Avrupa Birliği, 19 Mayıs’ta yapılacak Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısında Türkiye'nin önüne koymaya hazırlandığı ortak pozisyon belgesinde, "en ciddi eleştiri"nin TSK'nın rolü konusunda yapıldığı belirtiliyor. Belgede ordunun yasalara aykırı bir şekilde siyasi nüfuz kullandığı iddia ediliyor.
Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Alman Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin AB üyeliğini reddetmesine ilişkin tartışmalar sürerken Türkiye ile AB arasında en üst düzey organ olan bakanlar düzeyindeki Ortaklık Konseyi, Salı günü Brüksel’de toplanacak. AB, toplantı için hazırlanan ortak pozisyon belgesinde "en ciddi eleştiri"nin TSK'nın rolü konusunda yapıldığı belirtiliyor. Belgede ordunun yasalara aykırı bir şekilde siyasi nüfuz kullandığı öne sürülüyor.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki en yüksek karar organı olan, bakanlar düzeyindeki Ortaklık Konseyi toplantısı, 19 Mayıs'ta Brüksel’de yapılacak.
ABHaber’e göre, AB'nin bu toplantıda Türk tarafına sunmaya hazırlandığı ortak pozisyon belgesinin taslağı şekillendi.
Avrupa Birliği, gelecek hafta Ortaklık Konseyi toplantısı için hazırlanan ortak pozisyon belgesinde, ordunun kanunlara aykırı bir şekilde siyasi nüfuz kullandığını savunuyor.
Taslak Ankara'ya çeşitli konularda uyarı, öneri ve övgülerden oluşuyor. En ciddi eleştiri ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rolü konusunda getiriliyor. Belgede ordunun kanunlara aykırı bir şekilde siyasi nüfuz kullandığı, üst düzey komutanların hem iç hem de dış politika konularında yetkilerini aşan açıklamalar yaptıkları öne sürülüyor.
SİYASİ REFORMLAR YETERSİZ
Savunma harcamalarının parlamento tarafından denetiminin kuvvetlendirilmesi gerektiğine dikkat çekildiği belgede siyasi reformlara ilişkin olarak da 2008 yılında siyasi reformlarda sağlanan ilerlemenin yeterli olmadığı belirtilirken Türk hükümetinin siyasi reformlara hız verme vaadinin ise memnunlukla karşıladığını dile getirildi.
Bu kapsamda yeni bir tam zamanlı başmüzakereci atanmasından duyulan memnuniyete de metinde yer verildi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ MEMNUNİYET VERİCİ
AKP hükümetinin yeniden gündeme getirdiği anayasa değişikliklerine de değinen AB, hükümetin anayasa değişikliği çabalarından memnuniyetini ifade ediyor.
Metinde hükümete, ilgili anayasa maddelerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Venedik Komisyonu'nun görüşleri çerçevesinde değiştirme çağrısı yapılıyor.
Ombudsmanlık konusunda ise, ilgili düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin not edildiği, ancak bu kurumun Türk yargı sistemine dahil edilmesi gerektiği belirtiliyor.
ERMENİSTAN'LA YAKINLAŞMAYA TAM DESTEK
Avrupa Birliği ortak pozisyon belgesi taslağında, AKP hükümetinin Güney Kafkasya ve Orta Doğu'da oynadığı etkin ve yapıcı rolden memnuniyet duyulduğunu ifade ediyor.
Benzer bir memnuniyet, söz konusu bölgesel konularda Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yakın siyasi diyaloğun varlığı nedeniyle de dile getiriliyor.
Ayrıca AB'nin, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme yönünde attığı adımlarda Türkiye'yi desteklediği ve iki ülkenin bu konuda 22 Nisan'da imzaladığı yol haritasını memnuniyetle karşıladığı bildiriliyor.
RUHBAN OKULU, EKÜMENİİK TARTIŞMASI
Taslakta dini azınlıkların ve Alevilerin, vakıf malları, üçüncü kişilere geçmiş malları ve gayrimenkulleri konusunda hukuki zorluklarla karşılaştığı hatırlatıyor. Ayrıca Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması ve ekümeniklik tartışmasının da yakından takip edildiği ifade ediliyor. Bu konularda bazı girişimlerin olmasının da memnuniyet verici olduğu belirtiliyor.
Kürtlerin kültürel hakları çerçevesinde TRT Şeş'in ve Ermenice yayın yapan bir radyonun kurulmasını memnuniyetle karşılayan AB, Rum azınlığın eğitim ve mülkiyet sorunlarını gündeme getiriyor.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesindeki değişikliği olumlu olarak değerlendiren AB, kamu görevlilerini basın özgürlüğüne saygı gösteremeye çağırıyor. Ayrıca internet sitelerine yasak girişimlerinden duyulan rahatsızlık dile getiriliyor.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: TSK, KENDİ GÖREV ALANI İÇİNDE ÇALIŞIYOR
Başbakan Erdoğan, Polonya temaslarında AB üyeliği için TSK'nın "hükümet üzerindeki etkisinin azalması gerektiği" yönündeki bir gazetecinin sorusuna tepki göstererek, "TSK, kendi görev alanı içinde çalışıyor" dedi.