“Artık hiçbir kurtuluş yok ve yakın bir yerden yakalanmışlardır. “Biz O’na iman ettik” derler; ancak onlara uzak bir yerden el uzatmak nerede. Hâlbuki dünyadayken küfretmişlerdi, uzak bir yerden gayba taş atıyorlardı.” (1)

İnsan!.. Sanal bir dünya oluşturup bir takım bilinmezliklere duruluk getirdiğini zannedebilir. Bundan daha fenası; gaybı (2) hiçbir delile dayanmadan inkâr da edebilir. Aslında iki tavır da birbirini beslemekte.

Gaybı ret ettiğiniz takdirde yerine koyacağınız inanç esasları naylon olacaktır. Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurur: “Ümmetim hakkında üç şeyden korkuyorum: İdarecilerin zulmü, yıldızların tesirine inanmak ve kaderi tekzip etmek.” (3)
İman esaslarını gizemli ve sadece soruya dayalı açıklamaya çalışan disiplinin adı felsefedir. Lakin felsefenin kader meselesini izah etmesi na mümkün. Kaderin sahibinden bağımsız teoriler kupkuru zandır. Öyle ya tefekkürünüzün sağlamasını nasıl yapacaksınız? Yazgının sahibi, kaderin mahiyetini açıklamamış ki.

Laiklik, Liberalizm ve Sosyalizm gibi ideolojileri gündeme getirenlerin âlemden bağımsız ve kapalı bir sistem geliştirmeye çalıştıkları biliniyor. İnsanların duygularını merkeze alan modern ulus devletlerin insan yazgısını ele geçirmeye çalıştığı bir dönemden geçtik. Şimdi modernizm iflas etti; post modern dönemde kaderin varlığı sorgulanmıyor zira hakikat kavramı inkâr ediliyor. Slogan basit ama etkileyici: “Nasıl rahatlıyorsan öyle inan!.”

İşte onlardan biri diyor ki; “Allah, bizim ne yapacağımızı bildiği için kaderimizi yazmıştır. Yani kaderimizde yazıldığı için hareket etmiyoruz. Aksine yapacağımız bilindiği için kaderimiz yazılmıştır.” Hâlbuki sen yokken kaderin vardı ya. İbn-i Hacer şöyle der, bunlar için:

“Bugün kaderi inkâr edenler de Allah’ın kulların fiillerini vuku bulmadan önce bildiğinde hem fikir. Yalnız bunlar, ezeli ilmin olanla ilintisini sağlayan iradeyi inkâr etmişlerdir.” Bu sebeple İmam Ahmed; “kader kudrettir” demiş ve kaderin sadece bilgi olmadığını beyan etmiştir.

Kadere her nasılsa öyle inanmak zorundayız. Akli ve hissi izahlar iman meselesini akli düzleme indirger ve meseleyi iman meselesi olmaktan çıkarır.

1- Sebe Suresi: 53
2- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/gayba-iman-ve-kader/1259/
3- Cami’us Sağır