İran’da rahatsızlık ortaya çıkınca laik ülkelerden “İslam Devrimi”ni idare etti. Türkiye, Irak ve Fransa… Hele Fransa, laikliğin başkenti. Takiyye’yi çok iyi becerdiğinden mi? İrancılara göre O, profesyonel takiyyeci; ama muhatapları o kadar aptal değil ki? Karanlık oda yönetiminde neler konuşuldu Allah bilir. İlk önce teorik garanti… Humeyni’nin devam ettirdiği dini çizgi, Hıristiyan ve Yahudilerle asla savaşmamış… Hz. Ömer, Osmanlı ve Selahattin Eyyübi baş düşmanı… Dolaysıyla Humeyni çizgisi Batı medeniyetini tehdit etmez; onun görevi İslam Medeniyeti’ni durdurmak… Humeyni’nin mezhepçi hırslarından faydalanarak, İslam Coğrafyası’nı mezhepçi savaşa sürüklemek… Ya pratik garantiler. Şöyle demiştik:
Ruzbeh Mirevrahimi, Humeyni’nin Fransa temasları ile ilgili enteresan şeyler söylüyor:

“Paris yakınındaki Neauphle-le-Chateau’de sürgünde iken Humeyni devrimi yönetiyordu. Bugünün dünya güçlerince görüşme ve bir diyalog kurma yönünde talep geldi. Şah’ın İran’da kovulması da dâhil İran ordusunun bir darbe yapmasının engellenmesinde kendisine yardım edilmesi gibi bazı taleplerde bulundu. Masanın diğer tarafında bulunan Batılı güçler de tabii ki bazı taleplerde bulundu. Onlar da Sovyetler Birliği’nin güçlenmesinden, nüfuzundan ve İran petrolünün Batı’ya temin edilmesini kesintiye uğratması gibi noktalarda endişe taşıyorlardı. Humeyni gerekli garantileri verdi. Bu toplantılar ve görüşmeler Şubat 1979 tarihinde İslami (Şii) Devrim olmadan birkaç gün öncesinde Ocak 1979 tarihinde yaşandı.”

Gerçekleri konuşmak yasak… Zira Humeyni’nin ilk icraatı kendini bir nevi kral ilan etmek ve basın özgürlüğünü yasaklamak. Yeter miydi? Hakikati deşifre edecek kimselerin ahrete yollanması gerekecekti. Yapıldı da. Hırsları doymak bilmiyordu. Hemen Irak’a saldırdı. Irak tarafının barış isteğine rağmen vazgeçmedi. Kazandı mı? 1000000 insan ölmesine rağmen İran bu savaşı kazanamadı. Dini açıdan zavallı idi ama bari askeri açıdan bir şey olsaydı.

Reagan yakın dostu idi. ABD elçiliğindeki esirleri ABD’ye teslim ederek Reagan’ın “başkan” olmasına büyük hizmetleri dokundu. Aziz Dostuna vefasızlık edemezdi Reagan, İran’a bol miktarda silah hibe etti. İran-Gate skandalı duymuşsunuzdur. ABD’li diplomat William Sullivan derki; “İranlıların ABD ile iyi ilişkileri devam edecek. Ekonomik ve askeri alandaki işbirliği artarak ilerleyecek.”

İran yetkilileri de imamlarının izinde… Afganistan ve Irak işgalinde ABD’ye yardım ettiklerini itiraf ediyorlar.(http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/buyuk-seytan-kim-iran-mi-abd-mi/391/)

Bugünlerde bazıları İran, devrim sürecinden saptı diyorlar. Diyorlar ki; İran, bugün Suriye’de kadınlara tecavüz edip, bebeklerin kanını içip orda burada bomba patlatmakla meşgul. Halbuki Humeyni çizgisi böyle hain, vampir, katil ve tecavüzcü değildi.

Gerçekten öyle mi?

Hama Katliamı’nı bilir misiniz? Hafız Esed, bir haftada 40.000 müslümanı şehit etmişti. Peki, bu katliamda Esed’in en büyük yardımcısı kimdi? Humeyni…

Anlaşılan takiyye Müslümanlara karşı uygulanmış Paris Otel odalarında batılı dostlara değil.