IŞİD terör örgütünün Irak'ın Musul, Salahaddin, Tikrit ve Tel Afer kentlerini işgal etmesi, gözleri Irak'taki silahlı gruplara çevirdi.
Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Irak'ın Musul, Salahaddin, Tikrit ve Tel Afer kentlerini işgal etmesi, gözleri Irak'taki silahlı gruplara çevirdi. 20 Mart 2003'de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere önderliğinde oluşturulmuş Çokuluslu Koalisyon Kuvvetlerinin bir askeri harekatla Irak'a girmesiyle başlayan sürece karşı kurulan silahlı gruplar, koalisyon kuvvetlerinin 15 Aralık 2011'de tamamen çekilmesinin ardından, Nuri el-Maliki Hükümeti'ne bağlı Irak Ordusu'na karşı faaliyetlerini sürdürüyor.
Güç dengesi değişebilir
Merkezi ABD'nin Başkenti Washington'da bulunan Brookings Enstitüsü'nün yayınladığı, "Irak Askeri Durum Raporu"nda IŞİD'in Irak'ta yaşanan Sünni isyanının bir parçası olduğu, ana gücü yerel milis grupların oluşturduğu belirtildi. Kenneth M. Pollack imzalı rapor, yerel Sünni milis gruplarının el- Enbar vilayetinde ortak bir cephe açması durumunda güç dengesinin Sünnilerin lehine değişebileceğine dikkati çekti. Raporda, "yerel dinamiklerin dikkate alınması gerektiği ve tüm silahlı grupların IŞİD gibi terör örgütü olmadığı" ifade edildi.
Sünni silahlı ana gruplar
Irak Aşiret Devrimcileri Askeri Konseyi
78 aşiret ve kabileden oluşan konseye bağlı 41 silahlı grup bulunuyor. 30 Aralık 2013'te kurulan konsey, 2 yıl önce Yerel Meclisler adı altında faaliyet gösteriyordu. Daha sonra aşiretlerden oluşan yerel meclisler, birleşerek Irak Aşiret Devrimcileri Askeri Konseyi'ni kurdu. Ülkenin batısındaki Ramadi, Felluce, Halidiye, Kerkük kırsalı, Enbar ve Babil kırsalında etkin rol alıyor. Aynı zamanda başkent Bağdat'ın Yusufiye, Ebu Gureyb, Taci ve Tarimiye mahallelerinde örgütlenmiş durumda. ABD işgaline karşı kurulan konsey, "Maliki güçlerine karşı Sünni halkı koruma" iddiasıyla örgütlenmesini işgal sonrasında da sürdürdü. En büyük Sünni silahlı güç olarak tanımlanan Irak Aşiretler Askeri Konseyi'nin, 10 binin üzerinde milise sahip olduğu belirtiliyor.
Yaşanan son isyanda Beci kazasına bağlı el-Fetha bölgesindeki petrol koruma bölüğü firar ederek Konsey'e katıldı. Havice kazasındaki kontrol noktaları, merkezler ve askeri hedeflerin tamamı Konseyin kontrolüne girerken Havice'ye bağlı el-Besel köyü yakınındaki 46. Tugay, üçüncü birlik üssü basıldı, tüm askerler firar etti, buradaki silah, mühimmat ve malzemenin tamamı ele geçirildi.
Ensaru'l İslam (İslam'ın Yardımcıları)
Kürt kökenli Iraklılardan oluşan örgüt, 2001'de Molla Kraker öncülüğünde kuruldu. 2003-2010 yılları arasında Irak el-Kaidesi çatısı altında faaliyet gösteren ve Selefi bir milis grubu olan Ensar'ul İslam, 2010'dan bu yana IŞİD ile birlikte hareket ediyor. Örgütün liderliğini Şeyh Ebu Velid yapıyor. Örgüt, Kerkük kırsalında etkinlik gösterirken batıda Ninova doğuda ise Diyala illerinde de milis güçleri bulunuyor. Ensar'ul İslam'ın yaklaşık 5 bin milisi bulunuyor.
Ceyşu'l İslami (İslam Ordusu)
ABD işgaline karşı 2004 yılında kurulan silahlı örgüt, 2006-2007 yılları arasında Irak el-Kaidesi ile çatışmış ve büyük oranda zayıflamıştı. Bağdat, Enbar, Ninova ve Salahaddin kırsalında etkin olan örgüt, strateji olarak sadece ABD ve İngiliz askeri bölgelerine saldırmayı tercih etmişti. İyi eğitimli keskin nişancılara ve operasyonel timlere sahip olan İslam Ordusu, ABD ordusunun ülkeden çekilmesinin ardından Maliki güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyor. 2006-2009 yılları arasında ABD'li askerlerin korkulu rüyası haline gelen keskin nişancı bu örgüte bağlıydı. Amerikalılar tarafından Cuba adıyla anılan keskin nişancı daha sonra yaptığı açıklamada, 645 ABD askerini öldürdüğünü ifade etmişti. Sokak savaşında da etkili olan örgüt, Irak'ta güçlü bir medya ağına da sahip.
