Gelelim onu nihayet “Dolandırıcıların Feriştahı” yapan hikâyeye; meğer 1935’te yine hapisken bir mektupla Mussolini`yi dolandırmış Eyüplü. Hapishanede kasa hırsızı bir İtalyanla tanışmış. Onu kafaya alıp Mussolini’ye bir mektup yazmış: "Sayın Mussolini ben sizi çok seven, fikirlerinizi çok takdir eden bir Türk’üm. Antalya’nın sizin hakkınız olduğunu savunduğum için hapis yatıyorum. Yardımınıza muhtacım..." Mektup postalandıktan bir ay sonra İtalyan Başkonsolosu İstanbul Valisine müracaat ederek, Eyüplü Halit’i ziyaret etmek için izin istemiş. Kendisine “bu kişi dolandırıcıdır” deseler de dinletememişler. Konsolos Mussolini’nin emri gereği getirdiği yüklüce bir parayı cezaevine giderek elleriyle Eyüplü Halit’e teslim etmiş. Eyüplü, 68 gelin adayını dolandırdıktan birkaç ay sonra yakayı ele vermiş. Ünlü dalavereci polis işkencehanesinde çürütülmüş ve nihayet cezaevinde ölmüştü.
Kimisi zenginleri dolandırıp fakirlere dağıtmış kimisi ise filmlere bile konu olmuş dolandırmalar yapmış!