Hüzün acı ve keder dolu bir tarahi zihinlerde canladırıp ders çıkaralım.

Hz.Hüseyin (r.a) ve yakınlarının Kerbela çöllerinde susuz şehid edilmelerinden sonra zalim Yezid'in zalim ordusu, geride kalan kadın ve çocukları toplayarak Küfe şehrine götürürler, İmam Hüseyin (r.a)'ın kız kardeşi ve Hz.Ali'nin (Keremellahu Vechehu) kızı Zeynep (R.Anha) bu ikiyüzlü,hain, alçak insanların tavırlarından iğrenir ve şu tarihi konuşmayı yapar.

"Ey Küfe halkı! Ey hileci ve hiyanetkar halk! Sizi gidi günahkarlar!... Şimdi ağlıyorsunuz ha? ALLAH c.c göz yaşlarınızı asla dindirmesin! Gözlerinizden yaş hiç eksik olmasın! Şulelerinizin feryadı asla dinmesin! Kalpleriniz acı ve keder için yansın!

Ne sizin antlaşmalarınıza bir değer verilir, nede sözlerinize itibar edilir. Laftan, öğünmekten, gösteristen, cariyeler gibi dalkavukluk yapmaktan ve düsmanla gizli işbirliği yapmaktan başka neyiniz var sizin? Bilin ki, siz şirretsiniz! karaktersiz ve alcaksınız!

Şimdi kardeşim ve bizler için mi ağlıyorsunuz? Onun için mi hazin ve acıklı çığlıklarınız ğöge yükseliyor? Evet VALLAHİ, ağlayında ağlayın! Çünkü siz ancak ağlamaya layıksınız. Sizinki öyle bir utanç ve alçaklık ki, hiç bir suyla yıkanmaz.

Siz zamanın İmamının katiline ortak, en azından seyirci kalma alçaklığını içinize sindirdiniz.

Onun mübarek kanının pıhtıları hala ellerinizde ve siz onları asla temizlemeyeceksiniz!"

Yanan bir yürekten lavları kıskandıracak sıcaklıkta fışkıran, hedefe bir ok misali saplanan tarihi hitabe, düşünüldügünde sadece o günkü Küfe halkımı muhattap, onlar içinmi geçerli? Hayır! .. Filistinliler öldürülürken, Irak'lılar katledilirken, Şeyh Ahmet Yasin sehid edilirken, bunca zulme, fısk u fücura seyirci kalan bütün Müslümanlar, hata bütün insanlık için geçerlidir.

Hz. Hüseyin (r.a) ve O'nunla beraber şehadet şerbetini içen Müminler, Cennet-i Ala'ya uçtulular. Yezid ve şürekası da cezalarını görecekleri yere yuvarlandılar. Küfe halkının utanci ise kıyamete kadar devam edecek . Zamanın imamının kanı dökülür de, o belde bir daha sükunet bulabilir mi? Irak toprakları asırlardır kan ve göz yaşından kurtulabildi mi?

Hatırlayıp ders alalım. Buğün bize düşen, geçmişe gömülüp kalmak, tarihi hadiseleri ayrışma ve düşmanlık konusu yapmak yerine, zihin açıklığı ve aydınlık bir din tasavvuru içinde kardeşliğin önemini keşfetmek, tarihte gerçekleşmiş olaylardan büyük ölçüde ders çıkarmak, Allah'ın izni ile, artık bütün bir ümmete mal olmuş sehitlerin mirasını dogru kavrayıp, anlamaktır.?

Fiemanillah!