Çin'de 1970'li yılların sonunda uygulanmaya başlanılan tek çocuk politikası ve ebeveynlerin geleneksel olarak erkek çocuklarını tercih etmesi, ülkedeki cinsiyet eşitsizliğinde büyük dengesizlik oluşturuyor.
Yapılan bazı tahminlere göre, 2020 yılında Çin'de eş bulamayan bekâr erkek sayısı yaklaşık 30 milyonu bulacak.
Çin'in uzun yıllardan beri dünyada kız-erkek sayılarında en dengesiz ülke olduğu belirtiliyor. Bu söylem Çin Ulusal Halk Meclisi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Chen Zhu'ya ait. Kısa süre önce Pekin'deki konuşmasında Chen, "Doğan erkek sayısının kız sayısına oranındaki sürekli artış eğilimi ilk derecede kontrol edilmesine rağmen, durum yine de ciddi. '12. Beş Yıllık Gelişme Planı'nın uygulanmaya başladığı 2010 yılından bu yana, söz konusu oran hâlâ yüksek seviyede bulunuyor ve düşüş hedeflenenin çok altında. 2012 yılında bu oran yine 117 oldu. '12. Beş Yıllık Gelişme Planı'nda ortaya konulan kız-erkek oranının 115'e düşürülmesi hedefine ulaşmak çok zor." dedi.
Çin Uluslar arası radyosunun haberinde, tek çocuk politikasının uygulanmaya başladığı 1980'li yılların başından itibaren, Çin'de doğan erkek sayısı kız sayısının üzerine çıkmaya başladığı ve bunun sürekli artış gösterdiği vurgulandı. Habere göre, bu sayı 2008 yılında zirve yaparak 120,56'ya çıktı. Kız-erkek nüfusunda uluslararası arenada genel kabul gören oran 103-107 arasında değişiyor. Ortalamalara bakıldığında Çin'de yeni doğan erkek sayısının kız sayısına oranının uzun zamandır ciddi bir dengesizlik gösterdiği görülebiliyor.
Kızlardan ziyade erkek isteyen Çinliler, hamilelik sürecinde yasak olmasına rağmen bir şekilde bebeğin cinsiyetini öğreniyor ve bebek eğer kız ise kürtajla aldırılıyor. Radyonun haberine göre, kız çocuklarını yaşama hakkından mahrum eden bu düşünce ve uygulama beraberinde erkeklerin eş bulamaması gibi bir dizi sosyal soruna da yol açıyor.
30 MİLYON ERKEK EŞ BULAMAYACAK
Yapılan bazı tahminlere göre, 2020 yılında Çin'de eş bulamayan bekâr erkek sayısı yaklaşık 30 milyonu bulacak. Çin Halk Üniversitesi Sosyal ve Nüfus Bilimi Fakültesi Başkanı Zhai Zhenwu, bu durumun sosyal hayat açısından önem taşıyan ciddi evlilik sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
Zhai, "Aynı yaş grubundan kız bulamayan erkekler daha küçük yaş grubundan kızlar arayacak. Böylece beş yıl sonra aynı yaş grubundaki kızlar daha büyük yaş grubundan erkeklerle evlenecek. Kentli erkekler köylerden kız arayacak. Köydeki erkekler ise dağlık bölgelerden kız arayacak, dağlık bölgelerdeki erkekler ise daha yoksul bölgelerden kız arayacak." diye konuştu.
Habere göre, bu süreç yaşanırsa sonunda en yoksul bekâr erkekler kalacak. Evlilik sorunu dışında, cinsiyet dengesizliği yaşlılık dönemine de büyük baskı oluşturuyor. Bazı uzmanlar, erkek ve kız sayılarındaki dengesizliğin yol açtığı sosyal sorunların önümüzdeki beş ile on yıl arasında daha net olarak ortaya çıkacağına dikkati çekti.
Haberde ayrıca, Çin'de 2011 yılından itibaren bebeğin cinsiyetinin gereksiz tespit edilmesi ve bebeğin cinsiyet nedeniyle aldırılmasına karşı özel uygulamalar başlatıldığı ve böylelikle erkek sayısının kız sayısına oranındaki yükseliş eğiliminin ilk derecede kontrol altına alındığı kaydedildi.
Radyonun haberinde, Çin Devlet Sağlık ve Nüfus Planlama Komitesi'nin geçen gün başlatılan yeni bir projeyle toplumun bu konudaki duyarlılığını arttırmak için yola çıktığı ifade edildi. "Kızların Hayallerini Gerçekleştirmesine Gönüllü Yardım Eylemi" projesi bütün toplumun kız çocuklarının yaşama hakkına ilgi göstermesini, cinsiyet eşitliğinin yayınlaştırılmasını ve doğan nüfusun cinsiyet yapısında denge sağlanmasını amaçlıyor.
SAATTE BİN 500 KÜRTAJ YAPILIYOR
Çin'de, ''tek çocuk politikası''nın da dahil olduğu doğum kontrol prosedürlerinde 336 milyon kürtaj yapıldı.
Çin Sağlık Bakanlığı'na göre, ülkede yılda 13 milyon yada saatte bin 500 kürtaj yapılıyor. Hükümet araştırmacıları, bu rakamın yüksekliğinin ''cinsel eğitim eksikliğinden'' kaynaklandığını savunuyor.
''Tek çocuk'' politikasının söz konusu kürtaj rakamlarına büyük etkisinin olduğu görülüyor. Resmi verilere göre, 1971 yılından beri Çinli doktorlar, sonlandırmaya ek olarak 196 milyon erkek ve kadını sterilize etti.
Devlete bağlı Bilim ve Teknoloji Araştırması Enstitüsüne göre, eşlerin yüzde 10'un da azı prezervatif kullanıyor.
Yetkililer, 2020'ye kadar 234 milyon Çinlinin 60 yaş üstü, 2050 yılı civarında ise her dört Çinliden birinin 65 yaş üzerinde olacağını tahmin ediyor.
Çinli uzmanlar ise tek çocuk politikasının er yada geç bir gün biteceğini söylerken, bu politikanın toplumda meydana getirdiği sorunların çok büyük olduğunu düşünüyor.
Çin'de doğurganlık oranı 1970'de yüzde 5,8 iken tek çocuk politikasının uygulanmaya başlamasının ardından bu oran, 1979'da yüzde 2,7'ye 2009'da ise yüzde 1,5'ye düştü.
Uzmanlar, özellikle çalışan insan gücü ile büyüme kaydeden ve dünyanın üretim merkezi haline gelmeyi başaran Çin'in tek çocuğu sürdürmeye devam etmesi halinde yaşlanan nüfusu ile ekonomik ve sosyal bağlamda sorunlar yaşanacağını dile getiriyor.
Ülkede evli çiftlerin ikisi de ailenin tek çocukları ise ikinci çocuk doğurmasına izin veriliyor. Tarım bölgelerinde ise ilk çocuk kız olursa ikinciye izin veriliyor. Ülkedeki azınlıkların da ikinci çocuk yapmasına müsaade ediliyor.
Öte yandan çok çocuk sahibi olmak isteyen aileler ise astronomik cezalar ödeyerek bu amaçlarına ulaşıyor. Bazıları ise ilk çocuğunu engelli gösterip, ikinci çocuk yapıyor.
