Selamun aleykum,değerli kardeşlerim Allah cc Rahmeti bereketi hepimizin üzerine olsun.Cenabı hakk,Feyazı mutlak ve Rabbul felak Hazretleri cümlemize meded-ü inayet eylesin,Her halde rızayı-i şerifene muvafık layık ameller nasib-ü müyesser eylesin.

Analatımıma mukaddime olması için buyrun bir kelimeyi şahadet getirelim.

Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve rasûlüh!

Bu kelimeyi şehadetin ifade ettiği manayı kavrayıp tastik etmeyi,bu kelimeyi şehadetle yaşamayı ve bu kelimeyi şehadetle irtihal-i dar-i beka eylemeyi Mevlam hepimize nasip etsin. Amin!

Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in eşi Aişe (R.Anha) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur.

"Şüphesiz farz namazın Allah-u Te'ala katında büyük bir değeri vardır.

Kim ondan bir şey eksiltecek olursa,noksan yaptığı şeye karşılık o namaz yüzünden (öyle bir) hesaba çekilir (ki o hesap azabı aratmaz)! (İsbahani,et-Tergib,no:1893,2/774; Hafız Münziri,et -Tergib ve't-terhib.no:742 sh:101)

İbni Abbas (R.A) rivayet edilen bir hads-i şerfite Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur.

"Namaz bir terazidir.

Herkim onu (hakkı ile yerine getirerek) tamamlarsa,o da tastamam (olarakbol ölçek ile sevab) alır.(Beyhaki,Şuabul-imam.no:3151: Suyuti ed Dürrül-mensur,3/48:Münziri,et-Tergibno:761,sh:103)

Selam Farisi (R.A) şöyle demiştir:Namaz bir ölçektir,o halde kim onu tastamam yerine getirirse,ona karşılığı tastamam ödenir.Ama kim noksan yaparsa,muhakak ki siz Allah-u Te'ala'nın tartıyı noksan yapanlar hakkında buyurduklarını bilmektesiniz.(Abdulkadir-i Geylani,el-Gunye 2/206)

Artık bu hadisi şerifleri duyan ,okuyan mahşer yerindeki mizanda güzel amellerin ağır gelmesini istiyorlarsa,buğün dünyada namaz terazisini ve ölçeğini iyice doldursun.

Zira namaz terazisini tastamam dolduranlar, ahiret mizanınıda öylece doldurmuş olurlar ve böylece dünya ve ahiret sadetine nail olurlar.

Tadili erkansız kılanan namaz yeteli değildir ,namazımızı nasıl kılmalıyız.

Ebu Mus'ud el-Bedri (R.A) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur.

"Bir kişinin ,ruku'unda ve secdesinde belini doğrultmadığı bir namaz yeterli olmaz"(Ebu Davut,Salat:143.no885,sh132;Tirmizino:265,Nesei Tatbik:54,no:1108 sh:190 ibni Mace,İkametü's-salat:16no:870,sh:120 Beyhaki,es Sünenül-Kübra.2/89,117)

el-Menhel,Tuhfetül-Avezi ve Sindi gibi şerhlerde: Bu hadis-i şerife geçen "Belin düzgün tutulması"tume'nine ile tefsir edilmiştir ki bundan maksat, ruku ve secdede belin bir süre hareksiz durmasıdır.

Şu halde bu hadis-i şerifi delil alan,Hanifilerden Ebu Yusuf, Şafiler, Malikiler ve Hanbeliler katında ruku ve secde tume'nine yapmayanın namazı geçerli olmaz.

Yani en az bir sübhanallah denilecek kadar belini hareksiz tutmayan kimsenin namazı yoktur. Cumhurun görüşüde budur.Bu esnada en azından "Allahumme mağfirli" denilmelidir.Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki celse arsında: Rabiğfilli,Rabiğfirli! "Ey Rabbim! Beni magrifet et,Rabbim beni bağışla" derdi.( İbni Mace,İkame:23 no 897 1/289) celse yapılacak en kısa dua budur en uzun dualarda,Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yapmıştır.Nitekim İki secde arasında dua red olmaz.

Rifa'a İbni Rafi (R.A) şöyle anlatmıştır: Bir kere ben Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in yanında oturuyorken bir adam gelip mescide girdi ve namaz kıldı.

Sonra Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e selem verince Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: "Dön, namaz kıl! Çünkü sen kılmadın" buyurdu.O da dönüp namaz kıldı. Tekrar geldiğine yine aynı buyurdu.

Üçün cü defa böyle olunca o dam: "Benim neyimi beğenmedin bilemiyorum ?"diyince Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

Sizin birinizin namazı, o kişi Allah-u Te'ala'nın, kendisine emrettiği gibi abdesti tamamlamadıkca; yüzünü ve dirseklere kadar ellerini yıkamadıkca, başını meshetmedikce, ayaklarını da topuklarına kadar yıkamadıkca tamam olmaz.

Sonra (iftitah tekbiri alarak) Allah'ı tekbir eder, sonra (Sünhaneke,Fatiha ve zammı süre okumak üzere) O'na hamdeder, O'na ta'zim eder ve Allah'ın kendisine izin verdiği kadar Kur'an'dan kolayına geleni okur.

Sonra tekbir alarak ruku eder,ellerini dizleri üzerine koyar,nihayet mafsalları sakinleşir ve sarkar.

Sonra "Semi allahü limen hamideh" der ayakta dümdüz durur,O dereceki her kemik yerini alır,böylece belini tam doğrultur.

Sonra tekbir alıp başını kaldırır,makadı üzerine dümdüz oturur ve belini doğrultur.

Böylece Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazı, sonuna anlattıktan sonra:

"Sizin biriniz bunları yapmadıkca namazı tam olmaz" buyurdu.(Nesei-es Sünen 2/225-226 el-Mücteba.no:1136; Ebu Davut Salat:143 no:858,sh:132.133: Tirmizi Salat:226 no:302-304. sh:94-96: Hafız Münziri,et-Tergib,no:770,2/263: Hakim,el Müsterek, no:881,1/368)

Enes ibni Malik (R.A) şöyle anlatmıştır: Bir kere Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescide çıkmıştı,orda ruku'unu ve secdesini tamamlamayan bir adam görünce:

"Ruku ve secdeyi tamamlamayan bir adamın namazı kabul edilmez" buyurdu.(Zıyaüddin el-Makdisi, el-Ehadisül-muhtara.no:2131,6/132)

Ömer İnbi Hattap (R.A) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Her namaz kılanın mutlaka sağında bir melek,solunda başka bir melek bulunur.Eğer namazı kılan tamamlarsa,iki melek o namazı yükseltirler,tamamlamazsa onu onun yüzüne çarparlar." (Deylemi, Müsnedül-Firdevs ,no:6091,4/29:İsbahani,et-Tergib,no:1887,2/772: Hafız Münziri,et Tergib ve't-terhib,no:746,sh:101)

Allah cc hakkıyla ve layıkıyla anlayıp kavramada ve amelde cümlemizi muvaffak ve muzaffer eylesin. Hakkıyla,layıkıyla,en güze şekli ile ,razı olugu şekilde,zatına vaktinde kabule şayan ibadet eden cenneti,cemali ile müşerref eyledeği kularından eylesin.

Allah cc Rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Fi Emanillah!