Ebu lnebe el-Havlâni (R.A)'dan rivayet edilen Hadis-i Şerifte Resulüllah (s.a.s):
"Şüphesiz Allah-u Te'ala'nın, yer ehlinden bir takım kapları vardır. Rabbinizin kapları, sâlih kullarının kalpleridir.
Kalplerin Allah'a en sevgilisi ise, en yumuşak ve en merhametli olanlarıdır" buyurmuştur (Taberani, Zebîdî, İthâfüs Sade, 6/209 Ahmet ibn-i Hanbel ez-Zühd, no:827, sh:223)
Hadis-i şerifte geçen salih kullardan maksat: hem Allah-u Te'ala'nın hem de kulların haklarından üzerlerine düşenleri hakkıyla yerine getirenlerdir.
İşte bu kulların kalplerine Allah-u Te'ala'nın mârifetinin nuru dolarak uvuzlarına taşar. Çünkü kalp yumuşayarak incelip parlayınca, parlak ayna gibi olur. Melekût (manevi) âleminin nurları ona parlayınca bütün ğöğsü aydınlatır.
İşte o zaman gönül gözü, Allah-u Te'ala'nın emirlerinin iç yüzünü görmeye başlar ve bu görüş onu Allah-u Te'ala'nın nurunu mülâhaza etmeye sevk eder. (gözetlemeye sürükler)
Böyle bir kalp Allah-u Te'ala'nın, kendisine verdiği safâ (paklık) ile ziynet ve behâyı (süs ve güzelliğini) kemâle erdirdiğinden, mahlûkatı arasında Allah-u Te'ala'nın nazarının mahalli olur.
Mevla Te'ala Kerem-i Rahmânî hükmünce, nurlarını hiç bir kulundan engellemez. Zira Mevla Te'ala cimrilik yüzünden vermemekten münezzehtir.
Nur-u İlahî'nin kalbe girmesine engel olan şey, sadece kulun kalbinin pisliği, bulanıklığı ve meşgul oluşudur. Çünkü hadis-i şerifte açıklandığı üzere "Kalp, kap gibidir"
Suyla dolu kaba hava girmediği gibi, Allah-u Te'ala'dan şeylerle meşgul olan kalbe de Allah-u Te'ala'nın Celâli'nin mârifeti (büyüklüğünün bilgisi) dahil olmaz.
Gerçek dost olan Allah-u Te'ala devamlı kulunun kalbine bakar, ama onu gaflet içinde görünce , o kalbe tecelli egmeyip ondan gecer.
Allah-u Te'ala murad edenin kalbini sâlih kullarının kalplerinden eylesin.
Amin!
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.