İslam: Barış, huzurluk ve esenlik demektir.Barış anlamındaki sulh ise, aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişi veya tarafları uzlaştırmaktır.Peygambr efendimiz (s.a.s) bu konuda insanların arasını bulup düzeltmek için söylenen uzlaştırıcı sözlerin yalan sayılmayacağını bildirmektedir. (Buhari sulh 3)

Kuran-ı kerimde: Eğer inananlardan iki grup bir birleriyle savaşırlarsa arlarını düzeltin.(Hucurat 9'dan) diye buyrulmaktadır.

Müminler, bir vücut gibidirler. Birbirlerine öyle ğallıdırlar ki, nasıl vücutta bir aza ağrıdığı zaman, onun ağrısı diğer azaları da etkiliyorsa, bir müminin sevinmesi veya üzülmesi durumunda diğer müminlerin halide böyle olmalıdır. Onun için Peygamber efendimiz (s.a.s) bir hadisi-i şerifinde; Bir müminin diğer mümin kardeşlerine karşı ilgisi, bir birini bağlayıp destekleyen bir binanın taşları gibidir. buyurmuştur. (Buhari,Edeb ül müfred 36)

İslam barış dini olduğu için, sulha öncelik verir. Müslüman haddini aşmaz.Sevgi ve nefreti ifrat derecesine vardırmaz. Din kardeşinin yüzüne sevgi ve muhabbet dolu nazarla bakar. Peygamber efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde; Müminin mümine (muhabbetle) bakması ibadettir. Mümin kişinin Müslüman kardeşinin yüzüne tessüm etmesi, her ikisinin hatalarından düşmesini sağlar buyurmaktadır.

Cüneyd (Rahimehullah) bu hadisten istinbat ederek şöyle demiş: Bir birini seven iki kişi, bir günah işlemdikce katiyen ayrılmazlar.

Müslümanların, bir birlerinin ihtiyaclarını görmesi, sıkıntılarını gidermesi ve kusurlarını, ayıplarını örtmesi kardeşlik görevidir.

İmam Gazali Ömer b.el Hattap(r.a) dan nakletmiştir: Dosluk şu üç şeyde kaimdir: Sözde birlik, işte birlik, şefkatte birlik. İhvana uygun hareket etmek, onlara karşı duyulan şefkatten daha tersirlidir. Müslüman, din kardeşliği hukukuna en iyi şekilde uymalı, din kardeşine karşı hem kanuni hem ahlaki görevlerini eksiksiz yerine getirmelidir.

Peygamber efendimiz (s.a.s) bir hadisi-i şerifinde; Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslümandan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslümanın ayıbını örteninin Allah da kıyamet günü aybını örter. buyumaktadır.(Buhari Mezalim 3 Müslim Birr 58)

Hz Ali (r a) derki: Din kardeşinin hüsn-i niyetine teşekkür etmeyen, iyliğine hiç teşekkür etmez. Senin hakkında düşünüp yaptığı iyiliğe karşı ona teşşekkür etmen, kardeşlik hak ve vecibelerindendir. Çünkü bu tür davranışlar aradaki sevgiyi artır.

İki müslüman karşılaştıkları zaman, gökten yüz rahmet iner. Bundan doksanını en çok sevinen adam alır. Onunu da enaz sevinen kişi alır.

Allah'ın rahmeti bereketi cümle mümin ve münatın üzerine olsun.

Fiemanillah!