Son günlerde Taksim’de yaşanan olaylar trajikomik bir hal aldı; ölmek üzere olan sülük tabiatlı bir zihniyetin son çırpınışları... Ama!…

İttihat-terakki ile türeyen, Cumhuriyet sonrası kendine yönetimde yer bulan, darbelerle hüküm süren, evrim teorisine göre kendini halkın bir üst modeli gören, toplumun kanı-teri-emeğiyle beslenen, halkla konuşamayıp (d)evrimci (sözde) kardeşlerinden medet uman acayip bir güruh son demlerini yaşıyor.

Zaten NE olduklarını son etapta yaptıkları yağma ve terörle ispatladılar. Şükürler olsun ki artık insanımız hastalıktan kurtulmuş gücünü toplayan bir aslan gibi kanından beslenen bu parazitlerden teker teker kurtuluyor. İçimizdeki ihanet odaklarının farkına vardık.

İşin ilginç tarafı olayların lüzumsuzluğuna ve anarşist yapısına rağmen dışarıdan çok fazla destek almasıdır. Bu da bize yaşanan olayların asıl kaynağının Türkiye’nin güçlenmesine duyulan iç-dış rahatsızlık olduğunu ispatlar.

Ama nafile…

Millet uyandı artık.