Ceyşu'l Mücahidin (Mücahitler Ordusu)
2003'te ABD'nin Irak'ı işgaliyle kurulan Ceyşu'l Mücahidin örgütü, Irak'taki kabile ve aşiretlerden oluşuyor. Örgütün yaklaşık 4 binden fazla mensubu bulunuyor. Mutedil Selefi anlayışına sahip Ceyşu'l Mücahidin örgütü, Bağdat'ın Sünni mahallelerinde, Tikrit, Ebu Gureyb, Diyala, Enbar, Bağdat ve Felluce kentlerinde faaliyet yürütüyor. Ahfadu Sad, Cünudu's Sahra ve es-Sabitun gibi 20 alt silahlı grubu bulunuyor.
1920 Devrimi Tugayları
ABD işgaline karşı kurulan ilk silahlı direniş örgütü olma özelliğine sahip olan 1920 Devrimi Tugayları, ismini 1920'de İngiltere mandasına karşı başlatılan silahlı mücadeleden alıyor. Bağdat, Enbar ve Salahaddin'de etkin olan örgüt, Saddam Hüseyin döneminde Irak ordusunda görev yapmış askerler tarafından 2003'te kuruldu. 2007'de Irak el-Kaidesi ile şiddetli çatışmalar yaşayan örgüt, birçok liderini Irak el-Kaidesi tarafından düzenlenen intihar saldırılarında kaybetti. Komutanlığını Irak Müslüman Alimler Birliği Başkanı Haris Dari’nin oğlu Musenna Dari’nin yaptığı ileri sürülen 1920 Tugayları örgütü, Irak el-Kaidesi'ne karşı ABD güçleriyle zaman zaman işbirliği yapmakla beraber, ABD güçlerine yönelik birçok şiddet eylemine de imza attı.
Nakşibendi Ordusu
Devrik lider Saddam Hüseyin'in yardımcısı İzzet İbrahim el-Duri'nin liderliğini yaptığı Nakşibendi Ordusu 2006'da kuruldu. Örgüt, Saddam Hüseyin döneminde Irak Ordusu'nda görev yapmış subaylar ve erlerden oluşuyor. Nakşibendi Ordusu örgütü, yaşanan son isyanda Musul kentinin ele geçirilmesi operasyonunda IŞİD ile birlikte hareket etti. Örgüt Musul'un birçok mahallesini kontrolü altında tutuyor. Saddam döneminden kalma füze ve ağır silahlara sahip olan Nakşibendi Ordusu, Maliki güçlerine karşı düzenlediği vur-kaç operasyonlarıyla tanınıyor.
"Irak ve Şam İslam Devleti"
ABD Ordusu’na karşı silahlı mücadele veren Irak El-Kaidesi terör örgütü lideri Ebu Musab Zerkavi’nin 2006’da öldürülmesinin ardından örgütün başına geçen Ömer el-Bağdadi'nin ardından örgütün liderliğine Ebubekir el-Bağdadi geçti. Bağdadi, örgütün adını 2010 yılında “Irak İslam Devleti” olarak değiştirmişti. Bağdadi, örgütün adını 2013'te “Irak ve Şam İslam Devleti” (IŞİD) olarak değiştirdi.
IŞİD güçlerini Suriye'ye kaydırmasının ardından Suriyeli muhalif gruplarla çatışmaya girdi. IŞİD, düşman olarak tanımladığı Şiiler, Hristiyanlar ve kendisine itaat etmeyen Sünnilere yönelik acımasız infazlarıyla tanınıyor. İntihar saldırıları, adam kaçırma, infazlar, infazları videoya çekme gibi korku ve sindirme yöntemleriyle Suriye’deki muhalif bölgeleri ve Irak'taki bölgeleri ele geçirmeye çalışıyor.
10 binin üzerinde militanının olduğu iddia edilen örgütünün ana gövdesini Iraklılar oluşturmakla birlikte ülke dışından gelen Ürdün, Türkiye, Yemen, Mısır, Suriye, Kuveyt, Tunus ve Libya kökenli militanlar da dikkati çekiyor. IŞİD, yaşanan ayaklanmadan yararlanarak diğer silahlı gruplarla işbirliği yaptı. İnternet üzerinden etkili propaganda teknikleri kullanan terör örgütü, özellikle Nakşibendi Ordusu ile birlikte Musul'u ele geçirdi. IŞİD, Maliki güçlerinin geri çekilmesi üzerine Tikrit, Salahaddin ve Tel Afer kentlerini de işgal etti.
Eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, Nuri el-Maliki Hükümeti'nin Sünni kesimi dışlayarak mezhepçi bir politika izlediğini öne sürmüştü. Irak Müslüman Alimler Birliği de ülkenin batı ve kuzeybatısında yoğunlukla yaşayan Sünnilerin taleplerinin şiddetle bastırılması sebebiyle toplumsal bir patlama yaşandığına dikkati çekmişti.
IŞİD'in ön plana çıkmasına rağmen Sünni halk isyanında birçok silahlı grup yer alıyor. Öte yandan IŞİD'in ayrım gözetmeksizin tüm Şiileri hedef alan ve çoğu kez katliamla sonuçlanan saldırıları sebebiyle Iraklı Şiilerin en büyük dini otoritesi Ayetullahuzma Ali Hüseyin Sistani de Cihad fetvası vererek tüm Şiilere seferberlik çağrısında bulunmuştu.