PKK'nın bitirilmesi ile oluşacak hava ile hortlayacak olan ''TERÖRE'' Türkiye, ne bir otuz yılını daha verecek durumdadır, ne de binlerce evladını kurban edecek zamandadır.

Devletin ve milletin 30 yıllık belası PKK, AK Parti hükümetinin kararlı duruşu ve terörü bitirmek için giriştiği çözüm süreci dosta ve düşmana gösterdi ki Türkiye bu süreç ile yeni bir döneme giriyor. Başbakanın çözüm sürecindeki söylemleri ve PKK’nın bitirilmesi ile yaşanacak havayı önceden kestirmek ne kadar zor ise; devletin ve PKK’nın bu süreçten beklentileri ve planları ise; milletin en merak ettiği hususların başında geliyor.

Her ne kadar devlet bu işten en az zararla çıkmak istiyor olsada, 30 yıllık sorunu ve çözümsüzlüğü bertaraf etmek için Kandil'in ve İmralı’nın muhattap alınması kimi çevrelerce devletin onurunun ve gücünün zedelendiği yorumlarına neden olmaktadır. PKK bırakacağı silahın ve bölgenin kendilerine nasıl bir geri dönüş sağlayacağını düşünedursun, hükümetin ve sürece dahil edilen her kesimin bu işten nasıl? en az zararla çıkacağını zaman gösterecektir.

Bu süreç aslında Türkiye kadar PKK’yı bir taşeron olarak olarak kullanan batılı ve doğulu gizli servislerin de devlet mekanizmalarında yeni bir strateji değişikliğine gitmeleri anlamına geliyor. Konuyu her devlete ve örgüte göre düşünecek olursak, bu servislerin PKK sonrası planlarını başka taşeron örgütler üzerinden yürütmek istedikleri ise aşikar. Fransa’daki üst düzey PKK kurucularının öldürülmesi ile başlayan süreci, Cilvegözü sınır kapısı bombalı eylemi, Amerikan Elçiğinin bombalanması, AK Parti Merkez binasının lav silahanın hedefi olması ve ince bir hesap ile ülkenin değişik üniversitelerindeki(Özellikle Dicle Üniversitesi) öğrenci çatışmaları ile devam etiğini görmemek siyaseten ve yönetimden uzak bir davranış olacaktır.

PKK sonrası için konuşulan en büyük sorun başka bir terör örgütünün hortlaması. Türkiye yıllardır Terörle mücadelesini, devletin her kurumuyla büyük bir özveri ile devam ettirmektedir. Sadece PKK ile değil, ülkenin dönem dönem başına bela olmuş bir takım örgütler ile mücadele vermiştir. Hizbullah, DHKP-C, TİKKO (HKO) vb… örgütlerin tepe yöneticilerinden üniversite yapılanmalarına kadar hala dünyanın ve ülkemizin her köşesinde bir mücadele devam etmektedir. Kimi bitirilebilmiş, kimi yer altına gizlemiş, kimi ise; belli dönemlerle eylemlerini gerçekleştirerek varlığını hatırlatma ihtiyacı duymuştur.

Ama burada önemli olan nokta son dönemde yaşanan PKK çözüm sürecinin akabinde yaşanan gelişmelerdir. Dicle’deki çatışmaları ve yaşanan eylemleri açıklamak için bu örgütlerin neden bu süreçte hortladığını çok iyi analiz etmekte fayda var. Birçok görüşün dillendirdiği konu olan PKK bitirilse dahi terörün bitirilemeyeceği gerçeği ve bu mücadelenin genişletilerek devam ettirilmesi devletin ve hükümetin en önemli mevzuatı olmalıdır. Ülke ne bir otuz yılını daha teröre verecek durumdadır, ne de binlerce evladını kurban edecek zamandadır.