ÖNE ÇIKANLAR :
EKONOMİTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 29 Mart 2014 Cumartesi 19:17

95 bin Türk işsiz kalabilir

95 bin Türk işsiz kalabilir

ABD, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO) oluşumuna AB’yi de dahil etti.


Serbest ticaretin alanını genişletmek için çalışmalarını hızlandıran ABD, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO) oluşumuna AB’yi de dahil edecek. Habertürk'ün haberine göre bu ortaklıkta Türkiye'nin yer almayacak olması nedeniyle Türkiye’nin uluslararası ticaretinde 20 milyar dolarlık kayıp yaşanacak ve 95 bin kişi işsiz kalacak. Dünya gazetesinin haberine göre; Brookings Birleşik Devletler ve Avrupa Merkezi tarafından hazırlanan çalışma, AB üyesi olmayan Türkiye’nin bu oluşumda henüz yer almadığı, Pasifik sahilinden Karadeniz’in batı sahiline kadar olan alandaki ülkeleri kapsayan ortaklık nedeniyle Türkiye’nin uluslararası ticaretinde 20 milyar dolarlık kayıp yaratacağı ve ilk etapta 95 bin kişinin işsiz kalacağı uyarısında bulunuyor.

AB’nin yeni oluşum nedeniyle başta lisanssız yazılım ve orijinal olmayan donanım olmak üzere tüm mevzuatlarında gözden geçirmeye gideceğini belirten Beceni – Türkekul - Sevim Avukatlık Ortaklığı Yönetici Ortağı Yasin Beceni, “Dünya ekonomisinin yüzde 85’inin içinde olacağı yeni oluşumun içinde yer almamız gerekiyor. Hiç vakit kaybetmeden Ticaret Uzlaşı ve Yönetişim Platformu kurarak, oluşumun içerisinde yer alabilecek artılarımızı ve stratejilerimizi belirlememiz gerekiyor” dedi.

JAPONYA VE MALEZYA VAR, TÜRKİYE YOK...

Yasin Beceni, Trans Pasifik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TPYO) anlaşmalarının da dahil edilmesiyle ABD’nin önderliğinde gerçekleştirilen TTYO’nun, Pasifik sahilinden Karadeniz’in batı sahiline kadar olan alanda yer alan ülkelerle ticari ilişkileri düzenleyen ortak bir ticaret ve yatırım pazarı kuracağını ifade etti. Beceni, “Türkiye, tarif edilen bölgedeki ülkeler arasında gelişen ekonomisi ve stratejik konumuyla çok önemli bir konuma sahip. Aynı zamanda serbest pazar ekonomisine sahip tek ülke, ancak bu ortaklığın içinde yer almıyor.” dedi. ABD’nin gerek Atlantik gerekse de Pasifik paktıyla kurmakta olduğu işbirliğinin temel misyonunun serbest ticaretin ve karşılıklı yatırım ortamının geliştirilmesinin önündeki engelleri kaldırmak olduğunu söyleyen Beceni, “TTYO’yu diğer ticari anlaşmalardan ayıran en önemli unsur, oluşum içerisinde yer alan ülkelerin mevzuatlarının ve yatırım ortamlarının birbirleriyle uyumlaştırmaları, birbirleri ile yatırım yapma şartı getirmeleri” dedi. Pasifik ülkelerinin de içinde yer aldığı oluşumun alanın genişliğine dikkat çeken Yasin Beceni, “Kore, Japonya ve Malezya da bu ülkeler arasında. Oluşum sayesinde, oluşuma dahil olan ülkeler arasında hem ticaret hem de karşılıklı yatırım yapılması kolaylaşacak” dedi.

“Avrupa Birliği ülkeleri arasında fikri mülkiyet hakları ile ilgili mevzuatlar yalnızca kısmen uyumlu. TTIP ile birlikte AB’nin fikri mülkiyet hukuku mevzuatı Amerika Birleşik Devletleri ile uyumlu hale gelecek. Bu yüzden oluşumda yer alan ülkeler, başta lisanssız yazılım ve orijinal olmayan donanım olmak üzere, kendi mevzuatlarını yeni sürece göre yenilemek durumunda kalacaklar. Öte yandan ABD lisanssız yazılım ve orijinal olmayan donanım kullanılarak üretilen ürünlerin haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle ABD’ye ithalatlarına önemli sınırlandırmalar getiriyor. ABD, Çin, Brezilya, Tayland ve Hindistan menşeli tekstil, lastik ve hava taşıtı üreten 5 firma hakkında bu gerekçeyle haksız rekabet ile ilgili hukuki mevzuatları devreye alarak yasal işlem başlatıldı. ABD’de başlayan bu yeni eğilim, TTIP kapsamında daha geniş bir ticaret bölgesine yayılarak ve Türkiye’de lisanssız yazılım veya orijinal olmayan donanım kullanan firmaların bu ülkelerle ticareti için önemli bir risk.”

