ABD son haftalarda skandallar ülkesi oldu. AP haber ajansı muhabirlerinin dinlenmesi, IRS adlı vergi kurumunun muhafazakarları başkanlık seçimleri öncesinde keyfi olarak sorguya alması ile 11 Eylül'de ABD'nin Bingazi Konsolosluğu'na yapılan saldırılardaki gerçeklerin kamuoyundan gizlenmesi gibi iddialara, iki yeni skandal daha eklendi. Önce Pentagon’a bağlı NSA istihbarat örgütü telefonları dinlendiği ortaya çıktı. Ardından ise Federal Soruşturma Ofisi’nin (FBI) son 6 yıldır Facebook, Youtube, Apple, Microsoft, Google gibi 9 büyük internet sitesine girenler ile e-mail yazışmalarını takip ettiği ortaya çıktı.
Google, Youtube, Microsoft, Paytalk, AOL, Skype, Apple, Facebook ya da e-mail yazışmaları yapan kitleleri takip eden FBI ile ülkenin en büyük telefon operatörlerinden olan Verizon’ı abonelerini dinleyen NSA’nın özel bir program ile halkı izlemeye aldığı ortaya çıktı.
Önce İngiliz gazetesi Guardian’da Pentagon’a bağlı istihbarat örgütü NSA’nın ülkedeki milyonlarca kişinin hangi numaralarla, ne sıklıkla ve ne süreyle görüştüğü bilgilerini GSM operatörü Verizon’dan mahkeme kararıyla temin ettiğini yazdı. Hufftington Post internet haber portalı ise istihbarat örgütünün, aynı şekilde diğer GSM operatörleri abonelerinin de dinlediğini savundu.
Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’a bağlı kriptoloji istihbarat örgütü Milli Güvenlik Ajansı’nın (NSA) ülkenin en büyük GSM operatörlerinden Verizon’un milyonlarca abonesini 3 yıl süreyle dinleme izni aldığı da belirtildi. FBI’nın ise internet kullanıcılarını son 6 yıldır takibe aldığı belirtiliyor. Ancak bazı uzmanlar FBI hem telefon hem de internetten yaptığı gizli takip ile dinlemenin 11 Eylül saldırılarının sonrasına kadar uzandığını bildiriyor.
Ulusal Güvenlik Ajansı adına yapılan fişleme ve dinleme programına PRISM adı verilirken bu dosyanın üzerinde ‘çok gizli’ ibaresi dikkat çekiyor. PRISM için yalnızca ‘‘özel istekler için kullanılabilir’’ ifadesine yer verilirken kamuoyu ile asla paylaşılmaması konusunda da uyarı olduğu dikkat çekiyor. 41 sayfalık dosyada programın 2007 yılında hayat geçirildiği de kaydediliyor.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından bazı büyük internet siteleri olaydan haberdar olmadıkları ve durumu kınadıklarını açıkladı. Hükümet ve Kongre ise telefon dinleme ve internette yürütülen takip olayını terörizmle mücadele için gerekli olduğunu savunuyor.
Beyaz Saray sözcüsü John Earnest, dinleme ve izleme yönetiminin terör ile mücadele etkin bir yöntem olduğunu savundu. Sözcü, ‘‘Terörle mücadele personeli, terörist faaliyetlerde olabilecek kimseleri tespit edebilmesi ya da şüphelilerin, teröristlerin diğer kişilerle teması olup olmadığının anlaşılabilmesi için gerekli. Bu ulusun güvenliği için de etkili bir yöntem’’ dedi.
Kongre’nin İstihbarat Komitesi üyelerinin PRISM adlı programdan haberdar olduğu ancak bu konuda kimselerle konuşmamaları konusunda da yemin ettikleri belirtiliyor.
Obama’nın liberal ve solcu seçmenleri üzerinde derin hayal kırıklığına yol açacak olan skandalda, FBI’nın yalnızca e-mailleri değil yine sanal alem üzerinde yapılan sohbet odalarını, saklanan dosyaları, paylaşılan videoları, fotoğrafları hatta videolu konuşma ile transfer edilen dosyaları dahi izlediği belirtiliyor.
Telefon dinleme ve internet takiplerinin Bush dönemine uzandığı ve Obama yönetiminde ise bunun genişletilerek uygulanmasına devam edildiği kaydediliyor.
OBAMA BUSH’TAN FARKLI DEĞİL
Skandalın patlak vermesinin ardından ünlü Huffington Post haber portalı manşetten Obama ile eski başkanlardan George W. Bush’un fotoğraflarını birbirlerine monte ederek, ‘‘George W. Obama’’ diye yayınladı. Ünlü site NSA ile FBI’nın 9 büyük internet sitesinden yapılan tüm yazışmaları, video, fotoğraf, e-mail ile tüm paylaşımları kayıt ettiğini yazdı. Aynı haberde bunun özel yaşama müdahale olarak yorumladı ve bundan Obama’yı sorumlu tuttu.
NSA’da 40 yıl görev yaptıktan sonra 11 Eylül saldırılarından sonra emekliye ayrılan William Binney, ‘‘NSA bunu hep yapıyordu. Bu ilk değil ve bu şirketlerde bundan haberdardı’’ dedi. Democracy Now adlı kuruluşa konuşan Binney, ‘‘Onlar Amerikan vatandaşları hakkında bilgi toplayıp dosyalamaya devam ediyor’’ dedi.
İDDİALAR, BUSH DÖNEMİNE UZANIYOR
Ortaya çıkarılan mahkeme kararı Amerikan istihbaratının eski Başkan George W. Bush döneminden itibaren ülke içerisinde kapsamlı bir tele-iletişim izleme kampanyası yürüttüğü şüphelerine dair ele geçen ilk somut kanıt olma özelliğini taşıyor. 2005’te The New York Times’ta çıkan bir haberde NSA’nın mahkeme kararları olmaksızın uluslararası telefon görüşmelerini dinlediği iddiası yer almıştı. Daha sonra USA Today ve Los Angeles Times’ta çıkan haberlerde ise NSA’nın ülke içerisindeki görüşmelere de kontrolsüz erişimi olduğu savunulmuştu.