IŞİD Örgütü’nün Suriye ve Irak’ta müslümanları tekfir ettiği ve müslümanlar arası mezhep ve etnik savaşların kapısını açmak için mücadele ettiği malumdur. Aslında Küresel Güçler, İslâm’dan umudu kestirmek için üç aşamalı planı devreye sokmuştur. Birinci aşama; İslâm’ın tehdit olduğu yalanını insanlara fısıldamak. Vesveselerle insanları İslâm’dan soğutmaya çalışıyor. İkinci aşama; dine karşı din çatışması planlamak. Türedi, basit, köklerini inkâr eden adamlarıyla müslümanlar arası çatışma alanları üretmek. Hariciliği yeniden üretmek ve antikapitalist batini din projesi bu aşamanın araçlarından. Üçüncü aşama; geçmişin acılarını, kabuk bağlayan yaralarını kaşımak!.. Mezhep çatışmaları organize etmeye çalışmak.

IŞİD’in Selefi temelli bir örgüt olduğu malum. ABD’nin Irak’ta bu örgütü bombalaması örgütün daha da büyümesine neden olacaktır. Dolaysıyla IŞİD’i dışarıdan müdahale ile durdurmak mümkün değildir. Peygamberimiz (sav) Efendimiz IŞİD Şebekesini hem tarif etmiş hem de durdurmanın yolunu göstermiştir. Hadis şudur.
“Bazı siyah sancaklıları gördüğünüzde. (Sancağı suistimal edenler) hemen yere kapanın ve ellerinizi ayaklarınızı hareket ettirmeyin. Sonra (aklı) zayıf (ahmaklardan oluşan) bir topluluk ortaya çıkar. Kalpleri demir kadar sert ve katıdır. (merhametsizdirler) Onlar Devle ashabıdır. (Not: Devlet sahibi ya da devlet değiller) Ne sözlerini tutarlar ne de misaklarına bağlıdırlar. İnsanları hakka çağırırlar da kendileri hakka uymazlar. Künye kullanırlar (Ebu gibi) Kendilerini şehirlere nispet ederler. (Bağdadi, basri vb) Saçları kadın saçı gibi uzundur. Bunlar aralarında ihtilaf edecekler de Allah zaferi dilediğine verecek.”

Hadis-i şerifte onları durdurmanın yolunun kendi içlerindeki ihtilaflardan geçtiği zikredilmiştir. Tekçi yapısı ile kendi sanal dinlerini insanlara dayatan IŞİD’i durdurmak için onları birbirine düşürmenin yolları araştırılmalıdır. Bu konuda kullanılacak en önemli unsur, IŞİD’in kullandığı tekfir silahını kendilerine yöneltmektir. Mesela şöyle denilebilir: “Suriye’de İslam’ı savunan ve İslam’ı egemen kılmak için mücadele eden İslami Cephe gibi cemaatler sırf IŞİD’e biat etmediği için kafir oluyor da başlarına hangi otorite geçse onu kabul eden Musul Halkı neden kafir olmasın.” Bu düşünce onların arasına yayılabilirse IŞİD’cilerin birbirini tekfir etmesi an meselesidir. Çünkü IŞİDciler “Kafire kafir dememenin de küfür” olduğuna inanmaktadır. Bu şekilde IŞİDciler birbirine kafir diyecekler ve kanlarını birbirlerine helal görecekler ve nihayet genelde insanlık özelde de müslümanlar onlardan kurtulacaktır. IŞİD’i durdurmanın başka yolu yoktur.