Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yeni bir müdahale aracı olarak değerlendirilen döviz takas piyasasını (swap) devreye soktu.
TCMB döviz kurunda yaşanan sert yükselişlerin önüne geçmek ve Türk lirasına istikrar kazandırmak için son bir haftalık süreçte attığı adımlarla piyasalara güven verdi.
Piyasalarda gözlenen aşırı oynaklığı yakından takip eden ve ekonomik temellerden uzaklaşan sağlıksız fiyat oluşumlarına karşı gerekli tedbirleri alacağını ifade eden Merkez Bankası 10 Ocak'ta Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitlerini 22 milyar Türk lirasına düşürmüştü.
Aynı gün Merkez Bankası, yabancı para zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirildiğini, bu değişiklikle finansal sisteme yaklaşık 1,5 milyar dolar ilave likidite sağlanacağını duyurdu.
12 Ocak'ta 1 hafta vadeli repo ihalesi açmayarak, likidite politikasında daha sıkı bir duruşa geçen Merkez Bankası, piyasa yapıcı bankaları "Geç Likidite Penceresi (GLP)"ne yönlendirerek fonlama maliyetini yükseltti. TL'nin maliyetini artırarak sıkılaştırma adımlarına devam eden Merkez Bankasının, böylece döviz kurlarındaki yükselişi sınırlandırdığı görüldü.
13 Ocak'ta gerekli görülen günlerde Borsa İstanbul bünyesindeki repo pazarlarında TCMB tarafından yapılan fonlama tutarının sınırlandırılabileceğini duyuran Merkez Bankası, bankaların gün sonunda kalan likidite ihtiyaçlarını GLP'den yüzde 10 faizle karşılayabilmelerinin mümkün olduğunu belirtti.
Ayrıca TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitlerini 22 milyar TL'den 11 milyar TL'ye düşüren TCMB, 12 Ocak'tan bu yana 1 hafta vadeli repo ihalesi açmayarak TL likiditesini sıkılaştırmaya devam etti.
Dün akşam saatlerinde ise Türk lirası depoları karşılığı döviz depoları piyasasının açılmasına karar verdiğini duyuran Merkez Bankası, son dönemdeki hamleleri ile likiditeyi sıkılaştırarak TL'nin maliyetini artırıp, spekülatif döviz talebinin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Uzmanlar, Merkez Bankasının uygulanmakta olan para ve kur politikası çerçevesinde Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimindeki esnekliğin ve araç çeşitliliğinin artırılması amacıyla Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları piyasasını açtığını ifade ediyor.
Bugün ilk kez döviz takas piyasasını çalıştıran Merkez Bankası, bugün, 500 milyon dolar tutarında 1 hafta vadeli TL depo karşılığı döviz depo ihalesi açtı.
Uzmanlar, bu hamle ile Londra üzerinden yapılan swap anlaşmaları nedeniyle yurt dışına giden TL'nin Merkez Bankasına gelmesinin ve döviz satmadan kur likiditesinin artırılmasının hedeflendiğini kaydediyor.
"Döviz takası" bir müdahale yöntemi
AA muhabirinin bankacılık kaynaklarından edindiği bilgilere göre TCMB bugün bankalara gönderdiği talimatta uygulama detaylarına yer verdi. Buna göre ihale yöntemi ile gerçekleştirilecek işlemler TCMB bünyesindeki döviz piyasalarında işlem yapmaya yetkili bankalar ile yapılacak. Depo işlemleri karşılıklı olarak 1 hafta vade ile gerçekleştirilecek ve depolara ilişkin faizler TCMB tarafından belirlenecek. İhale duyuruları saat 11:00’de açıklanacak ve sonuçlar saat 11:45’te yayınlanacak.
Uzmanlar, önde gelen gelişmekte olan Merkez Bankaları tarafından kullanılan döviz likiditesi araçlarından "döviz takası"nın bir müdahale yöntemi olduğunu değerlendiriyor. Döviz satışından farklı olarak döviz takasında Merkez Bankasının uluslararası rezervleri geçici olarak döviz likiditesi sağlamak amacıyla kullanıldığını dile getiren uzmanlar, bankalar açısından ise döviz takası işlemleri bilanço içi kur uyumsuzluğunun yönetilmesi amacıyla yoğun olarak kullanıldığını dile getirdi.
Döviz takasında, bankalar elindeki Türk lirasını Merkez Bankasına borç verirken, Merkez Bankasından döviz borç alarak, vade sonunda faizi ile birlikte geri veriyor. Takas işlemlerinin sonucunda Merkez Bankasından döviz alınıp, Türk lirası verilecek olması bankalar arasındaki Türk lirası likiditesini azaltacak. Bu durum daha yüksek maliyet ile Merkez Bankasından borçlanılmasına yol açacak.
"Uygulama kur oynaklığı üzerinde olumlu"
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, şu anda üç ilkeli para politikası çerçevesi uygulayan ve enflasyona karşı sıkı duruşa sahip olan Merkez Bankasının geçen hafta likidite üzerinden tedbirleri uygulamaya koyduğunu söyledi.
