İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, ölenlerin üçte birinin kadın, yaşlı ve çocuklardan oluşması, İsrail ordusunun halkı korkutarak kendi ateşkes şartlarını kabul ettirmeyi amaçladığı şeklinde yorumlanıyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 25'inci gününe girerken, ölenlerin üçte birinin kadın, yaşlı ve çocuklardan oluşması, İsrail ordusunun halkı korkutarak kendi ateşkes şartlarını kabul ettirmeyi amaçladığı şeklinde yorumlanıyor.
Filistin yönetimi tarafından açıklanan verilerde, hayatını kaybedenlerin yüzde 70'ini sivil, yüzde 33'ü ise kadın, yaşlı ve çocuklardan oluşturuyor.
Operasyonun başlangıcında sahip olduğu teknoloji sayesinde nokta atışı harekat yapmakla iftihar eden İsrail ordusunun, şu ana kadar sivillerin sığındığı Birleşmiş Milletler okulunu 6 kez vurması İsrail ordusunun kasıtlı davrandığını ortaya koyuyor.
İsrail'in çağrısı üzerine halkın evlerini terk ederek sığındığı okulların yanı sıra, pazar yerlerinin, mülteci kamplarının, rehabilitasyon ve yaşlı bakım merkezlerinin gün geçtikçe İsrail ordusunun rutin hedefleri haline gelmesi de bu şüpheleri güçlendiyor.
Filistinli uzmanlar, İsrail'in Gazze saldırılarında çocukları öldürmesinin kasıtlı olduğunu, bununla sivil halkı korkutup "direniş"e baskı uygulamayı, böylece kendi ateşkes şartlarını kabul ettirmeyi amaçladığını söylüyor. Uzmanlar, uluslararası toplumun çocuk ölümlerine göz yummasının da İsrail'i cesaretlendirdiğini belirtiyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, Gazzeli çocukların İsrail saldırılarında başlıca hedefler arasında yer aldığını, şu ana kadar İsrail saldırılarında hayatını kaybedenler arasında yüzlerce çocuğun olduğunu ve 7 bini aşkın yaralıdan en az 4 bininin çocuk olduğunu ifade etti.
İsrail'in hiçbir uluslararası kuralı gözetmeksizin düzenlediği vahşi saldırılarında aileleri çocuklarla beraber yok ettiğini, yaralı kurtulan çocukların birçoğunun ise sakat kaldığını dile getiren Kudra, "İsrail'in çocukları öldürme siyaseti sivil halkı korkutup sindirmeyi amaçlıyor" dedi.
Gazze El-Ezher Üniversitesi'nde Siyasal Bilimler öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Şurrab, "İsrail'in çocukları kasıtlı olarak öldürmesi gerçek amaçlarına ulaşamadığını ve bir iç kriz yaşadığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
Çocuk öldürmek rutin bir politika
İsrail'in direnişçileri yıldıramadığı, liderlerine ulaşamadığı ve onlara yönelik hedeflerine ulaşamadığı için çocukları ve sivilleri hedef alarak bir şekilde zafere ulaşmayı amaçladığını dile getiren Şurrab, "İsrail çocukları hedef alarak bilinçaltına korku yerleştirdiği rahatsız bir Filistinli neslin ortaya çıkmasını istiyor" ifadelerini kullandı.
Avrupa-Ortadoğu İnsan Hakları Gözlemcisi (EMOHR) başkanı Rami Abduh "İsrail saldırılarında çocukları hedef seçerek sivillere korku ve sistematik öldürme siyaseti uyguluyor" dedi.
İsrail'in hiçbir insani ve uluslararası kanunu gözetmediğini vurgulayan Abduh "Kendisine bir 'dur' diyen olmadığı için cesaretlenen İsrail, anne kucağında uyuyan veya oynayan masum çocukları öldürmeye devam ediyor ve uluslararası toplum bu duruma kayıtsız kalıyor" diye konuştu.
Siyasi analist Antuan Şalhat ise İsrail'in çocukları hedef almasının arkasında dini bir düşüncenin yattığını öne sürerek, "İsrail komutanları, hükümetleri ve halkı Filistinli çocukların öldürülmesi gerektiği inancına sahip. Çünkü temel dini eğitimlerini aldıkları Talmud böyle emrediyor, düşman çocuğunu öldürmemek utanç vericidir diyor" dedi.
Gazze şeridi'nde yaşayan yaklaşık 2 milyon nüfusun yüzde 60'nın çocuk olduğu bunların da yüzde 30'unun yaşadıkları şiddetli travmalar dolayısıyla psikolojik problemler yaşadığı belirtiliyor.
İsrail'in bu saldırılarını kamuoyunun geneli destekliyor. Ülkede saldırıların başlamasından bu yana yapılan 3 kamuoyu araştırmasına göre, halkın yüzde 95'i Gazze'ye yönelik saldırıların gerekçesini destekliyor. Sonuçlar, halkın sadece yüzde 5'inin saldırıların fazla olduğunu düşündüğünü de ortaya koyuyor.
Çocukların ölümünü kutladılar
Öte yandan, İngiliz Daily Mail gazetesinin yayımladığı ve onlarca Yahudinin bayramın ilk gününde 7 çocuğun hayatını kaybettiği Şati Mülteci Kampı'na yönelik saldırıdan birkaç saat sonra alkışlar ve danslar eşliğinde "Yarın okul yok. Orada çocuk yok", " Gazze mezarlık", "Buİsrail toprağı, bu Yahudi devleti" şeklinde sloganlar attığı görüntü, kamuoyunun bu desteğini açıkça ortaya koyuyor.
Bir atışta iki kişi
İsrail'in muhalif gazetesi Haaretz, İsrailli askerlerin acemilik döneminin ya da sahadaki görevlerinin bitişini kutlamak için giydikleri tişörtlerle ilgili yaptığı bir haber de askerin bakış açısını ortaya koyuyor. Habere göre, askerlerin meşhur ettiği tişörtler halk arasında çok tutunca yeni bir moda akımı başladı. En çok satanlar, hamile bir Filistinli kadını silahın hedefinde göstererek “1 Shot 2 Kills” (Bir atışta 2 kişi) yazan tişört ile annesinin gözleri önünde dürbünlü tüfeğin tam 12’den vurduğu kanlar içindeki Filistinli çocuğun üzerinde ‘Better use condom’ (Prezervatif kullan daha iyi) sloganı olan tişörtler oldu.
Hedefe oturtulmuş ölü bebek, bir askerin camiyi havaya uçurması ve Filistinli kadının mezar başında ağladığını gösteren imgelerin yer aldığı tişörtlerin çok tutulması üzerine aynı sloganların bluz, ceket ve şapka versiyonları da hemen piyasaya sürülmüştü.
Gittikçe artan eleştirilerle karşılaşan İsrail ordusu, saldırılarında tişört giyen askerleri kınamak zorunda kaldı. Ordudan yapılan açıklamada, tişörtlerin ordunun değer yargılarını yansıtmadığı ve disiplin soruşturmasının harekete geçirilmesi gerektiği vurgulanmıştı.