Yayılmacılık; Bir devletin topraklarını ya da ekonomik etkiliğini genişletme politikasının adıdır.
Rusya’da IV. İvan’nın Kazan’ı fethiyle birlikte imparatorluk olma yolunda ilk adımını atmış, tarıma bağlı ekonomisi nedeniyle - Kuzeyindeki tarıma elverişsiz iklim şartlarından ve tarıma elverişsiz toprak yapısından kurtarmak için - öteden beri var olan yayılmacılık düşüncesine yön aramaya başlamıştır. Yayılmacılığın yönü neresi olmalıydı? Batısında ve Güneyinde güçlü rakipleri vardı. Doğusunda ise boş stepler bulunmaktaydı. Bu yüzden Rus modernleşmesinin yönü Batı; Rus yayılmacılığının yönü ise Doğu olmuştur. Doğuda ki yayılmacılık faaliyetlerini hız veren Rusya, Karadeniz içerisinde tahıl ihracatı için güvenli bir yol oluşturmayı amacıyla güçlü bir müttefik olan Osmanlı devletiyle iyi geçinme ve karşılıklı işbirliğini geliştirme yoluna gitti. Başta Osmanlıyı Batıya karşı destekledi ve toprak talebinden kaçındı, çünkü Rusya için Osmanlı ittifakı demek boğazlar ve Akdeniz demekti.
Ekonomisini düzenleyen Rusya, Ortodoksluk ve Slavcılık fikirlerinin etkisiyle güç kaybeden Osmanlı imparatorluğunu Rus yayılmacılığının hedefi haline getirdi. Bu politika baştaki kadar artık çok zor da değildi çünkü Batısında ki ve güneyindeki rakipler artık eski kadar güçlü değildi. Rusya vakit kaybetmeden harekete geçti.
Özellikle 19. Yüzyılda Rus dış politikasının en önemli hedefi Rusya’nın öteden beri çatıştığı İsveç, Polonya ve Osmanlı oldu. 1809’da Finlandiya Rusya’ya bağlandı. İsveç Rusya için bir tehdit olmaktan çıktı. Polonya’daki ayaklanma Rusya tarafından bastırıldı. Bu bölgelerde Ruslaştırma politikasına girişildi. Osmanlı ile çatışma döneminde ise Boğdan ve Eflak Prensliklerini ele geçirme çabasına girdi. Bu çaba Avrupa’da da derin kaygılar yarattı.
Avrupa’nın büyük kara ordusuna sahip olan Rusya; yayılmacı politikası nedeniyle Avrupa için tehdit oluşturmaya başladı. Rusya’yı Avrupa’nın dışında tutmayı hedefleyen Britanya ve Fransa Osmanlın yanında tutum alarak Rusya’yı durdular. ( Bu durduruş Rusya’da modernleşme girişimlerini başlattı.)
Daha sonra ki dönemlerde çıkarları doğrultusun da Batı ile Rusya yan yana geldiler ve Osmanlı’nın sonunu hazırladılar.
Sovyet döneminde imparatorluktan sosyalist düzene geçen Rusya, yayılmacılık fikrini daima muhafaza etti. Soğuk savaş bitene kadar abartılmışta olsa da Türkiye’nin yaşadığı Kominizim geliyor korkusu, Rus yayılmacı geleneğinin bir göstergesi olmuştur. Soğuk savaş döneminde ABD’nin politikası (Batı) Rusya’yı çevreleyerek yayılmasını durdurmak olarak belirledi ve Türkiye’yi daima destekledi.
Yazımızda iki kutuplu bir dünya siyasetini Rusya merkezli özetledik. Bu özetimiz içinde gerek Batı’nın gerekse Rusya’nın olaylar karşısında takındıkları tavırları değindik. İki tarafın takındığı bu tavırlardan bizim elde ettiklerimize ve kaybettiklerimize altını çizmeye çalıştık.
Gelelim günümüze, Putin’in ekibiyle birlikte güçlenen Rusya, genlerinde var olan yayılmacılık düşüncesini Suriye politikasında takındığı tavırla tekrar açığa çıkarttı. Batı tekrar kaygılandı ve sahada Türkiye ile başta birlikte tavır aldı.
Şuan için görünen o ki, Rusya Suriye konusunda Batıyı istediği yere çekiyor. Bu Rusya’nın gücünü ispat etme çabasıdır. Tabi birde Ortodoksluk önderliğidir. En azından Suriye girişimini kendi halkı neshinde meşru bir tabana oturtmak için kullandığı bir argüman oldu bu argümanı Batıya karşıda kullandı. Başarılı olduğu aşikar. Söz de Suriye lideri Esad her platformda Ortodoks kilisesine övgüler yolluyor. Geçenlerde Putin’nin Vatikan ziyaretinin hemen ardından Esad, Papaya dua ettiği gerekçesiyle teşekkür mektubu yolladı. Tabi bu işin başka bir boyutu ben sadece yukarıda bahsettiğimiz tarihi gidiş de bırakmak istiyorum konuyu ve aklıma gelen şu soruları soruyorum,
Suriye konusunda başta ayrı noktalar da olan Rusya ve Batı, şimdi hangi noktadalar?
İki tarafında Suriye konusunda, şu anda geldikleri nokta Türkiye’yi nasıl etkiler?
Türkiye Batı ile birlikte Suriye politikasında taraf olurken, Rusya ve Batı’nın bir birleriyle anlaşa bileceklerini hesaba kattı mı?
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.