ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Kader ve Cebriyye

Ahmet Balki

27 Mayıs 2013 Pazartesi 09:32
  • A
  • A

Cebriyye’ye göre insan; taş ve bitki gibidir, fiilleri yoktur. Sevap ve ceza da cebrendir. Kur’an’dan delilleri kısaca şunlardır:
“O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu bir bilselerdi.” (Bakara: 165) Cebriyye’ye göre burada kulun iradesi sıfırlandığı açıklanmıştır. Onların uzantısı sayabileceğimiz bazıları da benzer ayetlerden haşa her şeyin Allah olduğunu iddia etmişlerdir. İslam’a göre böyle bir inanç yoktur. O, Allah’tan başka ilah yoktur anlayışına dayanır. Lakin Allah’tan başka mevcut yoktur demekle her mevcut Allah demek arasında çok büyük bir fark vardır. Birincisi sırf tevhid olabilir, fakat ikincisi sırf şirktir.
Her mevcut Allah’tır denildiği zaman varlığın hepsi Allah olmuş kabul edilir ki bu tevhid değildir. Tersine Allah’ı çoğaltmadır. Cebriyye inancında kulun fiilleri ilahlaştırılmış olmaktadır.
“Sihirbazlar, Allah’ın izni olmaksızın sihir ile kimseye zarar veremezler.” (Bakara: 102)
“Yaratmakta emir de O’na mahsustur.” (Araf: 54)
“De ki: Her şeyi yaratan Allah’tır.” (Rad: 16)
“Kitapta İsrail oğullarına şu haberi verdik: “Siz, arzda fesat çıkaracak ve büyüklük taslayıp serkeşlik yapacaksınız.” (İsra: 4)
“Siz ancak Allah isterse dileyebilirsiniz.” (İnsan: 30)
Senin elinde bir şey yoktur.” (Al-i İmran: 128)
“Bir şey için: “Bunu ben yarın yaparım” deme. “Ancak Allah isterse” de.” (Kehf: 24)
“Eğer Allah dilemiş olsaydı birbirlerini öldürmezlerdi.” (Bakara: 253)
“Kâfirleri korkutsan da, uyarmasan da birdir; onlar iman etmezler. Allah onların kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur.” (Bakara: 6-7) İbn-i Abbas der ki: “Allah (istediği) kâfirlerin kalplerinin üzerini mühürlemiştir. Bu itibarla onlar hayrın ve iyiliğin ne olduğunu akletmez ve anlamazlar.”
“Amellerini kendilerine süslü gösterdik, onlar, körler gibi hayret içinde dolaşırlar.” (Neml: 4)
Cebriye yukarıdaki ayetlere dayanarak özetle şöyle der: “Allah isteseydi saptırıcıları engellerdi. Görüyoruz ki engellememiştir. Dolaysıyla Allah bazı insanların sapmasını istemiştir. Rabbimiz, bazı kimselerin kalplerini mühürlemiştir. Bu kimseler isteseler de iman edemezler. Müteşabih ayetler ve Allah’ın küfrü yaratması sapma nedenidir. Kaldı ki ayetlerin zahirinden insanları saptıranın Allah olduğunu açıkça kavrıyoruz. Allah, bir şeye hükmetmişse kul onu yapmak zorundadır. Aksi takdirde haberi yalana ilmi cehle dönüşmüş olur.”
Cebriyye tıpkı Mutezile gibi ayetlere tek yönlü yaklaşmışlar ve kendi tezlerine uygun şekilde ayetleri yorumlamışlardır. Çelişkinin sebebi de budur. Aslında kader meselesine aklı veya Aristo Mantığının ilkelerini karıştırırsak sapma ve çelişki kaçınılmazdır. Bu mesele iman meselesidir.
İnsanların Allah’ın ne zatını ne de fiillerini kuşatmaya gücü yetmez. Rabbimiz şöyle buyurur:
"De ki: "Eğer Rabbimin kelimelerini yazmak için bütün denizler mürekkep olsa, muhakkak ki, Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi, bir o kadar daha yardımcı getirsek bile." (Kehf: 109)
İnsana verilen bilgi ancak Allah’ın dilediği kadardır.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.