Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kıdem Tazminatı Fonu, taşeron işçilik, esnek çalışma ve uzaktan çalışma gibi konuları içeren kapsamlı bir çalışmanın Ekim'in son haftasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunacaklarını belirterek, "Sendikalar da çalışıyor, işverenler de çalışıyor. Çalışma Meclisi'nde bunlar tartışıldı, Tekrar nihai olarak taraflarla bir görüşeceğiz. Biz de mutfakta çalışmamızı, bürokrasi ve bütün bakanlıklar ile yaptık. İşçi ve işveren taraflarıyla görüşeceğiz, sonra Başbakan'a sunacağız" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kıdem Tazminatı Fonu, taşeron işçilik, esnek çalışma ve uzaktan çalışma gibi konuları içeren kapsamlı bir çalışmanın Ekim'in son haftasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunacaklarını belirterek, "Sendikalar da çalışıyor, işverenler de çalışıyor. Çalışma Meclisi'nde bunlar tartışıldı, Tekrar nihai olarak taraflarla bir görüşeceğiz. Biz de mutfakta çalışmamızı, bürokrasi ve bütün bakanlıklar ile yaptık. İşçi ve işveren taraflarıyla görüşeceğiz, sonra Başbakan'a sunacağız" dedi.
Çelik, TBMM'de düzenlenen Yeni Yasama Yılı Resepsiyonu'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimler öncesi kabine revizyonu olabileceği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Bakan Çelik,"Beklemekte fayda var" diye konuştu.
Kıdem tazminatı ve taşeron işçilik konularının içeriğinin bilinmediğini belirten Çelik, bu düzenlemelerde işçinin bir kaybı olmadığını, düzenlemelerin istihdamı artırmaya yönelik olduğunu söyledi. Çelik, şöyle devam etti:
"Bugün bana işverenler geldi, 'Ne olur, o kıdem tazminatından bizi kurtarın' dedi. Niye? Ödememek için değil. İşçiler de aynı şeyi söylüyor. Bugün, Gebze'de bir fabrika kapanmış, 630 işçi tazminat alamamış. Adam, '17 günüm kaldı emekliliğe.' 110 bin lira tazminat alacakmış, dün itiblari ile bitti. 20 yıl çalışmış, bugünü beklemiş, şimdi patron 'iflas ettim' diyor. Sürdürülebilirliği kalmayan bir sistemle karşı karşıyayız, hem işçi açısından ham da işveren açısından."
-Kıdem Tazminatı Fonu
Nakliyeciler Odası'nın, alt işveren şirketlerini yurtdışında kurduklarını, orada yabancı işçi çalıştırdıklarını aktardığını dile getiren Çelik, "Ben alt işverenim. Mahkeme bana 10 yıl önceki kıdem tazminatlarını çıkartıyor. Ben o işçiyi çalıştırmadım" şeklinde yakınlamalar olduğunu ifade etti. Kıdem Tazminatı Fonu ile işçinin kazanılmış haklarında geri gidiş olmayacağına işeret eden Çelik, "Tam tersine kazanamayan işçiye bir şey vermek istiyoruz. Fon ile yapmak istediğimiz o" dedi.
