da artırılması ve ABD ile İran arasında varılacak olası bir nihai anlaşmanın Kongrenin onayına sunulması gerektiğini belirtti. Üç senatör açıklamalarında, "Kongrenin her bir üyesi, nihai anlaşmayı gözden geçirme ve bu önemli dış politika kararı üzerinde oy kullanma fırsatına sahip olmalı" ifadesini kullandı.
"Kötü bir anlaşmanın Ortadoğu'nda nükleer silah yarışı başlatacağı" uyarısında bulunan senatörler, şöyle devam etti:
"Eğer P5+1 ülkeleri, İran'ın nükleer silah programını başarıyla söküp atan iyi bir anlaşmayı müzakere edebilirse (Kongrede) büyük bir oy desteği alacaktır. Ancak (anlaşma) yeni bir Kuzey Kore'nin yaratılmasının zeminini hazırlarsa karşı oy kullanacağız ve Kongrenin de böyle bir anlaşmayı reddedeceğini bekleyebilirsiniz. İran'ın nükleer arzuları sözkonusu olduğunda, en titiz politikanın teyit etmek ve asla güvenmemek olması gerektiğine kuvvetle inanıyoruz."
Ocak ayında açılacak yeni dönem Kongrede Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığını devralması beklenen Cumhuriyetçi Bob Corker da açıklamasında, müzakerelerin ardı ardına uzatılmasının ABD'nin müzakerelerdeki baskı gücünü zayıflatabileceği endişesini dile getirdi.
Corker, yönetimin bölgede ve dünyada daha fazla istikrarsızlık yaratacak kötü bir anlaşmayı kabul etmektense müzakere etmeyi sürdürmesi gerektiği görüşünü dile getirerek, "Kongre, herhangi bir nihai anlaşmanın hayata geçirilmesinden önce konuya müdahil olma fırsatına sahip olmalı ve müzakerelerin çökmesi durumunda daha sert yaptırımlar dahil alternatifleri hazırlamaya başlamalı" ifadesini kullandı.