Bizi yoktan var eden Allah Teala'ya sonsuz hamt eder, onu tanımamak ve ona karşı nankörlük etmekten ona sığınırız.Hakla batılı , helal ile haramı ayırmak için gönderilen,Hazreti Muhhammed (s.a.s) al ve asabına selam ederim.

Muaz İbni Cebel (r.a) şöyle anlatmıştır.

Bir kere ben 'Ya Rasulellah! Bana bir amel söyle ki beni cennete soksun' dediğimde Rasulüllah (s.a.s) : 'Ne güzel! Ne iyi! Andolsun ki elbette sen çok büyük bir şeyden sordun, ama o Allah'ın kolay ettiklerine kolaydır.
Farz namazları kıl, farz kılınmış zekatı da öde. Sana bu işin başını, direğini ve örgücünün tepesini söyleyeyim mi? İşin başı islam'dır. İslam'a giren kurtulur. Direği namazdır, örgücünün zirvesi ise Allah yolunda cihattır.( Ebu Davut , et-Tayalesi sh:76,77; Ahmet ibni Hambel, el-Müsned, 5/237; İbni Ebi Şeybe, el-Musannef, 11/7,el-Iman,no:1)

Ali (r.a) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur.

'Namaz dinin direğidir' (Deylemi, Müsnedü'l Firdevs, 2/404; Süyuti, ed-Dürrül-mensur,3/48)

Yani her kim onu ikame eder ( vakti vaktinde hakkıyla kılar)sa, muhakkak dinini ikame etmiş (ayakta tutmuş) olur, her kim onu tek ederse, muhakkak dini yıkmıştır.

Ebu Hureyre (r.a) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: Namazı olmayanın islam'da hiçbir nasibi yoktur, abdesti olmayanın da namazı yoktur. (Suyuti, ed-Dürrü'l-mensur,3/43; Müsnedül - Bezzar, no:334; Heysemi, Mecma 'u'z-zevaid'1/292)

İbni Ömer (r.a) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulüllah (s.a.s) şöyle buyurmustur: Emaneti (ve güvenirligi) olmayanın imanı yoktur, abdesti olmayanın namazı yoktur. Namazın dindeki yeri ancak başın cesetteki yeri gibidir. (Başsız vucut yaşamayacağı gibi din de namazsız yasamaz.) (Teberani,el-Mu'cemu'l-evsat,no:2292; Münziri,et-Tetgib, no:820,1/280)

İbni Ömer ( r.a) dan rivayet edilen bir hadis-i serifte Rasulüllah (s.a.s) şöyle buyurmustur: Beş vakit namaz dinin direğidir.Allah namazsız imanı kabul etmez.( Abdülkadir el-Geylani,el-Gunye, 2/180; İbni Kesir ,Cami'ul-mesanıd, 2/449; Emali'ş-şeceri, 1/42)

Namaz her peygamberin özellikle de Resülullah (s.a.s) in son vasiyetidir.

Enes (r.a) dan rivayet edildigi üzere: Rasulüllah (s.a.s)e ölüm gelip cattığı sıradaki vasiyeti: 'Namaza dikkat edin! Namaza dikkat edin! Bir de ellerinizin malik olduğu kölelere (haksızlık etmemeye) dikkat edin!' şeklinde olmuştu. Hatta Rasulüllah (s.a.s) artık dili bu vasiyeti rahatca okuyamaz hale gelmisken bile bu sözcükleri mübarek göğsünde çağıl datıyordu. ( Ziyauddin el-Makdisi, el-Ehadisül-muhtara, no: 2420,2425. 7/34-35; Ebu Ya'la, el-Müsned, no:2990, 5/347, no:2933, 5/309-310; Ahmed ibni Hanbel, Müsned, 3/117; İbni Mace, Vesaya, no:2697, 2/900-901)

Yine bir hadis-i şerifte şöyle varid olmuştur: Süphesiz her peygamberin dünyadan çıkarken ümmetine yaptığı en son vasiyeti ve onlara en son emri namazdır. (Abdülkadir el-Geylani, el-Gunye, 2/187)

Allah cc bizleri zatına layık kul habine layık ümet eyleyip, zatını zikreden, nimetlerine şükreden, zatına layıkıyla vaktinde ibadet eden kulların dan eylesin. Amin!

Fiemanillah!