Batini Teröristlerin devlet adamlarına yönelik bir suikast kültürü oluşturduklarına daha önce değinmiştik. (1) Devlet adamları, vezirler ve âlimler Batini Teröristler için başlıca hedeftir. İçtikleri haşhaş ile ayakları yerden kesilen Batiniler, suikast ile dünyayı değiştirebileceklerini zannetmişlerdir. Aslında tarih boyunca aklı bir karış yukarıda olanların tıynetidir suikast kültürü. Kemal Tahir, “Kurt Kanunu” isimli eserinde suikast kültürü ve suikastlardan medet umanların psikolojik durumunu şöyle ifade etmektedir:
“Küçük Efendi: “Aman vakit geçiyor. Memleket elden gidiyor telaşındalar. Bir de kendilerini hakları yenmiş sayıyorlar. Muhalefette kaldıkları için böyle düşünmekteler. Lakin bunu ben de anlatamadım. Şimdi bana diyorsun niçin ayaklarına gidiyoruz. Gidiyoruz çünkü hakkı yenilmişlik telaşına kapılmışlara gösterilecek sertlik hırslarını kudurganlığa çıkarır.”
“Hasip Ağa: “Yumuşaklık da güvenlerini artırmaz mı Küçük Efendi! Haklı olduklarına inançları artmaz mı? Siz hep demez misiniz bizim memleketimizde suikastçılığa yatkın serserilere iş yapmaya kalkmak kuduz kaplana binmektir. Sürsen ipe götürür inim desen paralar.”
“Küçük Efendi: “Öyledir. Haddini bilmez. Kasıldıkça kasılır. Seni korkaklıkla suçlar. Kötü karılar gibi cilvelenip hiç yoktan dargınlıklar çıkarır. Yürüyen doğru işleri bozar. (…) Ne sormak istediğini biliyorum. Ben biliyorum muydum diye merak etmektesin. Herkes gibi benim de çalındı kulağıma. Aylardır ortada dönen maskaralıktır bu suikast tertibi. Rakı sofralarında sokak ortalarında şişinerek lafı edinen rezillik. Başka hiçbir şey değil. Suikast fikirleri her zaman serserilerden kan dökmeye yatkın tezcanlılardan gelir. Bir de sırtını iktidara dayadığı için hiçbir ceza görmeyeceğine güvenen kaltabanlardan. Dengesizler, serseriler hiçbir şeyi uzun boylu saklayamazlar. Saklayamayınca da sağır sultan duyar. Sağır sultan duymaz da sağır paşa duymaz mı?”
“Hasip Ağa: “Affınıza sığınırım beyim. Lakin söylemeden edemeyeceğim… Ziya Hurşitlere mi kalmış devleti kurtarmak.”
“Küçük Efendi: “Arkada ordu var hesabı yapıyorlardır. Ordu bizden fikri kafalarda tek fikir haline gelmişse suikastçı söz anlamaktan çıkmıştır.”
Türkiye’deki (sol ve Ergenekon muadili) muhalefetin seçimlerde zafer kazanacaklarına dair bir umutlarından bahsetmek mümkün değil. Başörtülülerin çoğalması, Suriye’deki mazlumlara sahip çıkılması ve muhalefetin kanunsuz işlerine müdahale edilmesi muhalefeti hakları yenilmişlik duygusuna itmiştir. Taksim Müdahalesinden sonra polisin sert müdahalesi, muhalefetin hırslarını kudurganlık seviyesine çıkartmıştır. Camilere bile saldıran antikapitalist gayr-i müslimler, (2) işgal ordularının yapamayacağı rezaletlere imza atmışlardır.
Taksim Teröristlerine başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yumuşak sözleri de etkili olmamıştır. Aksine teröristler kendilerini haklı gibi görmeye başlamışlardır. “Kötü karılar gibi” sorunları çözmek istememektedirler. “Aman Taksim’e cami yapılmasın, 3. Köprü iptal edilsin ve 3. Havaalanı projesi de rafa kalksın” diye kasıldıkça kasılıyorlar. Seçimle iş başına gelmemişler ama sanki devleti onlar yönetiyor. Meyhaneden devlet yönetileceğini zanneden muhalefet, içkiden mi yoksa başka bir şeyden mi kendini hala milletin efendisi zannediyor. Arkalarında “ordu”nun bulunması hesabı yapan zümre söz anlamaktan çıkmış bir güruhtur.
Başbakan Erdoğan’ın Tunus Gezisi sonrasında Havaalanında azgın muhalefete pirim vermemesi teröristleri biraz ayırmışa benziyor. Ama azgınlar şunu biliyor; Suriye’de olası bir rejim değişikliği ve müslümanların iktidarı kendi sonlarını hazırlayacaktır. O sebeple başlattıkları terör faaliyetlerinden dönme niyetleri yoktur. Tek seçenek kalmıştır: Suikast!..
Silahın ucundan çıkan tek bir mermi ile devrim yapabileceğini zanneden serseriler her zaman mevcuttur. Ama şunu gördüler azgınlar: Tayyip Erdoğan’a saldırdıkça arkasında kimse durmadı. Cemaat filan bile diktatör dedi. (3) Cumhurbaşkanı, zımnen Erdoğan’ı haksız gördü. Bakanlar yüksek perdeden konuşamadı. Öyleyse “kötü adam Başbakan”!.. Başbakan ortadan kaldırılırsa devrim mümkün olur.
İddia ediyorum: İran, ABD, İsrail ve Baas Koalisyonu (4) şimdiden suikast hazırlıklarına başlamışlardır. Bu iş içinde serserilikte sınır tanımayan antikapitalist gayr-i müslimler biçilmiş kaftandır. Ne de olsa Hasan Sabbah’ın izindeler.
Devletin tüm kademeleri; Cumhurbaşkanı, Bakanlar Erdoğan’a destek çıkmazsa suikast kaçınılmaz. Devlet; Erdoğan’ın başta Suriye Siyaseti olmak üzere birçok politikalarının devlet politikası olduğunu yüksek sesle -itten çakaldan korkmadan- açıklamalıdır. Aksi takdirde Erdoğan’ın katili devlettir.
1- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/batini-teroristlerin-faaliyetleri-ve-antikapitalistler/2036/
2- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/cami-duvarina-iseyen-antikapitalistler/1881/
3- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/the-cemaat-the-end/2013/
4- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/taksim-teroru-iran-abd-israil-ve-baas-koalisyonu/1867/
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Tahrik yok Ali; Teröristlerin gerçek amacı bu. Devlet uyumasın. Ayrıca kim nereye kaydediyorsa etsin. Canımızı Allah verdi. O alacak.
tahrik etme. bir yere kaydediliyorsun