Döviz likiditesini dengeleyici aynı zamanda da finansal istikrarı destekleyici ilkeleri gerçekleştirebilmek için de döviz piyasalarına yönelik swap uygulamasını devreye aldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye'de koridor politikası dahilinde esnek likidite politikalarının 2011 yılından beri uygulandığını dile getirdi.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Ancak ilk defa swap mekanizmalarının işleme konduğunu görmekteyiz. 2008 Lehman krizi sonrasında Merkez Bankaları arasında dolar likiditesini desteklemek amacıyla swap anlaşmalarına giderlerken, ülke içinde swap uygulamaları daha geçmiş yıllara dayanmakta. Akla ilk Brezilya gelse de çeşitli ülkelerde swap döviz likiditesini yönetmek için kullanılan bir araç. Spesifik örnek açısından Hindistan Merkez Bankasının 2013 yılında petrol ithal eden şirketler için swap işlemlerini söyleyebiliriz. Mevcut uygulamanın kur oynaklığı üzerinde olumlu etkisini gözlemleyeceğimizi ve reel sektörün döviz yükümlülüklerini ve gerek bilanço içi gerekse bilanço dışı döviz pozisyonunu yönetebilmesi açısından TCMB yaklaşımının fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz."
"TCMB spekülatif hareket yapanların oyununu bozmak istiyor"
Finansinvest Ekonomisti Burak Kanlı, swap yaparak döviz piyasasına müdahalenin daha önce başka Merkez Bankaları tarafından farklı şekillerde uygulandığını ifade etti.
Brezilya Merkez Bankasının uzun süren swap müdahalelerinin bunun en ünlüsü olduğunu belirten Kanlı, ancak onların yöntemi ve müdahalenin çalışma mekanizmasının TCMB'den farklı olduğunu aktardı.
Kanlı, TCMB'nin enstrüman oluşturma konusunda çok yaratıcı olduğunun faiz koridoru, rezerv opsiyon mekanizması gibi önceki uygulamalarından bilindiğini söyledi.
Merkez Bankasının bankalara verdiği likidite imkanını kısarak onları geç likiditeye yönlendirmesinin aslında faiz koridorunun üst bandının artırmasına yakın bir etki sağladığını dile getiren Kanlı, "Bunun sonucunda TCMB ortalama fonlama maliyeti de belirgin biçimde yükseldi. Bunun aslında geçici faiz artırımı olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
Kanlı, şöyle devam etti:
"Dünkü uygulama, çapraz kur swap işlemleri yapma kararı alışılanın, tahayyülümüzün çok dışına bir uygulama. TCMB, TL'nin yurt dışı kaynaklı olarak spekülatif bir biçimde yükseltildiğini düşünüyor. Merkez Bankasının son kararında, 'Yabancılar yurt dışındaki düşük seviyelerdeki TL faizinden faydalanarak TL borçlanıp, sonra da TL'yi satarak dolar alıyor ve böylece TL'ye değer kaybettiriyor' düşüncesi var. TCMB de bunun önüne geçmek için TL likiditesini kendi çekmek istiyor. Böylece yurt dışı TL swap maliyetleri yükselecek ve spekülatif harekete konu olacak TL miktarı da düşecek. Yani spekülatif hareket yapanların oyununu bozmak istiyor."
Likidite sıkılaştırması yoluyla defakto faiz artırımının TL üzerinde olumlu etki yaptığını vurgulayan Kanlı, TL'nin sürekli ve hızlı değer kaybının durduğunu ifade etti.
Swap işlemlerine başlanmasının da TL'yi daha az oynak ve daha istikrarlı hale getirmesine katkı sunacağını dile getiren Kanlı, "Ancak, bir gerçeği kabul etmeden tam çözüme ulaşmak zor. Türkiye en yüksek finansman ihtiyacı olan ülkelerden biri ve finansmanı çekecek reel faize ihtiyacı var. Enflasyonumuz da son üç yıldır yüzde 8'in üzerinde. 2017'de de bu durum değişmeyecek diye düşünüyorum. Bu sebeple, politika faizini artırmadan TL'yi kalıcı biçimde istikrarlı hale getirmeninin zor olduğunu düşünüyorum."
TCMB'nin son dönemdeki hamleleri
10 Ocak: TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitleri 11 Ocak tarihinden itibaren toplam 22 milyar Türk lirasına düşürüldü
10 Ocak: Yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirildi. Bu değişiklik ile finansal sisteme yaklaşık 1,5 milyar dolar ilave likidite sağlanmış olacak
12 Ocak: TCMB 1 hafta vadeli repo ihalesi açmadı
13 Ocak: TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitleri 16 Ocak tarihinden itibaren toplam 11 milyar Türk lirasına düşürüldü
13 Ocak: Gerekli görülen günlerde Borsa İstanbul bünyesindeki repo pazarlarında TCMB tarafından yapılan fonlama tutarı sınırlandırılabilecek
16 Ocak: TCMB 1 hafta vadeli repo ihalesi açmadı
17 Ocak: TCMB 1 hafta vadeli repo ihalesi açmadı
17 Ocak: Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları piyasasının açılmasına karar verildi
18 Ocak: TCMB 1 hafta vadeli repo ihalesi açmadı
18 Ocak: TCMB TL depo karşılığı döviz depo ihalesi açtı