UĞUR ASLANHAN - Tapu işlemlerinden elde edilen harç geliri 29 Kasım itibarıyla 20 milyar lirayı aşarak tüm zamanların yıllık rekorunu kırdı.
1 Ocak-29 Kasım döneminde tapuda gerçekleştirilen 12,8 milyon işlemden 20 milyar 82 milyon 159 bin lira harç geliri elde edildi. En yüksek gelir 2,6 milyon adede yaklaşan gayrimenkul (konut, iş yeri, arsa, tarla) satışlarından geldi. Söz konusu dönemde gayrimenkul satışlarından elde edilen gelir 19 milyar 404 milyon liraya ulaştı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan sektör temsilcileri, gayrimenkuldeki fiyat artışlarının tapu harcına da yansıdığını, yıl sonunda bu rakamın 23 milyar lirayı bulabileceğini bildirdi.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, tapu işlemlerinden elde edilen harç gelirinin 1 Ocak-29 Kasım itibarıyla 20 milyar lirayı aşarak tüm zamanların zirvesine çıktığını, geçen yılın tamamını geride bıraktığını söyledi.
Durbakayım, "Bu veri, inşaat sektöründeki konut satışlarının sadece müteahhit ve müşteri arasında gerçekleşen ticari bir olay olmadığını; aksine devlete direkt ve dolaylı birçok faydası olduğunu gösteriyor." dedi.
İnşaat sektörünün devlete sağladığı katma değerin sadece harç ve KDV olmadığını dile getiren Durbakayım, "Buna istihdamı da eklersek sektörün ülke ekonomisine desteğini daha net anlayabiliriz. Bu arada yüzde 4 (alıcı ve satıcıdan yüzde 2'şer) harç oranına yüzde 1 ile yüzde 18 arasında değişen KDV oranları da dahil edildiğinde devletin söz konusu süreç içindeki gelirinin yaklaşık 50 milyar TL'ye ulaştığını söyleyebiliriz." diye konuştu.
- "İnşaat sektörü Türk ekonomisine katkısını sürdürüyor"
FuzulEv Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal ise 11 ay bitmeden tapu harcında ve adedinde ulaşılan rakamda yıllık rekor kırıldığını belirterek, 13 milyona yakın tapu işleminden yaklaşık 20,1 milyar liralık gelir elde edildiğini söyledi.
Bu rakamın sektörün ekonomiye katkısını net bir şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Akbal, "Sektörümüz tüm olumsuzluklara ve ekonomideki dalgalanmalara rağmen güçlü şekilde yoluna devam ediyor, Türk ekonomisine katkısını sürdürüyor." dedi.
Akbal, Türkiye'deki konut satışlarının bu yıl Avrupa'da yine rekor kıracağını kaydederek, konut faizlerindeki artış nedeniyle ipotekli satışlar gerilese de vatandaşın ev almaya devam ettiğini, alternatif tasarruf finansman şirketlerinin payının yüzde 15'e ulaştığını anlattı.
Faizsiz finansman sistemiyle konut edinmenin özellikle ikinci eli canlandırdığını kaydeden Akbal, sektörün kırdığı rekorlara da katkıda bulunduklarını sözlerine ekledi.
- "Yıl sonunda 23 milyar lirayı bulmasını bekliyoruz"
Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de yıl bitmeden tapu harcı gelirlerinde 20 milyar liranın aşılmasının sektörün ekonomiye sunduğu katkının bir göstergesi olduğunu belirterek, yıl sonunda bu rakamın 23 milyar lirayı bulmasını beklediklerini söyledi.
Özgün, "Tapu harcındaki artışta en büyük katkı gayrimenkul fiyatlarındaki yükseliş. Onun dışında bu yıl yabancıya satışta da rekorlar kırıyoruz. Yabancıya satışta uygulanan değerleme raporu şartı da buna önemli katkı sunuyor." diye konuştu.
Halihazırda yüzde 4 olarak uygulanan (yüzde 2 alıcıdan, yüzde 2 satıcıdan) tapu harç oranının yüksek olduğunu dile getiren Özgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Profesyonellerin yaptığı çalışmaları baz alırsak bu konuda toplam gelirde hiçbir düşüş yaşamadan tapu harçlarını geriye çekebiliriz. Şu anda tapuda beyan edilen rakamlarda yüksek harç ödememek için ciddi bir kayıp söz konusu. Aslında tapu harç oranını yüzde 1-1,5'lara çekerek hem sistemi daha fazla kayıt altına alabilir hem de aynı geliri elde edebiliriz. Bu sayede aslında dolaylı gelirler de artmış olacaktır. Doğru olmayan beyanlar azalır, KDV ve vergi gelirleri artar, tapuda para taşıma işi son bulur. Tüm paralar sisteme girer."
Özgün, düşük vergi ödemek için tapuda beyan edilen rakamların aslında tüm tarafları tedirgin ettiğini kaydederek, "Sonraki süreçte bu satış nedeniyle davalık olunması durumunda tapuda beyan edilen rakam geçerli oluyor, mağduriyetler yaşanıyor. Bu nedenle tapu harçlarının düşürülmesinin hem sektör hem de devlet açısından daha iyi olacağını, herhangi bir kayıp yaşanmayacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.