Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğrafların ardından tutuklulara sistematik bir şekilde yapılan işkencelerin ayrıntıları ortaya çıktı.
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Esed rejimi tarafından tutuklanarak işkenceye maruz kalanlarla yapılan röportajlardan yola çıkarak, işkence yöntemlerine dair bir rapor hazırladı.
"Savaş suçu fotoğraflarında" ortaya çıkan korkunç görüntülerde değişik yollarla yapılan işkenceler, SNHR raporuyla da ayrıca ortaya koyuldu.
Rapora göre işkenceler, "kesici aletlerle ve fiili değişik yollarla yapılan", "iple bağlanarak yapılan" ve "psikolojik yöntemlerle yapılan işkenceler" olmak üzere 3 ana başlıkta inceleniyor. Tutuklular, elektrikli sandalye, ip, zımba, ağaç budama makası ile yapılan fiziki işkencelerin yanında tecavüze, tehdit ve hakarete maruz kalıyor.
Fiziki işkencelerin bir bir yer aldığı raporda, korkunç verilere ulaşılırken, en çok tırnak sökme, deri yüzme, kaburgalarını kırma gibi yöntemler kullanılırken psikolojik işkencede tutuklu, tecavüzle ve ölümle tehdit ediliyor.
KiMYASAL MADDE iLE YAKILIYORLAR
SNHR'nin raporuna göre, Esed rejimine bağlı hapishanelerde tutukluların, tırnakları sökülüyor, metal cımbızla derisinin bazı bölümleri yüzülüyor, falakaya yatırılıyor, parmaklarından bazıları kesiliyor, bıçaklanıyor, vücutları kimyasal madde ya da ateşle yakılıyor, bedenlerinde sigara söndürülüyor.
Raporda, işkencenin ardından tutuklunun üzerine soğuk su dökülmesi, kaburgalarının kırılması, aç ve susuz bırakma, vücutlarına kaynamış su ya da zeytinyağı dökülmesi, ağaç budama makası ile kulağının kesilmesi, kulak ve burunların zımbalanması, vücuduna elektrik verme gibi işkence metotlarının uygulandığına da yer veriliyor.
Makas, zımba gibi aletlerle yapılan fiziki işkenceyle yetinilmeyen Esed rejimine bağlı hapishanelerde, tutuklulara tecavüz ediliyor ya da başkasına tecavüz etmeye zorlanıyorlar.
EL VE AYAKLARI ÇAPRAZ BAĞLANARAK iŞKENCE YAPILIYOR
İple yapılan işkence türlerinde, tutuklu çeşitli şekillerde bağlanarak özellikle omuriliği, el ve ayak bileklerine baskı yapılması ve bu şekilde kemiklerinin acı çekmesi hedefleniyor.
Bir sandalye üzerinde ayakta duran tutuklunun ellerini arkadan, oradan da tavana yüksek bir yere bağlanıyor. Hayalet pozisyonu denilen bu yöntemde tutuklunun ayağının altındaki sandalye çekilerek, o şekilde saatlerce bekletiliyor.
Hayalet pozisyonunun bir başka çeşidi olan uçan hayalet pozisyonunda ise ellerinden bağlanan kişi aynı iple bir ayağından bağlanıyor ve ip yüksek bir yere asılıyor. Bazen 1-2 gün bu şekilde asılı kalıyor ve bu durum ellerinin şişmesine hatta iple tavana bağlı kaldığı için bir zaman sonra bileklerinin kopmasına yol açıyor.
Tekerlek yönteminde, tutuklunun elleri ve ayakları birbirine bağlanarak yuvarlak şekilde olması sağlanıyor. Bir süre böyle bekletildikten sonra tutuklu darbediliyor.
Bir başka işkence yönteminde ise tutuklu iki parçadan oluşan tahta bir mekanizmaya bağlanıyor. Tahtanın parçaları karşıt yönlere çekilerek tutuklunun vücudu geriliyor. Bu durum özellikle omurgasında büyük acıya yol açarken diğer taraftan da sopa ile dövülüyor.
