ÖNE ÇIKANLAR :
EKONOMİTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 12 Kasım 2012 Pazartesi 18:11

İş hacminin artması denetçileri zora sokuyor


Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) Başkanı Özlem İğdelipınar, piyasalardaki gelişme ve artan iş hacminin kontrol zayıflıklarını ve riskleri beraberinde getirdiğini belirterek, bir organizasyonun yüz yüze kaldığı ya da kalacağı riskleri erken teşhis etmek iç denetçinin en etkin rolü olduğunu kaydetti.
    
TİDE tarafından bu yıl 16.'sı ''dönüşüm ve iletişim'' temasıyla gerçekleştirilen Türkiye İç Denetim Kongresi'nde iç denetçilerle yönetimler ve paydaşların doğru iletişim kurmasının dönüşüm ve kurumlar için önemi ele alındı.
    
Kongrenin açılışında konuşan TİDE Başkanı Özlem İğdelipınar, piyasalar, şirketler, süreçler, faaliyetler, uygulamalar ve mevzuatlar her gün gelişirken, iç denetim faaliyetlerinin de bu değişime ve ilerlemeye uyum sağlaması ve daha çok değer yaratacak şekle dönüşmesi gerektiğini ifade etti.
    
Bu dönüşümün sürekli kendini güncelleyen ve geliştiren iç denetçiler tarafından yapıldığına işaret eden İğdelipınar, dönüşümün doğru şekilde aktarılmasının en etkili aracının ise iletişim olduğunun altını çizdi.
    
İç denetimin şirketler için önemine değinen İğdelipınar, ''Piyasalardaki gelişme ve artan iş hacmi kontrol zayıflıklarını ve riskleri de beraberinde getirmektedir. Bir organizasyonun yüz yüze kaldığı ya da kalacağı riskleri erken teşhis etmek iç denetçinin en etkin rolüdür. İç denetimden beklenen sadece hata ve kusurların tespit edilmesi değil, risklerin tespit edilmesi, risklerin zarara dönüşmesinin engellenmesi ve tespit edilen risklerin kurumun risk iştahı ve ihtiyaçları çerçevesinde sürdürülebilmesini sağlamaktır'' dedi.
    
Yönetim koçu ve iletişim uzmanı Deanna Sullivan ise ''Algı gerçektir'' başlıklı sunumunda, iç denetçilere tavsiyelerde bulundu.
    
İç denetçinin tespitlerini, gözlemlerini ve bulgularını doğru iletmesinin önemli olduğuna dikkati çeken Sullivan, şöyle konuştu:
    
''İç denetçi yönetimsel bir sürece müdahale ederken o organizasyonun dinamiklerini, kültürünü ve profilini göz önünde bulundurmalıdır. Ortaya koyduğu yönetimsel gerçekliği kendi disiplini içinde ama karşısındakinin anlayacağı dille ifade etmelidir. İç denetçi iletişimi karşısındaki kişiyle aynı platforma çekerse bir etkileşim yaşanır ve şirketin iç denetim karşısında ortaya koyduğu refleks daha hızlı gerçekleşir. Bu da hem şirket hem de iç denetçi için ortak ve mutlak başarıdır, rekabet yarışında alınan keskin bir virajdır'' ifadelerini kullandı.

KAYNAK:
AA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER