Dinlemelere ilişkin ilk tepki, Sarkozy'nin partisi olarak bilinen muhalefetteki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) Genel Sekreter Yardımcısı Geoffroy Diddier'den geldi.
Diddier, Sarkozy'nin avukatıyla olan konuşmaların yasadışı yollarla dinlenmesiyle Sarkozy’nin isminin haksız yere kirletilmeye çalışıldğını iddia ederek, "Ahlaksızlığın sınırı kalmadı artık" açıklamasında bulundu.
Sarkozy'nin eski danışmanı Henri Guaino da, Yüksek Hakimler Kurulu'nu göreve davet etmesi için Cumhurbaşkanı François Hollande'a çağrıda bulunarak, "Bu konuda cumhurbaşkanı ve adalet bakanının sessizliğini anlamıyorum'' ifadesini kullandı. Guaino, Cumhurbaşkanı Hollande'ın anayasaya göre kamu yönetiminin iyi işlemesinin kefili olduğunu belirterek daha fazla sessiz kalmasının, iktidarın bu konuyu suistimal ettiği yolundaki şüpheleri artıracağı uyarısında bulundu.
Eski Ulaştırma Bakan Yardımcısı Thierry Mariani ise dinlemeleri “hakimlerin gözü dönmüşlüğü” olarak nitelerken, Levallois-Perret Belediye Başkanı Patrick Balkany de "Eski bir cumhurbaşkanını dinlemek, adaletin ve devletin imkanlarını yozlaştırmaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Barolar Birliğinden kınama
Sarkozy’nin avukatı Thierry Herzog ise avukatların dinlenmesinin “Savunma hakkının devasa şekilde gasp edilmesi” olduğunu belirtmiş ve Fransa’da bir grup avukat, Sarkozy’nin avukatı ile görüşmesinin dinlenmesinin savunma hakkını ihlal olduğu gerekçesiyle imza kampanyası başlatmıştı.
Fransa Ulusal Barolar Birliği de bugün yayımladığı bildiride, Sarkozy’nin avukatı Thierry Herzog ile telefon görüşmelerinin yargı kararı ile dinlenmesini kınayarak ‘’savunma hakkını ihlal teşkil ettiği’’ uyarısında bulundu.
Hükümetin konuyla ilgili en kısa zamanda tatmin edici bir açıklama yapmasını isteyen Barolar Birliği, bünyesinde yaklaşık 60 bin avukat üyesi olduğunu ve Sarkozy’nin avukatı Thierry Herzog ile Barolar Birliğinin tam dayanışma içinde olduğunu kaydetti.
Açıklamada, ''bu tür uygulamaların ülkede demokrasinin işleyişi için endişe verici olduğu'' uyarısı yapıldı.
Dinleme skandalı
Le Monde gazetesi, sorgu hakimlerinin kararı ile Sarkozy ve iki bakanı Brice Hortefeux ve Claude Gueant'ın telefonlarının, Libya’nın devrik lideri Kaddafi’nin 2007 yılındaki seçim kampanyasına destek verdiği suçlaması kapsamında dinlemeye alındığını yazmıştı.
Telefon dinlemeleri sırasında, Sarkozy’nin yine hakkında açılan Bettencourt davasıyla ilgili olarak içeriden bilgi alabilmek için Yargıtay’dan savcı Gilbert Azibert ile temasa geçtği iddia edilmişti. Bugün ise, Le Point dergisi, eşine kendisiyle ilgili şüphe ve suçlamalara daha fazla dayanamadığını söyleyen savcı Azibert'in intihar girişiminde bulunduğunu ve hastaneye kaldırıldığını duyurdu.
Sarkozy hakkında, 2007'deki seçim kampanyasında kullanmak üzere kozmetik devi L'Oreal'in sahibi aynı zamanda Fransa'nın en zengin kişilerinden Alzheimer hastası milyarder Liliane Bettencourt'tan yasa dışı bağış aldığı iddiasıyla 2010 yılında soruşturma açılmıştı. Yargıtay’ın bu dava ile ilgili kararını 11 Mart’ta vermesi bekleniyor.
Bussion skandalı
Geçen hafta da Sarkozy'nin konuşmalarının, en yakınındaki isimlerden danışmanı Patrick Buisson tarafından gizlice kaydedildiği ortaya çıkmıştı. Fransız gazetesi Canard Enchaine, Buisson'un, Sarkozy'nin konuşmalarını, cebinde taşıdığı bir ses kayıt cihazıyla kaydettiğini yazmış ve konuşmaların tapelerini sayfalarına taşımıştı. Sarkozy'nin konuşmalarının gizlice kayıt altına alındığının ortaya çıkması üzerine eski Başbakan Jean-Pierre Raffarin ise dinleme metodlarıyla ilgili “inanılmaz“ ve “kabul edilemez” yorumunda bulunarak "Hayatımda böyle bir şey görmedim" ifadelerini kullanmıştı. Raffarin, “Bir kişiyi bilgisi dışında dinlemek, insani açıdan kabul edilemeyecek şiddetin en uç örneğidir” demişti.
Sarkozy ailesinin de “özel hayata saldırı” niteliği taşıyan kayıtlarla ilgili hukuki yollara başvuracağı açıklanmıştı. Kayıtlarda adı geçen dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Claude Guéant, “Böyle bir şey beklemiyordum. Benim için büyük bir sürpriz oldu. Kabul edilemez bir durum olarak görüyorum” diye konuşmuştu. Sarkozy döneminin Başbakanı François Fillon da, dinlemeleri "iğrenç" olarak nitelemişti.
Hakimler Sendikası Birliği de tepki gösterdi
Fransa Ulusal Barolar Birliğinin ardından Ulusal Hakimler Sendikası da telefon dinlemelere tepki gösterdi.
Ulusal Hakimler Sendikası Birliği Başkanı Christophe Regnard, Cumhurbaşkanı François Hollande’a yaptığı çağrıda "kuvvetler ayrılığı ilkesinin ihlal edilmemesini" istedi.
Paris Barosu Başkanı Pierre-Olivier Sur, Europe-1 radyo kanalına yaptığı açıklamada, Sarkozy’nin avukatı ile yaptığı görüşmelerin dinlenmesini eleştirdi.
Paris Barosu Başkanı, "Bizim müvekkillerimizle yaptığımız görüşmeler dinlenirse biz artık çalışamayız" dedi.
Mahkemeye suç duyurusunda bulunduklarını belirten Baro Başkanı, meslektaşları Thierry Herzog’un profesyonel telefonlarına el konulmasına karşı çıkılmasını istedi.