Türkiye’de “Türklük” çatısı altında insanları bir arada tutmanın başarısız olduğu malum. Son zamanlar da Türklük tezini sahiplenenler, ırkçı büyüden kurtulamadıklarından “Türk” kavramının ırk adı olmadığını sadece Türkiye’de yaşayan insanların kimliklerini beyan eden çatı bir kavram olduğunu iddia etmektedir. Lakin eğitim kurumlarında ve askeriye de “Türk” kavramı kendine mahsus kutsallık anlayışları olan “Türk Milleti”nden başkası değildir. Dolaysıyla Türk Kavramı bir ırk adıdır ve ona kutsallık verilmektedir.
Türklük kavramının ülkeyi bir arada tutmada başarılı olmadığı gören ve Kürt meselesinde çatı kavramlar arayan bazı kişilerse “Türkiyelilik” tezini ortaya atmışlardır. Onlara göre Türkiyelilik “Türklük kavramından daha kapsayıcı ve kucaklayıcıdır. Bu coğrafya da yaşayan bütün insanları ifade etmektedir ve Kürtleri

daha az rahatsız eden bir kavramlaştırmadır.Türkiyelilik kavramıyla yola çıkanların bir diğer argümanı da şudur: İnsanları eskiden (geleneksel toplum modellerinde) “din” ekseni etrafında bir araya getirmek mümkündü. Günümüzde ise modern toplumlar da din birleştirici ve hükmetme fonksiyonunu büyük bir oranda yitirmiştir. Kaldı ki Kürtlerin de Türklerinde yekûn teşkil eden oranı İslam’ın hakemliğine ve hükümranlığına razı değildir. Dolaysıyla insanları bir arada tutacak hem nötr hem de kapsayıcı kavramlaştırmaları gündeme getirmeliyiz. Bu kavramlaştırma da “Türkiyelilik” etrafında olmalıdır.
İhtilafları cilalı kavramlarla çözme alışkanlığı Osmanlı’nın son devirlerinden bu yana gündemde. Fransız İhtilalıyla popüler hale gelen “eşitlik, özgürlük ve kardeşlik” sloganı Osmanlı aydınını da cezp etmişti. Osmanlı’nın İslamcı aydını, İslam merkezli düşünce üretmek yerine Batılı kavramların eşliğinde ne İslam’ı kurtarabildiler ne de devleti.

Parçalanma bürokratların ortak korkusu. Osmanlı Devleti de bölüne bölüne yıkıldı. Tarih tekrar tekerrür etmesin diye vehimden korkular bile gerçeğin ta kendisi sayıldı. Ama Kürt sorunundaki ürperti sadece tevehhüm değil, başa gelebilir. Bir kere devlet ile Kürtler arasında derin bir yabancılaşma var. Kürt muhalefeti, siyasal alternatifler arayarak devletleşmek isteyebilir. İşte tüm bu sebeplerle Kürtleri sistem içine çekmek için “Türkiyelilik” ve “Tek Türkiye” tezleri devreye sokulmuştur.

“Tek Türkiye” tezi Kürt meselesinin çözümüne katkı sunabilir mi? Kestirmeden cevap vereyim: Hayır!..
Kavramın kendisi sun’i ve flu… Realitelerle çatışma halinde kavram. Bayramlarda sınır kapısında Suriyeli Kürtlerle Türkiye’dekilerin bayramlaşmaları gözümüzün önünde. I. Dünya Savaşı sonrası bölgede çizilen sınırların herhangi bir doğallıkla alakası yok. Aynı kültürü paylaşan insanları ayıran tel örgüler onlar. Kaldı ki; “Türkiyelilik” kavramının Kürtlere yönelik bir cazibesi de yok.

Kürtler sadece Türkiye’de yaşamıyor. Bütün Kürtleri Türkiyelilik çatısı altında birleştiremezsiniz. Kürt sorunu halledecekseniz bütün Kürtleri içine alan çözümün peşinde olmak zorundasınız. “Türkiyelilik” çatı kavramının anayasal ve yasal tarifi ve sınırları nelerdir? İçi nasıl dolacaktır? (Oluşturulan) tüm ırk değerlerine nötr; herhangi bir ırkı ön plana almayan bir devlet mi oluşturacaksınız? Bu durumu sağlasanız bile “Kürtler”de de “ulusalcılık” mikrobu yayılmaya başlamıştır. Bugün Kürtler sadece dillerinin ve bir takım kültürel haklarının tanınmasını değil kavimlerine vurgu yapan siyasal modelleri de istemektedir. Ve belki de en önemlisi, Kürtler Türkiyelilik çatısı altında birleşmek yerine “Kürdistan” denilen coğrafyayı “vatan”ları olarak görüyorlar.

Tek Türkiye veya Türkiyelilik kavramları sorunu çözmez ancak kendimizi kandırmak için iyi bir ilaçtır.
Mesele sadece burada da bitmemektedir. Türk eğitim sistemi; Türklüğü sadece kavmiyet olarak görmemekte ona kutsallık atfetmektedir. Siz Kürt sorununu çözeyim derken Türkiye’deki Türklerin bir kısmı da bundan rahatsızlık duyacaktır. Unutmayalım ki; memlekette MHP’nin oy oranı yaklaşık \%15 gibi büyük bir rakamdır. Diğer partilerde (Saadet ve AK Parti dâhil) MHP’liler gibi düşünen çok sayıda insan vardır. Hatta Saadet Partisi, İslamcı-Türkçü bir çizgidedir desek yeridir. Onlar da Türklükten bağımsız Türkiyelilik çatı kavramına razı olmayacaklardır. Dolaysıyla sizin sorunu çözmek adına ortaya attığınız her suni kavramlaştırma hem Kürt sorununu derinleştirecek hem de Türk sorununun gündeme gelmesine vesile olacaktır. Sorunları çözmek için önce gerçekler…