Kıdem Tazminatı Fonu kurulması konusunda işçilerin de farklı görüşleri olduğunu vurgulayan Çelik, "Madem kıdem tazminatını yüzde 10'u alıyor, yüzde 90'ı almıyor, bu yüzde 90'ına da verelim, o halde biraz süreyi 30 gün değil, 20 gün yapalım, diyenler de var. Bu görüşte olanlar da var ama bence Fon, bir kayıp oluşturmadan işi çözüyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın tarafların anlaşmasını istediğinin hatırlatılan Çelik, taşeron işçilerden dolayı kamuda çok büyük yargı kararları bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Kamuda 600 bin taşeron işçisi var. Kamudaki yargı kararlarından yalnız Karayolları ile ilgili olanın yükü 1,5 milyar lira. Bu olay kamu açısından da özel sektör altişveren açısından da işçiler açısından da ciddi hak mahrumiyetleri ve ciddi sorun oluşturan bir alan. Onun için çözülmesi lazım. Yarın seçim olsa, bugün çözmek lazım, o kadar acil bir olay. Taraflar, bu boyutuyla bazıları yaşamadığı için bilemiyorlar ama sorun büyük. Sendikalar da çalışıyor, işverenler de çalışıyor. Bizim, Ekim'in son haftasında Sayın Başbakan'a takdim etmemiz gerekiyor bu konuları. 'Neye uzlaştık, neye uzlaşmadık' diye. Yalnız kıdem değil, bunlar çok kapsamlı yasalar. Taşeronun çalışma koşulları var, kadınların çalışma izinleri var, o izinlerde meydana gelen boşluğun doldurulması, esnek çalışma modelleri var, uzaktan çalışma gibi. Bunlar bir bütün. Çalışma Meclisi'nde bunlar tartışıldı, tekrar nihai olarak taraflarla bir görüşeceğiz. Biz de mutfakta çalışmamızı, bürokrasi ve bütün bakanlıklar ile yaptık. Şimdi işçi ve işveren taraflarıyla görüşeceğiz, sonra Başbakan'a sunacağız."
Çelik, "İşverenler, kadın paketinden haberdar olmadıklarını söylüyorlar. Onlardan gizli bir paket mi hazırlıyorsunuz?" sorusuna, "Onlara, bu toplantıda söyleriz ama işverenlerin duyum üzerine yaptığı konuşmalar var, bilgiye dayalı değil" yanıtını verdi. Çelik, işçi ve işveren temsilcileri ile Kurban Bayramı'ndan sonra bir araya geleceklerini bildirdi.
-Uzaktan çalışma modeli
Uzaktan çalışmanın da bir esnek çalışma modeli olduğunu dile getiren Çelik, uzaktan çalışılabilecek işlerle ilgili imkanı yasanın tanımadığını, bunun düzenleneceğini söyledi. Özel istihdam bürolarının, doğum iznine giden bir kadın çalışan yerine eleman temini yapabilmesi yönünde çalışma yaptıklarını anlatan Çelik, "Yarı zamanlı, kayıtdışı, ev hizmetleri ve mevsimlik işçiler gibi konuları kayıt altına almak açısından bu istihdam büroları son derece önemli bir çözüm olacak" dedi.
İzne ayrılan bir çalışanın yerine alınacak geçici işçinin ücretinin aynı olacağını dile getiren Çelik, geçici işçinin sigortasının ve ücretinin istihdam bürosu tarafından ödeneceğini, işverenin de istihdam bürosuna ödeme yapacağını ifade etti. İstihdam büroları aracılığıyla işe alınma süresi 1 yıl olduğu zaman bunun "kiralık emek" anlamına geldiğini vurgulayan Çelik, bunun örgütlenmeyi de ortadan kaldırdığını, bu sürenin maksimum 3 ay olmasının istismarı önleyeceğini bildirdi.
-Bankalar ile promosyonu görüşecek
Türkiye'de, ev hizmetleri, yaşlı ve çocuk bakımında çalışan 10 bin civarında yabancı olduğuna işaret eden Çelik, "Türkiye'de ev işlerinde çalışanlara ilişkin denetimleri sürdürüyoruz. Onların da kayıt altına girmesini sağlayacağız ama istihdam büroları ile takibi çok kolay olur. Kadınlar, kayıt altına alınmış olur, sosyal güvenliğe kavuşmuş olurlar" diye konuştu.
Kadınların doğum izninin 16 haftadan 18 haftaya çıkarılması ile ilgili genel bir konsensus olduğunu belirten Çelik, emeklilere banka promosyonu verilmesi konusunda Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın genel müdürleri ile yarın bir araya geleceklerini de söyledi.
