ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Taksim terörü: Küresel ve ulusal sermaye koalisyonu

Ahmet Balki

16 Haziran 2013 Pazar 11:45
  • A
  • A

Meşruiyetini bir kavmin değerlerinden alan “ulus devlet”; tek dil ve kültürü dayatmıştır. Türkiye’de Kemalizm’in hedefi de ulus devleti ikame etmek ve Batılılaşmayı sağlamaktır. (1) Kendini “tanrının tahtında” zanneden ulus devletin; bilgi ve siyasetin küreselleşmesi sonucu tahtı sarsılmıştır. Zira artık hiçbir “erk” karşılıklı bağımlılık dolaysıyla sınırları içinde hâkimiyet tekelini kullanamamaktadır.
Ulus Devlet; siyasetin merkezine “Milli Çıkar”ı yerleştirdiği için insanlığa hizmet edemez. Hakikati çarpıtan ve “Milli Tarih, Bilim ve Ahlak” üreten bir düzenin insanlığa katabileceği pozitif bir değerden bahsedebilir miyiz? “Resmi İdeoloji” devleti, sadece belirli bir zümreye (elit tabakaya) has kılmıştır. İnsanları “vatandaş” teriminin altında tek tipleştiren faşist devlet, din ve etnik kimlikleri yok saymıştır. Bu sebeple Peygamberimiz (sav) “İnsanları ırkçılık için toplanmaya çağıran, ırkçılık uğruna dövüşen ve ölen bizden değildir” (2) buyurmuştur.
Meşru olmayan asabiyetin (3) ekonomik boyutu Fir’avun zihniyetine göre programlanmıştır. Batılılaşmayı sağlayacak zenginler üretip ve halkın kaynaklarını bu elit tabakaya aktarmak toplumun fazileti ve maddi inkişafının önündeki en büyük set olmuştur. Refahın tabana yayılmaması ve oligarşik yönetimin kökleşmesinin sebebi bu zihniyettir. İzmir İktisat Kongresi’nden bu yana “Karun”lar oluşturulmaya çalışılmış ve bunun kurumsal kimliğini de TÜSİAD oluşturmuştur. Türkiye’de nüfusun \%20’lik dilimi Milli Gelir’in \%50’sini almaktadır.
Günümüzde ulus devleti tehdit eden en önemli güç; parayı silah gibi kullanan ve “insan hakları, demokrasi ve serbest piyasa” gibi kulağa hoş gelen ütopyaları pazarlayan “Küresel Sermaye”dir. Eski MİT Müsteşarı Emre Taner; ulus devletin küresel sermaye karşısında egemenliğini korumasının mümkün olmadığını söylemiştir. Aslında ulus devlet; sun’i egemenliğini “Soğuk Savaş” döneminin güvenlik eksenli siyaset anlayışına borçludur.
Nazari planda ulus devletleri tehdit eden üç unsur mevcuttur: Çok Uluslu Şirketler, Uluslararası kurumlar ve Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Amaçları “ulus devletin” idari ve ekonomik kültürlerini etkilemek, engelleyici yasakları kaldırmak ve tüketim kültürü aleyhindeki kültürlerden kurtulmaktır. Merkez Bankaları özerkleşmesine rağmen hükümetler “faiz” oranlarını belirleme gücüne hala sahiptir. Fakat faizin serbest olması ve devletin faizcilere rant aktarması küresel sermayenin kapitalist sermayeyi kontrol altına almasına vesile olmuştur. Bir bakıma İblis’in Düzeni’ni daha büyük şeytanlar çarpmıştır: “Faiz yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar.” (4)
1,5 milyar insanın günde 1 dolar yevmiyeye sahip olduğu dünyada insanlık Küresel Sermaye ile Ulus Devlet arasına sıkışmıştır. Genel olarak hükümetler; milletin sorunlarını göz ardı etmekte ve iktisadi gevezeliklerle meşgul olmaktadır. Ayette iktisadi mücadele şöyle ifade edilmiştir: “Onlara (Küresel ve kapitalist sermayeye): “Size Allah’ın rızık olarak verdiklerinden infak edin” denildiği zaman, o inkâr edenler iman edenlere dediler ki; “Allah eğer dilemiş olsaydı yedireceği kimseyi biz mi yedirecek misiz? Gerçekten siz, apaçık sapıksınız.” (5) İnsanlar arasında yardımlaşma ilkesini koyan Allah’ın hükümlerini reddeden kimseler sadece akıllarını değil duygularını da kaybetmişlerdir. Toplanan vergileri, adaletle dağıtmak yerine faizcilere aktaran iktidarların herkesten daha çok nasihate ihtiyacı vardır.
Ekonomistlerin “asalak olmayalım çalışıp zengin olalım” demelerinin fazla bir anlamı yok. Zira faizcilere çalışmadan zengin olmalarının hesabını soran yok. Küreselleşme yandaşı olan yazarların (6) dünyadaki ekonomik krize buldukları çözümde ilginç: Küresel Sermayenin yılmaz savunucusu Mehmet Altan, ekonomi piyasaya bırakılmalı teklifinde bulunuyor. Bir kere kendi kendini düzenleyen piyasa yok. Piyasa, “Neo-Liberal” politikalarla devleti kendi hizmetinde kullanmıştı. İlk sarsıntı da yine devlete sığınmakta.
Taksim Teröristlerinin eylemlerinde “Küresel Sermaye ile Ulusalcıların” beraber hareket etmesi oldukça ilginç. Hatta İran, ABD, İsrail ve Baas da teröristlere destek verdi. (7) Kürt Sorununun en azından “çözüm sürecine” girmesi ulusalcıları “kuduz köpeğe” dönüştürdüğü görünen gerçek. Müslümanların haklarını talep etmesi Elit Kemalistleri huzursuz etmektedir. Bu durum ulusalcılarla Küresel Sermayeyi işbirliğine sevk etmiştir. Güya dini ton da ihmal edilmemiş “antikapitalist gayr-i Müslimlerde” terör faaliyetlerinde bulunmuştur. Sömürüye ve zulme dayalı statükonun bozulmakta olduğunu gören çevreler, büyük bir koalisyonla AK Parti’ye saldırmıştır. Aslında bu saldırı millete yöneliktir. (8) Batı’nın yerli Haçlıları Türkiye’ye yine saldırmaktadır. Hareket Ordusu yine ortaya çıkmıştır. (9) Bu konuda yapmayacakları alçaklık da yok!.. (10) Millet bu konuda uyanık olmalı ve kendisinin dini, malı, namusu, aklı ve canına kasteden Taksim Terörist Koalisyonuna karşı meşru müdafaada bulunmalıdır. Mesele sadece Gezi Parkı meselesi değil hala anlamadın mı?

1- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/artik-kemalizm-sorgulanmalidir/2207/
2- Ebu Davud
3- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/siyasetin-onemli-oznesi-sebep-ve-nesep-asabiyeti/1094/
4- Bakara Suresi: 275
5- Yasin Suresi: 47
6- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/soros-acik-toplum-ve-degerlerimiz/1464/
7- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/taksim-teroru-iran-abd-israil-ve-baas-koalisyonu/1867/
8- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/milletin-bekasi-icin/2225/
9- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/ebabil-taksim-ve-hareket-ordusu-dagitilmalidir/2246/
10- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/aleviler-atese-atiliyor/2196/

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.