İran Devleti’nde düşündüklerini ifade etmek değil düşünmek bile yasaktır. Bu sadece yönetilenler için değil idareciler için bile geçerlidir. Zira kendi akaidlerini yalanı meşru gören kimselerin özgür olduklarını söylemek kolay değildir.
Humeyni’ni iktidara geçtiği zaman ilk eylemlerden birisi yanında bulunan insanları tasfiye etmektir. Mehdi Kerrubi bunlardan birisidir. Kendisi ile beraber 100 kişi çeşitli işkencelerden geçirilmiş ve işkencelerde can vermiştir. Zorba bir yönetime sahip İran’ın Hud (as)’ın kavminden bir farkı yok. Allah (cc) şöyle buyurur: "(Hud as dedi ki)Tutup yakaladığınız zaman da zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz?" (Şuara Suresi: 130)

Zalim Esed yönetimini kırmızıçizgi ilan eden İran’ın yapmayacağı ahlaksızlık ve zorbalık yoktur. Reyhanlı Saldırısı da bunlardan biridir. Bu devletin yöneticileri doğal olarak Ad (Adi) kavminden sayılırlar. Onlar katı kalbli ve sert yapılı taşkın insanlardır. Yakaladıkları zaman katı yürekle davranmakta sıkıntı görmezler. Banyas’ta 1000 müslümanı şehit ettiler. Çoğu bebek yaşta. Ama o İran, fatih füzesi ile övünmekte. İnsanlıkta sınıfta kalmış bir rejimin avuntusu.

Yukarıdaki ayette yakalamak, satvet şiddetle almak demektir. Eğer savunmasız ve uyanık değilseniz bugün Reyhanlı yarın Gaziantep veya Ankara… Diyarbakır neden bir Banyas olmasın. İbn-i Abbas (ra) ve Mücahid (rh.a) şiddetle yakalamak hakkında şöyle demiştir: “Bu kılıçla öldürmek yahut kamçı ile dövmek sureti ile işkence yapmaktır.” El- Kelbi (rh.a) göre şiddetle yakalamak “gerekli tahkikat yapılmadan cezalandırmak”demektir. Bebekleri potansiyel terörist olarak katleden İran ve Hizbullah örgütü ile Adi kavim arasındaki farkı izah etmek kolay değil.

Şiddet ile yakalamak yakalarken dövmek ve maddi ve manevi işkence altında ifade almaktır. Resul-i Ekrem (sav) bu tip aşağılık in-sanların cehennemlik olduklarını açıkça beyan etmiştir. Nitekim hadis-i şerifte şöyle beyan edilmiştir: "Cehennem ehli olan iki sınıf vardır ki henüz daha bunları görmüyorum. (Birisi) beraberlerinde inek kuyruklarını andıran kamçılar ile insanları vuran bir topluluk, diğeri ise giyinmiş fakat çıplak başkalarını kendilerine meylettiren, kendileri de başkalarına meyleden, başları yana yatmış deve hörgüçlerini andıran kadınlardır. Böylesi kadınlar ne cennete girerler, ne kokusunu alırlar ve hiç şüphesiz ki oranın kokusu şu kadar şu kadar (uzak) mesafeden alınır.” Ama İran’ı sevenler alamazlar. Onların fıtratları iyi şeylere kapalı. Reyhanlı’da ölen kardeşlerimize rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz.