Bütün hukuk sistemlerinde meşru müdafaa temel bir haktır. İslam Hukuk Sistemi’nde meşru müdafaayı bir hak olarak görmüş hatta teşvik bile etmiştir. Nitekim Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kim canı uğrunda ölürse şehittir, kim namusu uğrunda ölürse şehittir; kim malı uğrunda ölürse şehittir.” (1)
İslam âlimleri özellikle namusa yönelik taarruzlarda meşru müdafaanın bir hak olmaktan öte farz bir görev olduğunda ittifak etmişlerdir.
Bilindiği gibi Suriye’de başlayan savaş; suç şebekesi Suriye Devleti’nin müslümanların canına, malına ve namusuna tecavüz etmesi sonucu başlamıştır. Müslümanların kendini korumak için silaha sarılmaları Suriye özelinde olması gereken bir hak değil görevdir.
İran ve terör örgütü Hizbullah militanlarının Müslümanlara karşı soykırım politikası izledikleri ve hatta müslüman kadınlara tecavüz ettikleri sabit bir hakikattir. En son Banyas Katliamı’nda Hizbullah Militanları aç bir vampir gibi Müslümanlara saldırmış bebekleri bile haz alarak öldürmüşlerdir.
Azgınlığı ahlak haline getirenler nasihatten anlamazlar. Ahmet Davutoğlu, Suriye Rejiminin katliam yapmaması için defalarca Suriye’ye gitmiş ama netice alamamıştır. Hatta Türkiye, İran ve Suriye rejiminden oldukça incitici laflar işitmiştir. Son olarak İran Yönetimi; Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde bomba patlatmış ve 51 kişi ölmüştür.
Bir ülkenin Başbakanı’na düşen ve hatta ordusuna düşen görev vatandaşlarını korumaktır. TSK ne işe yaramaktadır? Osmanlı Devleti’nin mirasçısı olan bir ülkenin Suriye’de bu kadar katliam olurken hala harekete geçmemesi “tarihi bir utanç” olarak kendisine yeter.
Suriye’deki rejim Türkiye’nin hassas noktalarına oynamaktadır. Amacı Alevi-Sünni, Kürt-Türk çatışması çıkartarak Türkiye’nin geri adım atmasını sağlamaktır. Bunda da başarılı olduğu görülmektedir. Yani Reyhanlı’daki saldırı Türkiye’yi Suriye’nin içerisine çekmek için değildir. Tüm gaye İran’ın bebekleri öldürürken rahatının bozulmaması, Hizbullah Terör Örgütü’nün kadınlarımıza tecavüz ederken hazlarının yarıda kesilmemesi ve nihayet Baas Rejiminin katliam yaparken arkasına bakmaması içindir. Türkiye, gerekli adımları atmazsa emin olun çok daha büyük katliamlar sıradadır.
Hizbullah Militanları Allah’tan korkmayan ama Allah dışında her şeyden korkan çakallar sürüsüdür. Onlar insanlardan daha çok korkarlar. Ama insanlar harekete geçerse… Bir ayette şöyle buyrulur:
“Kesinlikle onların yüreklerinde sizin korkunuz Allah’ın korkusundan daha fazladır. Bu, onların anlayışsız bir topluluk olmalarındandır.”(2)
Suriye, İran ve Hizbullah şeytan üçgeni Türkiye’ye geri adım attırmak istiyorlarsa bu Osmanlı Ruhunun yeniden canlanmasını engellemek içindir. Yavuz Sultan Selim nefreti hala pis kalplerinde… Türkiye bu coğrafya da katliama izin vermemeli ve Suriye Rejimini yerle bir edecek adımlarını bir an önce atmalıdır. Evet, Suriye ile savaş bir hak değil görevdir.
(1) Tirmizi; Diyet Babı
(2) Haşr Suresi: 13
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.