Aslında herşey an'da luyor.Bir anda...Aslında ne geçmiş var ne de gelecek... Herşey şu anda oluyor ve oldu da.Hazreti Musa şu anda denizi yarıyor ve geçiyorlar. 1. Dünya Savaşı şu anda oluyor... Ama biz zamanın içinde olduğumuz için bunu anlayamıyoruz.Çünkü Allah katında herşey an'da oluyor.O nedenle Allahu Teala'nın geçmişi ve geleceği bilmesi yada bilememesi söz konusu olamaz.(haşa). Çünkü zaten ilmiyle yaratan O'dur.Bilmemesi söz konusu olamaz.Yaratan değil yaratılmışlar için geçerlidir zaman ve mekan...

'Ol' der hemen oluverir.Yani buyurmasına gerek kalmadan bile o derece hızlıdır oluverir.Yani andadır herşey.Zamansızlığı düşünün.Kiminize zor gelecektir.İdrakinizi zorlayacaktır.Başarabilirseniz aynı zamanda dünya hayatının ne kadar boş olduğunu da anlayacaksınız.Tıpkı Kuranı Kerim'de buyruldugu gibi oyun ve eğlenceden ibaret bir sınama aracı...Tek gerçeğin Allahu Teala olduğunu anlıyoruz.Boşuna yaratılmadığımızı anlıyoruz.

La mekan la zaman olmanın vaktidir.Kendimizi dünya boyutundan yani madde boyutundan kurtarıp Allah rızası için meşgul etmenin zamanıdır.

Biz bir uykudayız.Yaşadıklarımızı rüya gibi düşünün.Aslında herşeyi rüyada yapıyoruz.Nasıl ki rüyalar aldatıcıysa(uyandığımızda gerçek olmadığını anladığımız gibi) şu anki dünya yaşamımızda aldatıcıdır.Bu nedenle Peygamber Efendimiz MUhammed Mustafa Sallallahu aleyhi vesellem efendimiz 'Ölmeden önce Ölünüz' diye buyurmuşlardır. Bu gaflet uykusundan uyanmak için... Biz, bizi aldatan bir sistemin içindeyiz.Bu sistemde makam,mevki,şan,şöhret,para,mal-mülk için kör bir yarışa girmiş insan toplulukları var.Ölmeden önce ölmeyi başarmak, seçkin insanlara mahsus.Çok az kişinin harcıdır bu iş.Hele ki bu sistemde ve ahirzamanda çok daha zordur. Bizlere düşen, elden geldiğince onlara benzemeye gayret etmek... Bu emri dinleyen insan, dünyayı misafirhane, vücudunu ise emanet bilir. Ruhunu ve kalbini onlarda boğmaz. Bu hâl ile hallenen insan, ölmeden evvel ölmüş demektir. ÖLmek demek uyanmak demektir.Ya ölmeden önce uyanırız bu sisteme kul olmayız ya da ölümümüzü bekleriz daha fazla dünyalık alabilme yarışında...Ölmeden evvel ölmek; gerçekten, bu dünyada büyük bir lütuf, büyük bir saadet. Bilindiği gibi, insan, yerde iken gök gürültüsünden ürker, şimşekten korkar, yıldırımdan kaçar... Ama uçakla bulutları yarıp onların üstüne çıktı mı, artık güneşi bulmuş ve önceki korkularından kurtulmuştur. Ölmeden evvel ölmenin sırrına erenler de, ölümü hayatta iken geçmiş, mahşere bu dünyada çıkmış, hesaplarını burada vermiş ve itaatkar bir kul olarak Hakka rücu etmişlerdir. Artık onları benlik duygusu boğamaz, çünkü ölünün benliği olmaz. Tabiat onları kendine celp edemez, zira ölünün tabiatla bir alış verişi kalmamıştır.

Evet, aslında biz bir kaç saniyeden öte de bir zaman yaşamıyoruz.Ölüpte dünya uykusundan uyandığımız zaman yaşadığımız o onlarca belki yüzlerce sene tıpkı gördüğümüz rüyalar gibi bir kaç saniyeden ibaret olduğunu anlayacağız.Nasıl ki dünyadaki uykumuzun süresi bir kaç saniyeden belki en fazla 2 dakikadan ibaret olduğu açıklandıysa, işte ölümden sonra ki hayatta da dünya yaşamımızı saniyelerden dakikalardan ibaret sayacağız.Çünkü zaman izafidir.Bu aslında bi nokta da kendimizi koyduğumuz bir sınırdır.Şöyle ki; bir insan 1 saatlik rüyasız ve derin uykusunu 8-10 saat uyuyarak geçirdiğini zannediyorsa, bunun gibi gecenin yarısında dişi emsalsiz bir şekilde ağrıyan birinin 5 dakikalık ağrısı ona bir asır gibi gelebilir.Bu yönden zamanın izafi oluşunu gösterir.Bitirmeden önce şunu söylemek isterim ki, tabi ki burada derinlemesine ayrıntıya giremeyiz ve tabi ki buna benim ilmimde yetmez.Ben kabaca zaman kavramının aslından bahsetmek istedim.Anlatmak istediğim şu;Dünyalık işlerimiz gelip geçicidir.

Fani olana değil Baki olana muhabbet beslemeliyiz ve ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEYİ BAŞARABİLİRİZ İNŞAALLAH...

Allah bizi dostlarından ve salih kullarından eylesin(amin).... Selam ve dua ile...

Sosyoloji Öğrencisi AHMET ŞİT