20 MİLYAR DOLARLIK KAYIP

Brookings Birleşik Devletler ve Avrupa Merkezi’nin çalışmasında adı geçen ve Federal Alman Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen bir başka çalışmada TTYO’nun kapsamlı bir şekilde ele alındığını vurgulayan Yasin Beceni, “Oluşum ile birlikte karşılıklı ticarette ABD yüzde 13.4, İngiltere yüzde 9.7 oranında artış yakalayacak. Buna karşılık ABD veya AB ile ayrı anlaşmalar yapan ülkelerin ticaret hacimlerinde bu oluşum ile birlikte azalma yaşanması bekleniyor. Örneğin Kanada yüzde 9.48, Meksika ise yüzde 7.24 oranında bir ekonomik kayıpla karşı karşıya kalacak. Çalışmada Türkiye için öngörülen oran ise yüzde 2.5. Türkiye için tahmin edilen bu rakam yaklaşık 20 milyar dolarlık gelir kaybına karşılık geliyor ki; bu da Türkiye’nin ABD’ye yaptığı ihracat rakamına eşit. Aynı çalışmada ayrıca TTYO nedeniyle Türkiye’de ortalama 95 bin kişinin de işini kaybedeceği iddiasında bulunuluyor” diye konuştu.

Brookings Birleşik Devletler ve Avrupa Merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre yeni oluşum içerisinde yer almayan ülkelerin refah düzeylerinde ciddi düşüşler yaşanacağını da kaydeden Yasin Beceni, “Türkiye eğer bu oluşuma bir şekilde entegre olamaz ise, refah düzeyi yüzde 2.5 civarında gerileyecek ve ilerleyen dönemlerde bunun etkisi ekonomide de kendini gösterecek” dedi. ABD’nin AB’yi de oluşum içerisine dahil etmenin yollarını aradığını belirten Beceni, “Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği Anlaşması var. Bundan dolayı gümrük tarifeleri olmadan AB ülkeleri bize mal satabiliyorlar. ABD AB’yi de TTYO’ya dahil ederse, bu yapı içerisinde olan tüm ülkeler otomatik olarak Gümrük Birliği avantajlarını kullanmaya başlayacaklar. Bu sayede kendi iç pazarımızı daha fazla dışa açmış olacağız. İthalatımız artacak, refah düzeyimiz düşünce de satın alabilecek bir ekonomimiz olamayacağı için ekonomimizde olumsuz sonuçlar oluşacak” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE BU SORUNU ABD İLE ÇÖZECEK

Türkiye’nin AB üyesi olmadığı için, bu oluşuma AB kanadından dahil olmasının AB’nin karar vermesi gereken bir durum olduğuna işaret eden mümkün olmadığını açıklayan Yasin Beceni, “Burada yapmamız gereken ABD ile bir araya gelerek, bu oluşumun içerisinde bir şekilde yer almamızın yollarını birlikte araştırmak. TÜSİAD ve TOBB gibi iş dünyası sivil toplum kuruluşları TTYO’ya taraf olunması konusunda yaklaşımlar sergileyerek çeşitli önerilerde bulundular. Ekonomi Bakanlığımız da bu konuda çalışmalar yapıyor. Ancak henüz somut adımlar atılmadı. Türkiye’nin bu oluşumun dışında kalma gibi bir lüksü yok. Katılamazsak, bu büyük ticari oluşumun dışına itilmiş olacağız” dedi. Oluşum içerisinde yer almak için öncelikli olarak Türkiye’deki bütün sektör oyuncularının oluşturduğu bir Ticaret Uzlaşı ve Yönetişim Platformu’nun kurulması gerektiğini açıklayan Yasin Beceni, “İlgili taraflar bu aşamada Türkiye’nin ulusal öncelikleri doğrultusunda ABD’ye ne gibi öneriler sunacağını belirlemeli. Somut çalışmalar yapılarak, bir an önce ABD ile görüşmelere başlanmalı” dedi. 

KAYNAK:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER