Bundan 10-15 yıl önce kendilerini “Tevhidi Müslüman” diye tanımlayan beyinsiz bir tabaka vardı. Tevhidsiz müslüman olabilirmiş gibi. Şimdi de “devrimci müslümanım” diye caka satan budala ve bönler meydanlarda. Sıradan müslüman olmak işlerine gelmez. Onlar aslında hem beyinsiz hem de münafıktırlar. Şöyle buyurur Allahü Teala (cc) şöyle buyurur: “Onlara: "İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.” (Bakara Suresi: 13)
Antikapitalist Gayr-i Müslimler piyasada ikide bir “devrimci müslümanız” diye çalımlanırlar. Aslında dansöz gibiler: İnandıkları tek bir değer bile yok. Mukaddeslerin hepsini parçalamak isterler. O yüzden İhsan Eliaçık demiştir ki; “dine dil uzatanlara ceza vermek doğru değil.” Kendilerini mükellef görmezler kurtarıcı pozisyonundalar. Namaz bile ibadet değil haydutlara göre. Geçmişteki Batini (1) çetesinin aynısı. İtikatları farklı, inançları izafi. Terör dışında profesyonel meslekleri yok. Camii de içki içmek bile ibadet. (2)
Müslümanın ismi sadece müslümandır. Şöyle buyrulur: “Allah'a davet eden, salih amel işleyen ve: "Ben gerçekten müslümanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?” (Fussilet Suresi: 33) İstisnasız hepsi: Antikapitalist gayri müslimler ve “devrimci müslümanlar” domuzdan daha çirkinler. Eşekten daha pis seslidir. Güzel sözlüler; Allah’a davet eden, salih amel işleyen (namaz, cihad ve zekat gibi) işleyip MÜSLÜMAN ismi dışındaki bütün isimleri inkar edenlerdir.
Açık söylüyorum; müslüman ismi dışında isim kabul edenlerin Allah ile bir bağları bulunamaz. Bize ismimizi veren Allah’tır. Şöyle buyurur Rabbimiz: “Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur'ân'da, Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını veren O'dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!” (Hac Suresi: 78)
Suriye meselesinde öldürülen değil yakılan bebekleri görmeyen, tecavüz edilen kadınların feryadını duymayan kalbi katı üçkağıtçılar topluluğudur “Devrimci Müslümanlar.” Dertleri ağaçta olamaz bunların. Tek görevleri var: Mukaddesi ve namusu ortadan kaldırmak.
Bütün müslümanlar; “devrimci Müslümanlardan” uzak kalmak için elinden geleni yapmalılar. Zira domuzları taklid etmek ve namussuzluk caiz değildir. “Devrimci Müslümanlara” uyanlar; her vadide şaşkın şaşkın dolaşan (bazen Kürtçü, kimi zaman Türkçü, çok zaman Sosyalist, bazen demokrat, kimi kimi Kemalist ama her zaman namussuz) ve yapmadıklarını söyleyen üçkağıtçılardır. Kitabımız şöyle buyurur: “Şairlere gelince, (yani “devrimci müslümanlara) onlara ancak sapıklar uyar. Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi? Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; ZULMEDENLER NASIL BİR İNKILAPLA DEVRİLECEKLERİNİ GÖRECEKLER.” (Şuara Suresi: 225-227)
Cami Duvarına işeyen antikapitalist gayr-i müslimlerin foyası meydana çıktı. Din kardeşleri Esed ile birlikte bu zalimlerin nasıl yanı üzerine devrildiklerini göreceksiniz.


1- Daha sonraki yazılarımızda “Batınilik” meselesine seri bir şekilde değineceğiz.
2- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/cami-duvarina-iseyen-antikapitalistler/1881/