ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

HARFLER ALEMİNİN LEYLA VE MECNUN'U.. LAM ve ELİF'İN AŞKI...

arif akdaş

14 Aralık 2014 Pazar 12:52
  • A
  • A

HARFLER ÜMMETİNDE BİR AŞK DESTANI...

Aklın Duracağı Noktada ki İLAHİ SIRLAR Ve HİKMETLER…

Ey kardeş!

Yüce Kur’an’ın denizine dal, eğer nefesin yetişirse. Yoksa Kur’an’ın zahiri anlamını açıklayan müfessirlerin kitaplarını mütalaa etmekle yetin; o denize dalma, yoksa helâk olursun. Çünkü Kur’an denizi çok derindir. Eğer o denize dalan kimse, kıyıya yakın yerleri amaçlıyorsa, asla sizin için tekrar çıkamaz. Ancak peygamberler aleyhisselam ve onların mirasçıları olan ALLAH dostları, peygamberî ilmin muhafızları âleme bir rahmet olarak o yerlere giderler.
ALLAHU Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Güzel sözler ona yükselir” (Fatir 35/10). O söz, kelimenin şeklinin aynısıdır, çünkü onlar ALLAHU Teâlâ için tesbih edilmiş şekillerdir; şayet o sözler küfür kelimeleri olsa, o zaman o sözler sahibine döner; onların vebali o sözleri konuşanın üzerinedir, o kelimelerin üzerine değildir.
Havada dolaşan bu sözlü harfler var olduktan sonra onlara ölüm ulaşamaz; yazılı harfler böyle değildir; çünkü yazılı bir harfin veya bir kelimenin şekli değişikliğe uğrayabilir ve yok olabilir, çünkü onlar değişikliği ve yok oluşu kabul eden bir yerde bulunurlar. Sözlü şekiller ise, değişikliği ve yok oluşu kabul etmeyen bir yerde bulunurlar. İşte bu nedenle, sözlü harfler için "beka", daimîlik ve ebedîlik söz konusudur. Dolayısıyla hava, gökyüzü bütünüyle âlemin sözüyle dopdoludur. "Keşf" sahibi kimseler onları daimî duran suretler olarak görürler.

İşte bu ilim kendi içinde çok şerefli bir ilimdir.
Ey dostum bil ki harfler de ümmetlerden bir ümmettir. Onlar da muhataptırlar ve mükelleftirler. Harfler arasında da kendi cinslerinden peygamberler vardır. Onların da isimleri vardır; ancak bunları bizim yolumuzdan giden keşif ehli olanlar tanır.
Harflerin âlemleri. Her âlem için kendi cinsinden bir Peygamber (Resûl) vardır; aynı zamanda bir de şeriatları vardır, onunla ALLAH’a ibadet ederler.
Elif-Lam-Mim harfleri harf olarak üç tanedir. O, bunların âlemini birleştirdi, çünkü onda (vasat) âleme aittir. Dolayısıyla Elif-Lam-Mim, Berzah’ı ve iki âlemi; bağlantıyı ve iki hakikati bir araya toplamıştır.
Bil ki Lâm ve Elif birlikte yanyana durdukları zaman, dost olurlar ve her biri diğerine bir eğilim duyar. Bu eğilim hem bir tutkudur (heva) hem de bir ilgidir (garaz). Demek ki eğilim ancak bir AŞK hareketinden doğmaktadır... Lâm bu babda Elif’ten daha güçlüdür, çünkü o Elif’ten daha çok Aşıktır: onun himmeti daha mükemmel bir varoluşa, daha tam bir fiile sahiptir. Elif daha az âşıktır. Onun himmeti Lâm’a bağlanma bakımından daha azdır; işte bu nedenle ayakta dimdik duramadı.
Elif’in meyli Lâm’ın himmetiyle kendi üzerinde Lâm’ın fiilinin etkisi yönünden değildir. Onun meyli sadece Lâm’a doğru latif nimetlerle inişidir; bu da Lâm’ın aşkının onun üzerinde yer alması içindir. Görmüyor musun Lâm bacağını Elif’in ucuna nasıl da doluyor ve ona nasıl sarılıyor, onu elinden kaçırmamak için?

Acaba bu yazılış şeklinde hangisi Elif’tir hangisi Lâm? İkisini de kabul mümkündür. İşte bu nedenle, dil uzmanları bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Lâm’ın ya da Hemze’nin harekesini –ki Elif’in üzerinde olmaktadır- nereye koyacaklar. Bir grup lafza uymuşlar, söyleyişe bakmışlar ve ilk harfe koymuşlar; Elif sonraki harftir demişlerdir. Bir diğer grup ise, yazılışlarına bakmışlardır. Öyleyse bunu yazan ilk önce hangi harfin bacağından başlıyorsa, ilk yazdığı Lâm’dır, ikincisi Elif’tir.
İşte bütün bunlar, AŞK halini sağlar. Bu aşktaki samimiyet ve sadakat, aşığı maşuku istemeye doğru yöneltir. Bu yönelişteki (teveccüh) samimiyet ve sadakat ise, maşuktan aşağı doğru gelen bir visali, bir kavuşmayı sağlar. Muhakkik ise şöyle der: “Bu eğilimin, bu meylin sebebi, âşık ve maşuk nezdindeki marifettir, tanıma ve bilmedir; her biri kendi hakikatine göre diğerini tanır, bilir.

Sen kendi Elif’ini uykusundan uyandırıp ayağa kaldır ve Lâm’ını düğümlerinden çözüp kurtar. Lâm’ın Elif’e bağlanıp düğümlenmesinde açığa vurulamayacak bir sır vardır.
Sayıların sırları, ruhları ve menzilleri senin için bundan itibaren açılacaktır; çünkü sayı ALLAH’ın varoluş içindeki, yani kâinattaki sırlarından bir sırdır…

Selam Ve Dua İle
Arif Akdaş…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.