Çapraz bağ yöntemiyle yapılan işkencede tutuklunun elleri ve ayakları çapraz bağlanıyor ve o şekilde duran tutuklu sopa ve dikenli tellerle dövülüyor. Asma yönteminde ise tutuklu elleri arkadan bağlanarak bir yere asılıyor ve darbediliyor. Ezme adı verilen yöntemde, tutuklunun kafası, hücrenin kapısı ile duvar arasında koyuluyor ve kapı kapatılarak başı eziliyor.
İşkence yöntemleri arasında yerini alan elektrikli sandalye de bir başka yol. Bir de Alman sandalyesi adı verilen yöntem var. Sırt dayanılan kısmı arkaya gidebilen demir sandalyeye tutuklu sıkıca bağlanıyor ve sadalyenin sırt kısmı geri yatırılarak kişinin diz ve omurgasına baskı yapılıyor.
AiLESiNE TECAVÜZLE TEHDiT EDiLiYORLAR
Esed rejimi, tutuklulara fiili işkencenin yanında tehdit ve psikolojik işkenceye de maruz bırakıyor. Tecavüze uğrayan ya da işkence yapılan ve işkenceden ölen bir başkasını izlemeye zorlanan tutuklular kendilerinin de aynı akıbete uğrayacağı şeklinde tehdit ediliyor. Rejimin adamları bununla da kalmayıp, tutukluları, ailelerine zarar vermekle korkutuyor. Hücrelerde çıplak bırakılan kadın tutuklular gösterildikten sonra tutuklular, "Anneleri, eşleri, kızkardeşlerinin gözaltına alınması, onlara tecavüz veişkence edilmesi" ile tehdit ediliyor.
ESED'E SECDE ETMEYE ZORLANIYORLAR
Hakarete maruz kalan tutukluların dinlerine, inançlarına ve ailelerine küfür ediliyor. Dinine hakaret edilen tutuklular, Esed'in fotoğrafına secde etmeye zorlanıyor.
Normal şartlarda hapishanelerde mahkumların hakkı olan tuvalete çıkma, banyo yapma, bahçeye çıkma, tedavi gibi doğal haklardan mahrum bırakılıyorlar. Koğuş ya da hücrelere kapasitesinden çok fazla insan konuluyor. Raporda, Halep Hava İstihbarat birimindeki hücrelerde 15 metrekarelik alanda 45 kişinin tutulduğu ifade ediliyor. Hapishaneler, havasız yeraltı zindanlarına kapatma, kadın ve erkeklerin aynı hücrelerde tutulması gibi yasadışı uygalamalara da sahne oluyor.
Tutuklular, işkence nedeniyle ölen ya da ölmek üzere olan biriyle aynı hücreye konularak korku ve yıldırma politikası izleniyor. Rapora göre tüm bu işkence yöntemleriyle tutukluya işlemediği bir suç kabul ettirilmeye çalışılıyor.Suriye'de Esed rejimine bağlı hapishanelerde tutuklulara sistematik bir şekilde yapılan işkencelerin ayrıntıları ortaya çıktı
Anadolu Ajansı (AA), Esed ordusunda görevli "Sezar" kod adlı bir askeri polis tarafından ülke dışına çıkarılan ve sistematikişkence ile öldürüldükleri ispatlanan 11 bin kişiye ait 55 bin fotoğrafa dair hazırlanan "savaş suçu belgeleri"ne ilişkin rapor ve görüntüleri yayınlamıştı. Ayrıca Suriye'de, rejime bağlı güçler tarafından işkence ile öldürüldükten sonra nehre atılan sivillere ait yeni fotoğraf ve görüntülerin tamamına ulaşmış, ancak bunların çoğunun "yayınlanamayacak durumda" olması nedeniyle iki kare fotoğraf ve çok kısa bir görüntü yayınlama kararı alındığını açıklamıştı.