Hristiyan Gazeteci Rami Can, yaptığı basın açıklamasında, "Darbe karşıtı Hristiyanlar" hareketinin siyasi ya da mezhepsel bir dayanağının bulunmadığını, askeri darbeye karşı tüm dinleri ve grupları biraraya getirmeyi amaçladığını söyledi.
"Mısır kamuoyunda bir denge oluşturmak ve Hristiyanların tümünün darbeyi desteklediği düşüncesini yalanlamak hareketin kuruluş hedeflerinden" diyen Can, harekete üye olan Hristiyan sayısının 15 bine ulaştığını, üyeler arasında tanınmış siyasetçilerin de bulunduğunu ifade etti.
Tarih boyu Müslümanların yönetimde olduğu dönemlerin çoğunda Hristiyanların önemli görevlere getirildiğini belirten Can, "Ben ve Hristiyan arkadaşlarım, Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaydık. Mısır medyasının göstericilerin silah bulundurduğu iddialarının hepsi asılsız. Göstericiler son derece pasifistti. Bize de çok iyi davranıyorlardı" dedi.
Darbeyle görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, yönetimde olduğu dönemde Kıptilerin hiçbir talebini geri çevirmediğini, kilise yapımına izin verdiğini aksini iddia eden kimselerin ya cahil ya da nankör olduğunu kaydeden Can, "Darbe karşıtı Hristiyanlar" hareketinin basın yetkilileri tayin edeceğini, sözcülerin medyada hareketin konumunu ve hedeflerini anlatacaklarını dile getirdi.
Avusturalya'nın Sidney şehrinde yaşayan Kıpti aktivist Hani Suryal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Can'dan aldığı mesaj üzerine hemen harekete katıldığını, bu hareketin Mısır'a hayır getireceği düşüncesinde olduğunu ifade etti.
Suryal, hareketin sesini duyurmak için dünyanın her yerine gidebileceğini belirtti.
Öte yandan, Kahire'nin kuzeyindeki El-Uzra Kilisesi yetkililerinden Kıms Abdulmesih Basit, hareketin üyelerinin "bir elin parmağını geçmeyecek kadar az olduğunu", Mısır'daki Hristiyanların "30 Haziran devrimini" desteklediğini söyledi.
Hareket mensuplarının bir menfaati bulunduğunu öne süren Basit, "Kıptiler, Mısır'ın menfaatini düşünür, şahsi çıkar peşine düşmez" dedi.