CIA, MOSSAD ve İngiltere gibi devlet ve kurumlarla ilişkisi olan cemaatin neden bugüne kadar Başbakana destek verdiği büyük bir soru işaretiydi..

Acı bir şekilde anladık ki, bugüne kadar yapılanlara işine geldiği için destek vermiş cemaat. Bir dershane olayı üzerinden yaygara koparılınca, bunu gördük. Fakat cemaat dediysem de tanınan isminden dolayı diyorum. Yoksa nerede görülmüş dünyevi menfaat için toplanmış bir dini cemaat. Bunu artık cemaat olarak değil, Gülenist ve Gülenizm olarak tabir etmek lazım.

Ne olay olsa Gülen'in fikri merak edilir dururdu. Cevaplar anında haberlerde. İnsanlığın kardeşliğine, barışına vurgu yapıp -tüm dünya müslümanlarının- sözcüsü haline "gelmişti." Peki nasıl oluyorda bu itibara yükseldi? Hele ki İslam dünyasından elini ayağını istemeyerek çeken ve laikleşen bir devletten; böyle birisinin çıkmasına batı nasıl izin verdi? Bunlar birbirinden ayrı şeyler mi sanıyorsunuz? Öyleyse çok şeyi kaçırmışsınız demektir. Türkiye'de batının zoruna gidecek, damarına basacak adımlar ve kişiler çıktığı zaman ya öldürülür, ya da pasifize edilir.

Fakat bunların hiç birisini, Fethullah Gülen için görmüş değiliz. Bilakis, krallar gibi Amerika'da yaşıyor. Sözlerini rahatça her yere duyurabiliyor, İslam dünyası adına "ahkam" kesebiliyor. Batının biçtiği rol bu.

Fethullah Gülen neden pasifize edilmedi veya yok edilmedi?

Fethullah Gülen'in parladığı yıllar Batı dünyasının Türkiye üzerinde cirit attığı yıllardı, güç olarak. O dönemde neler oldu neler. Ayrı bir mevzu. Fethullah Gülen'in pasifize edilmemesinin en büyük nedeni hatta, söylediğim kurum ve devletlerle ABD dahil samimi olması, sahiplenilmesinin sebebi ne acaba? Bunun sebebi çok açık. İslamı bozmaya çalışanlar varsa bunlar onların işine gelir..

Peki Fethullah Gülen dini bozuyor mu?

Bunun cevabı, ilk dönemleri için kesinlikle hayır. Ama daha sonraları ise de aynı kesinlikte evet. Papa'nın misyonuna ortak olmaya çalışan, dinler arası diyalog fenalığını ortaya atan ben değildim herhalde. Diğer dinden insanların cennete doldurulması, -La İlahe İllallah-'ın tek başına müslümanlık için veya kabul için yeterli olmasının vurgulanması gibi.. -Muhammedur Rasulullah- nerede? Papa'mı aldı götürdü.. ? Fethullah Gülen'in bu U dönüşü neden batı dünyasının onu desteklediğinin açık göstergesidir.

Fethullah Gülen menfaatçi mi?

Dershane konusu üzerinden kendisine en büyük yararı sağlayan, dindar bir Başbakana firavun diyorsa, menfaatçinin kralıdır. Bu bize şunu gösteriyor zaten. Kendi damarına basılana kadar can ciğer kuzu sarma. Basıldıktan sonra tüm medyasıyla birlikte yalan haber dahil saldırılar??..

Peki, başlıkta belirttiğim konu neydi?


Hak ettiği yerde mi sorusunu, Kadir Mısıroğlu için sordum.

Kadir Mısıroğlu, Fethullah Gülen kadar dünyada itibar kazandı mı?

Kazanamadı. Çünkü Fethullah Gülen ile çıktığı bu din yolunda U dönüşü yapmadı. Dolayısıyla Batının işine gelen şeylerin tam zıttını icra etti. Gerçekleri, belgeleri, tarihi ve dini büyük bir ustalıkla anlatmaya çalıştı. Fethullah Gülen'den daha donanımlı ama bir o kadar da anti-emperyalist, Osmanlı. Kadir Mısıroğlu pek çok pasifize edilme çalışmasına rağmen dönüş yapmamış bir insan.

Peki Kadir Mısıroğlu dini bozuyor mu?

Kesinlikle hayır. Tam tersine İslam Şeriatini her şeyin üstünde tutup, anlatan birisidir.

Geldikleri noktalar neresi?

Fethullah Gülen menfaat uğruna, U dönüşü yapıp, Batının kuklası haline geldi ve sahte bir itibar kazandı. Bir dershane ile bu itibarın nasıl titrediğini görüyoruz.

Kadir Mısıroğlu menfaat uğruna, U dönüşü yapıp, Batının kuklası haline gelmedi ve gerçek bir itibar kazandı. Hapislerde kalmasına, ülkesinden sürülmesine, vatandaşlıktan atılmasına rağmen davasından dönmedi.

Bu yazıyı okuyanlar Kadir Mısıroğlu propagandası yaptı diyebilirler. Diyalogçu birinin propagandasını yapacağıma, Şeriatçi birinin propagandasını yaparım daha iyi.

Fethullah Gülen'e kendi sözünü hatırlatalım;
Büyük ya da küçük kendini bir şey zannedenler kaybetmeye namzettirler.

Kadir Mısıroğlu;
Dünya'da hiçbir sistem insanı İslâm kadar yüceltmez.