Başlık bir şarkının dizelerinden alınmış gibi görünebilir fakat hakikat biraz daha farklı. Hakikaten neler oluyor hayatta? Mısırlılar kan ağlıyor, Suriyeliler her geçen gün daha fazla zarar görüyor, israil artık çocukları bile tutuklayacak kadar sapıtmış durumda, amerika sadece güdeceği koyuna ıslık çalıyor. Bu kadarla biter mi? Çin, Uygurlu kardeşlerimize eziyet etmekten geri kalmıyor, Rusya sevdamız Çeçenistan’ın başına bela... Ya Ermenistan, Karabağ halen asıl sahiplerini bekliyor. Avrupa kendi derdinde, onların baş belası Yunanistan onlara yeter. Bu kiriz onları bir süre oyalaya dursun başlarını dışarı kaldıracak takatleri bile olmayacak yakında.

Türkiye’de ise belki de son dönemde oynanan oyunların en büyüğü oynanmaya çalışılıyor. Çok şükür itibar görmüyor bu söylem ve eylemler, hatta kan kaybettiriyor çoğu siyasetçiye, iş adamına veya yardım ve yataklık yapanlara. Terörün bitirilme aşamasında olması, içimizdeki hainlerin kanına dokunmuş olacak ki, kime nerede nasıl saldıracaklarını şaşırmış durumdalar. Özellikle uluslararası alanda beklediklerini bulamayınca öyle ortada kalakaldılar. Bunun adına da duran adamlar dediler ya orası ayrı bir komedi. İlahi komedya...

Duran adamlara karşı, koşan adamlar var çok şükür ülkede. Başörtüsü yasağı kamuda kalkmak üzere. Mutlaka bir iki aykırı cılız ses çıkacaktır, fakat bu devede kulak kalacaktır. Bir yıldan uzun süredir yeni anayasa için uzlaşma sağlanamaması, bunun devamlı bir kaç kesim tarafından geciktirilmeye çalışılması aslında üzerinde durulması gereken en önemli adımlardan birisi şu an benim ülkemde. Bunu da sağ duyuyla aşacak olan koşan adamlar, halkın çoğunluğundan büyük destek alacaktır. Son zamanlarda doğuda yapılması planlanan yatırımların büyüklüğü gerçekten gurur verici, inşallah çok farklı bir Türkiye için gereken adımlar büyük bir dikkat ve kararlılıkla atılıyor. Tabi bundan mütevellit bazı soytarıların ortalığı karıştırma çabalarını da normal karşılamak gerekiyor. Bu çabaları engelleyecek önlemler alınıyor ve bu aslında büyük taşların yerine oturması için büyük depremlerin olması gerekir mantığına da çok uygun görünüyor.

10 yılı aşkın süredir Türkiye’de devam eden büyük atılım hamlesi hız kesmeden devam ediyor. İşte ülkemde yaşanan bu gurur verici gelişmelerin halk tarafından ne kadar olumlu algılandığını yerel seçimlerde bir kez daha göreceğiz. İnşallah yüzde 50’nin üzerinde bir oyla halkın desteğini arkasına alacak olan bu yönetim, Türkiye’nin yüzüncü yılında bir dünya devi haline gelmiş bir Türkiye için çalışmaları hız kesmeksizin devam ettireceklerdir. Halkımızın yönetimden beklentileri bugüne kadar nasıl sağlanmışsa, bugünden sonra da bunun devamı gelecektir. Kirli bir mazisi bulunanların tertemiz bir 10 yıla çamur atma çabaları halkımızdan bugüne kadar nasıl teptiyse bugünden sonra da halkımız bu ve benzeri guruplara taviz vermeyecektir.

Halkın seçtiklerini beğenmeyenlerin, halka cahil gözüyle bakması ne kadar da komik öyle ya 1940 yılında okuma yazma oranı yüzde 20 iken CHP’nın oy oranı yüzde 80 olarak açıklandığında halk çok bilinçli, fakat 2013 yılında okuma yazma oranı yüzde 95 iken CHP’nin oy oranı yüzde 26 larda iken halk cahil olmuş oluyor. Öyle ya açık oylama kapalı sayım sisteminin kafatasçılarından daha mantıklı bir söylemin beklenmesi de oldukça garip.

Daha ileriye, en iyiye, hep beraber inşallah.