“Elif Lâm Râ. Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik.” (İbrahim Suresi: 1)
İhtilaflarımızı hakka göre çözmek, çatışma potansiyelini kurutmak ve hayat bulmaktır: “Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır.” (Bakara Suresi: 179) Kısas; kan davaları ve katil hadislerinin seti ama İslam’ın hükümleri bir bütün. Tek başına idamı uygulamanız anlamsız belki daha büyük fesadın kapısı.
Kürt Meselesi’nin halli için İslami çevreler değişik teklifler sunuyor; Dini egemenlerin sofrasına sunanlar olduğu gibi Nevruz gibi Mecusi bayramlarını yüceltenler de mevcut. Misaller verelim:
Ukbe (ra) anlatıyor: “Uhud’da iken müşriklerden birini öldürürken “Al, bu sana İranlı bir köleden” dedim. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (sav); “Niye, ben Ensari bir köleyim demedin? Bir kavmin kızkardeşinin oğlu o kavimden sayılır” buyurdu.” (Buhari) Irkçılığın kokusunu yasaklayan bu hadisi İbrahim Canan, bakın şu şekilde şerh ediyor:
“İslam, ırkçılığı reddeder. Bu sebeple bir cemiyetteki ırki azınlıkların, milliyet yönüyle kendilerini bulundukları cemiyetten saymaları prensibini vazetmiştir.” (İbrahim Canan; Kütüb-i Sitte- Cihad ve Niyet Babı )
Cümle, asimilasyonun İslami kılıfı hâlbuki Hz. Muhammed (sav); “Ensari bir köle değilim demedin” ikazını yapmıştır. Ensar, bir ırk adı değil, İslami bir sembol.
İslam’da millet ayrı kavim ayrı bir değeri ifade eder. Yusuf (as) şöyle demiştir: “Ben, Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen bir kavmin milletinden (dininden) ayrıldım.” (Yusuf Suresi: 39) Kavmi değerlere dini bir değer vermek düpedüz ırkçılıktır. Türklük ile iman hizmetini eş değer görenler dikkat etmelidir.
Misallere devam edelim:
“İslam; Kürtler ve Türklerin çimentosudur” evet öyledir de Kürtler ve Türkler hangi sancağın altında bir araya gelecektir. Burası sorgulanmalıdır.
Bir de ters taraftan… Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı coğrafyalarda ortaya çıkan İslam etiketli oluşumların hemen hepsi Nevruz gibi Mecusi Bayramına sahip çıkıyorlar. Onlar da PKK gibi Diyarbakır’a “Amed” diyorlar.
Kitap, sünnet, icma ve kıyas ümmetin tarih boyunca ittifak ettiği kaynaklardan. Lakin bu kaynakları dışlayan tüm çözüm arayışları Kürtler üzerine kim hâkim olacak mücadelesinden öte değildir. Kürtlerin nabzını yakalamak adına gayr-i İslami bayramlara ses çıkartmayan hatta savunan kişi ve kurumların İslami çözüm üretmeleri ne kadar makuldür?
Kürtlerin dindarlığı malum; din olmadan onlar üzerinde etki kuramazsınız.
PKK’da bile din adamları örgütlenmesi var ama din silah gibi kullanılırsa Allah korusun bu karşılıklı nefretler müslüman masum kanların dökülmesine vesile olabilir. Bu sefer ülke insanları sadece Kürt sorunu ile değil İslam ile süslenmiş Kürt sorunu ile baş başa kalabilir. Fakat bu sefer dökülen kanlar PKK Terörünü aratabilir. Her müslümanın temel hedefi ve rüyası İslam fıkhını yeryüzüne egemen kılmaktır.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.