ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

28 Kasım 2014 Cuma 22:25
  • A
  • A

Davamız 'BÜYÜK'

Davamız 'İSLAM'

Davamız ‘HAK VE ADALET’

O halde 'YüReĞiMiZDe DAVAMIZ GİBİ BÜYÜK oLMaLı...'
...
Dünya da yaşanan zulüm, dökülen kan ancak Seyidina Hz. Mehdi aleyhisselam sayesinde çözülecek. Bu büyük yolculukta, yolda düşenler olacaktır. Yorulanlar olacaktır. Geri dönüp kaçanlar olacaktır. Yüreği yetmeyenler olacaktır. Nefesi tükenenler olacaktır ama benim yüreğim benim sevdam diyenler bizimle beraber bu mukaddes dava yolunda olacaklardır. Çünkü biz İslam'ın hizmetçisi olmak için yüreklere yürüyeceğiz…

“Patani, Mynmar, Mısır, Suriye, Doğu Türkistan, Gazze, Butan, Kudüs Filistin, Kafkas Halkları, Balkan Halkları, Somali, Sudan, Kuzey ırak, ırak, Kobani, Nijerya ve yeryüzünün tüm ezilenleri için duadayız Dini, ırkı, mezhebi, inancı ne olursa olsun tüm mazlumları, ezilenleri, RABBİM muhafaza etsin ve ZALİMLERİN KALEMİNİ KIRSIN Ve İslam adına, Müslümanlık adına cihat yaptığını sanıp zulüm yapan zalimlere ahmaklara, Efendimiz Sallallahu aleyhi vesellem’in Veda Hutbesinden bir mesajla SESLENİYORUZ ...

“Şüphesiz ki, sizin kanlarınız, mallarınız, ırz ve namusunuz, şeref ve haysiyetiniz, şu gününüzün, şu beldenizin ve şu ayınızın haram olduğu gibi, birbirinize haram kılınmıştır. RABBİNİZE kavuşacaksınız ve o size amellerinizi soracak. Sakın benden sonra birbirinizin boynunu vurarak kâfirlere dönmeyiniz.

DİKKAT EDİNİZ! Burada bulunanlar bulunmayanlara sözlerimi ulaştırsın. Umulur ki, sözlerim kendilerine ulaştırılan bazı kimseler, sözümü işiten bazı kimselerden daha iyi anlayıp koruyabilirler.”

Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müslüman, dilinden ve elinden müslümanların zarar görmediği kimsedir. Muhâcir ise, Allah’ın yasakladığı şeylerden uzak duran kimsedir.”

Buhârî, Îmân 4-5, Rikâk 26; Müslim, Îmân 64-65. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 2; Tirmizî, Kıyâmet 52, Îmân 12; Nesâî, Îmân 8, 9, 11

“Sakın zâlimlerin yaptığından Allah’ı gafil sanma! O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı, bir noktaya dikilip bakacağı bir güne erteliyor”[İbrahim sûresi (14), 42].

ALLAH’ın zâlimleri yakalamasından maksat onları helâk etmesi, kahretmesi, işlerini bitirmesidir. Bu hal, ibret için bazan dünyada da olur. Resûl-i Ekrem Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, bu sözlerine delil olarak, Kur’an’ın ayetini getirmiştir.
İnsanların kanı, canı, malı, ırz ve namusu her türlü haksız tecavüzden masundur. Bunları korumak, İslâm devletinin aslî görevi olduğu gibi, fert olarak müslümanların da vazifesidir. Cana, mala, ırz ve namusa tecavüz en büyük haramlardandır. Bunları korumak, uğrunda savaşmak, nefsî müdafaada bulunmak helâldir. Bu yolda ölen kimse de şehit kabul edilir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem önce canı, sonra malı ve en sonunda da ırz ve namusu anmıştır. Bu sıralama hem sayılanların kıymet derecesini, hem de insanın en çok hangi cins tecavüzlere maruz kalma ihtimali bulunduğunu gösterir. Birbirinin boynunu vurmak, canına kıymak ve kan dökmek, kâfirlerin ve haktan sapanların âdetidir…


Selam Ve Dua İle

Arif Akdaş…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.