“İnsanlarla cinleri salt bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi:56)
Ayetin tama yakın meali şöyle: “Yaratmadım beşeri ve cinleri; ancak bana ubudiyet için halkettim.”
Buna göre kulluk etmeyenler sanki yoktur.
Kul; bir kimsenin başka varlığa, yüz çevirmeden itaat etmesi anlamına gelir.
İbadullah; “gassilin önündeki meyyit”tir, seçme hakkı yoktur.
Küçük veya büyük günah işleyebilir.
Bu durumda masiyetleri affeden olarak Allah’ı görür.
Zira o, firar edecek bir yeri olmadığını bilir.
Allah’tan Allah’a kaçar.
Kulluk; kalbin derinliklerine nakşedilmiştir.
Müslüman veya kâfir; herkes fıtri olarak kulluğa ihtiyaç duyar.
Müşrikler; şeytan, melek, cin, tabiat, kadın, makam, peygamber, ideoloji dâhil birçok şeye tapar.
Onlara Allah’ı sever gibi gönül verir.
Allah’ı sever gibi sevmek; kıyas kabul etmez bir (mutlak) sevgiyle sevmektir.
Mesela paraya kul köle olanın akça sevgisi; basit bir muhabbet değildir.
Onun için ilişkilerin merkezinde banknot vardır ve akçeye sahip olan “iyi insan”dır.
Dolaysıyla hiç kimsenin kulluk etmeden yaşaması söz konusu değildir.
İbadetleri hayat damarıdır.
Kulluk bitince ömür de biter.
Kul olamayan (mecazsız) intihar eder.
Buradaki intihar; anlık bunalım değil…
Buhran herkesin başına gelebilir.
Kastım şahadet saldırısı da değil.
Zira bu taarruz; hayatını ortaya koyduğun dine hizmettir.
Daha iyi bir yaşamı hedefleme veya Allah’ı razı etme amelidir.
Buradaki canına kıyma; ömrü manasız görerek boşluktan kaynaklanan yok oluş kararıdır.
Allah’a, mevkie, İblis’e vs. tapmayan veya ibadet edip de lezzetini tadamayan insanın yok oluştan başka bir yol yoktur.
Kulluk boşluk kabul etmez.
Mekke Müşrikleri bir puttan sıkılıp yedikleri vakit hemen yeni bir (helvadan) heykel yaparlardı.
Putsuz yaşam, akıllarının ucundan dahi geçmezdi.
Modern cahillere göre tapınma eski çağlardan kalma ilkel bir davranıştır.
Onlar, bilim ilerledikçe insanın özgüveninin arttığını ve tapınma ihtiyacının kalmadığını savunur.
Birileri, insanları kulluktan vatandaş seviyesine çıkarttığı noktasında hava atmaktan özel bir zevk alırlar.
Lakin yurttaşlar; bilim, devlet, teknoloji, karşı cins, para vs.’ye belki de tarihte olmadığı kadar tapınmaktalar.
Resul-i Ekrem (sav)’in Allah katından getirdiği din ise; insanın Allah dışındaki her şeyden bağımsız olduğunu vurguluyordu.
Oysa çağdaş insan; insan mahsulü arabaya bile kolayca ram olabilmekte… Tabii yeni modeli çıkana kadar.
Kulluk en temel ihtiyaçtır.
Kul olmayan hiçtir.
Bu noktada temel soru şu:
Tek Allah’a mı ibadet etmeliyiz yoksa başka başka şeylere mi tapmalıyız?
Tercih insanın…
İster Rabbine kulluk eder isterse de ona buna…
Hakim (cc)’yı bırakıp başkasına kulluk edenlerin birçok batıl inançlarla malul olduğunu görünce hidayeti için Rabbimize şükrediyoruz.
Muhtemel ki, biz de kendi eliyle yaptığına boyun eğen müşriklerden olabilirdik.
Bu noktada bize doğruyu gösteren Allah’ın mübarek elçisi Hz. Muhammed(sav)’ e şükranlarımızı sunarak Allah’a hamd ediyoruz.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.