ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye verilen hapis cezası kararı ile ilgili haberdelerden "derin endişe" duyduklarını belirterek, "Mursi'nin salıverilmesine çalışma yönünde bir sürecin önemli olduğuna inanıyoruz" dedi.
Psaki'ye, günlük basın toplantısında, Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi için "ülkede düşmanca eylemler yürütmek ve Hamas hareketiyle casusluk çalışmalarında bulunmak" suçlamasıyla verilen 15 günlük hapis cezası kararı soruldu.
Mahkemenin Mursi'yi tutuklama kararına yönelik haberden "derin endişe" duyduklarını belirten Psaki, Mısır'a çağrıda bulunmaktan da kaçınmadı. Psaki, "Spesifik cezalar konusunda konuşamam ama Mursi'nin salıverilmesine çalışma yönünde bir sürecin önemli olduğuna inanıyoruz. Bu süreç, kendisinin bireysel güvenliğine saygılı olmalı ve Mısır'daki kırılgan siyasi durumu dikkate almalı" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine, Mursi'nin kişisel güvenliği ve kendisine yönelik muamelenin son derece önemli olduğunu hem kamusal hem de özel alanlarda ifade ettiklerini kaydeden Psaki, keyfi tutuklamalara yönelik kaygılarını yineledi.
ABD "DARBE" DEMİYECEK
Obama yönetimi, ABD kanunlarının, kendilerine, Mısır'a olanları "darbe" olarak tanıma yükümlülüğü getirmediğine kanaat getirerek, Mısır'a yönelik yardımlarını devam ettirebileceğinde karar kıldı.
Dışişleri Bakanlığı ve diğer kurumlardan hukukçular tarafından, ABD'nın Mısır'a yardımlarının hukuki durumuna yönelik 3,5 hafta süren çalışma, Beyaz Saray'a sunuldu.
Amerikan basınına konuşan Amerikalı bir yetkili de çalışmayı dayanak göstererek, kanunların, Mısır'da olanların darbe olup olmadığına yönelik resmi bir tanımlama yapmasını gerekli kılmadığını belirterek, "Bunun ne darbe olduğunu ne de darbe olmadığını söyleyeceğiz, birşey söylemeyeceğiz" dedi.
Bu durum, ABD'nin Mısır'a yönelik yardımlarının devam edeceği anlamı taşıyor.
Dışişleri Bakanlığının günlük basın toplantısında konu sözcü Jen Psaki'ye soruldu. Psaki, "Kanunlarımıza uygun şekilde Mısır'a yardımların devam etmesinin, demokratik hükümete sorumlu bir geçişin ilerletilmesi hedefimiz açısından önemli olduğuna ve bunun ulusal güvenlik çıkarlarımızla uyuştuğuna inanıyoruz" dedi.
Mısır'ın bölgenin barış ve güvenliği için bir "istikrar sütunu" olduğunu belirten Psaki, istikrarlı ve başarılı demokratik dönüşüm geçiren bir Mısır'ın ABD'nin çıkarına olduğunu kaydetti. Psaki, "Yaptığımız incelemelere göre, kanunlarımız, bize, resmi bir tanımlama yapma yükümlülüğü getirmiyor. Dolayısıyla, Mısır'daki geçiş hükümetini, istikrara, demokratik bir sivil yönetime ve kapsayıcı bir hükümete tekrar kavuşmak için hızlı ve sorumlu bir dönüşüm yaşanmasını teşvik etme bağlamında, Mısır'a yardımları en iyi ne şekilde devam ettireceğimiz noktasında Kongre ile çalışacağız" diye konuştu.
Bunun kanunların gözardı edilmesi anlamına gelip gelmediğine yönelik soru üzerine Psaki, "Kanunları gözardı etmiyoruz. Bu, kanunlar altında neyin uygulanabileceğine dair bir inceleme. Kongre ile çalışmaya devam edeceğiz. Bu, yani Mısır ile ilişkilerimiz, sağladığımız yardımlar ve bu yöndeki kararlar devam eden bir süreç. Dolayısıyla, bugün bunun sonu değil" diye konuştu.
Psaki, bir soru üzerine, "Bu, bunu (darbe tanımlamasını) kullanmayacağız anlamına gelmiyor. Bu, bunun darbe olup olmadığına yönelik kamuoyuna bir açıklama yapmamız gerekmediği anlamına geliyor" ifadesini kullandı.