ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Vesvese kalbin değil şeytanın sözleridir

Murat ÇELİK

23 Haziran 2013 Pazar 07:44
  • A
  • A

Selamün Aleyküm: Vesvesenin lugat manası; zararlı olan şüphe,kuruntu ve aslı olmayan ihtimaller demektir.İstilah manası ise; şeytanın,insanın kalbini kurcalayıp onu şüphe,kuruntu ve tereddüde düşürecek düşüncelere sevketmesi; onun hayel aynasına bir takım kötü resim ve manzaralar, çirkin hatıra ve hayeller atması demektir. Yani vesvese, şeytanın kalbe getirdiği bir takım hayel ve görüntülerdir. Dolayısıyla bunlar gerçekte aslı astarı olmayan şeylerdir.

Vesvese türünden gönlünüze gelen sözler,sizin değil şeytanın sözleridir.Yani kalbimize ait zanettiğimiz bir takım kötü söz ve düşünceler, fil-hakika kalbe ait değil şeytana aittir.

Çünkü, şayet kalbe ait olsaydı bundan kesinlikle rahatsız duyulmazdı. Dolayısı ile kişin bundan rahatsız olması, onun bu düşünceleri kesinlikle tasvip etmediğine delalet eder.Yani küfür olarak telakki edilen bu sözleri kalp kesinlikle tastik etmiyor ve kabullenmiyor ki bundan huzursuz oluyor. Öyleyse vesveseye müptala olmuş kardeşlerimiz telaş edip korkmasınlar, bu tür düşüncelerin insanı kesinlikle dinden imandan çıkarmadığını ve günahkar yapmadığını bilsinler. Hatta bırakın imandan çıkarmasını, bilakis vesvese iman alemeti olduğunu bilsinler.

Çünkü iman varki, o kalbe vesvese geliyor.

Nitekim Abdullah b.Mesud (r.a)'nın rivayet ettiği Müslim'de geçen bir hadisi şerifte buyurulduğu üzere, sahbe-i kiramdan bir kısmı Efendimiz (s.a.s) e gelip sordular.

Ey Allah'ın Resulu! Bazılarımız içinden öyle acayip sesler işitiyor ki, onu (bilerek) söylenmektense kömür kesilinceye kadar yanmayı veya gökten yere atılmayı tercih eder. (Bu vesveseler zarar verir mi?)

Bu soru üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurdu:

Hayır bu (korkunuz) gercek imanın ifadesidir.

Bir başka rivayette ise; sahabe-i kiramın bu sorusu üzerine Efendimiz (s.a.s): Gerçeten böyle bir korku duyuyor musunuz? diye sordu Ashab-ı kiram: Evet Ya Resulullah! diyince, Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurdu.

İşte bu (korku) imandan gelir.

Demekki veveseden dolayı kişinin yaşadığı o korku, sıkıntı ve duyduğu huzsuzluk iman alametidir. Nitekim hırsız boş eve girmez. Zira imansız olan kişinin: acaba küfre mi girdim, dinden mi çıktım? diye bir korkusu ve sıkıntısı olmaz.Hadisi Şeriften anlıyoruz ki, sahabe-i kiramın da gönlüne bir takım düşünceler, vesveseler gelmiş ve onlar da bunun sıkıntısını yaşamışlar. Yani vesvese sadece bizde var zannetmeyelim. Ama onlar böyle bir durum olunca Efendimiz (s.a.s) e müraacat etmiş ve meselenin iç yüzünü esas kaynağından öğrenmişler.

Efendimiz (s.a.s): insanı iradesi dışında içinden gelen bu seslerin zarar vermeyeceğini ifade buyurup, duydukları korkuyu da imanlarına delil olarak gösteriyor. Zaten vesvese imanı olan kimselerde olur. İmandan nasibi olmayanlar böyle vesveselere tutulmazlar.Yukarıda da belirttiğim gibi bomboş,tamtakır olan eve hırsız girermi? Demekki senin kalbinde pırlanta misali iman cevheri varki, iman hırsızı olan şeytan onu çalmaya çalışıyor.

Demekki içten gelen o vesvese kabilinden olan sesleri eğer aklınız kabul etmiyor, gönlünüz de tastik etmiyor hatta bilakis üzülüyorsa bundan mesul değilsiniz.

Zira vesvese sebebiyet veren hal ve düşünceler bir hüküm olmadığı için,kişi bundan mesul olmaz. Yeter ki günüle düşen bu düşünceleri dışa vurmasın dillendirip söylemesin.

Şeytanın görevi bizi Rabbimizden uzaklaştırmak , cennet yolundan alı koymaktır. Tabi yaptırım gücü olmadığı için , insanın kalbine kötü düşünceler sokarak vesvese vermek suretiyle bunu yapmaya çalışır.

Şeytan önce insanı imansız bırakmak ister. Eğer buna muvaffak olmassa bu sefer onun ibadet etmesine engel olmak yani amelsiz bırakmak ister. Bunuda başaramassa kişiye ibadetlerini eksik ve noksan yaptırıp, sevabına nail olmasın diye uğraşır. Abdest alırken, guslederken, namaz kılarken kalbini meşgul eder, bir takım kötü şeyler fısıldayıp vesvese verir. Onun huşü ve huzurla ibadet etmesine mani olur.

Bu durumda eğer insan bu kötü söz ve düşüncelerin şeytandan olduğunu bilmez,kalbinden geldiğini zannederse işte o zaman şeytanın tuzağına düşmüş olur. Çünki o kişi; "benim kalbim ne kadar bozuk" düşüncesiyle telaş edip korkuya kapılır ve neticede; "benden adam olmaz" diyerek , ümitsizliğe düşer ve ibadetleri bırakacak raddeye gelir. Böylece şeytan maksadına ulaşmış olur.

Şayet vesvesin sebebleri ve kurtulma yoları bilinirse, o zaman pek etkisi olmaz. Vesveseden kurtulmak için ilşk olarak yapılacak şey,ona ehemmiyet ve kıymet vermemektir.Vesvesden zarar görmemek için öncelikle onun mahiyetini bilmek, kalpteki vesvese hangi konudaysa bunun fıkhi hükmünü de iyi öğrenmek gerekir.

Çünkü cehalet vesveseyi davet eder, fakat ilim onu yok eder.

Allah (c.c) bizlerin şeytanın her türlü hilesin den vesvesesinden muhafaza etsin.

Allah'ın (c.c) rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Fi Emanillah!

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.