Arsene Wenger’in Ekonomi Master’ı yaptığını biliyor muydunuz? Fransız teknik adam Starsbourg Üniversitesinde Mühendislik okuduktan sonra, aynı okulda Ekonomi Master yapmış. Kuzey Londralılar ona “The Professor” ve “The King of deals” lakaplarıyla sesleniyor uzun yıllardır. Kısacası O Arsenalin sadece Teknik Direktörü değil. Parayı iyi kullanmasıyla Profesörü, yaptığı isabetli transferleriyle Sportif Direktörü, futbolcularının problemleriyle bire bir ilgilenmesiyle de Psikologu ayrıca. Transferlerin Kralı yakıştırmasının temel sebebiyse, Arsenal’e kazandırdığı oyuncuları uygun fiyata alıp, sonraki sezonlarda pahalıya satması ve klübe para kazandırmasıyla ilgili. 2007’de Nicolas Anelka’yı 500 bin pounda alıp, iki sezon sonra 23,5 milyon pounda Madrid’e satması bunun en güzel örneği. Son zamanlarda onun için kullanılan en moda deyimse futbolu ve matematiği ayrılmaz bir ikili haline getirdiği.

Ancak Mesut ve Alexis gibi pahalı transferleriyle futbol tecrübesini başka bir levele taşıdığını düşünüyorum. Bunda belki de Premier Ligde uzun yıllardır şampiyonluk yaşayamamanında etkisi var. Topçular son şampiyonluklarını 2003-04 sezonunda nağmalup olarak kazanmışlar ama sonrası onlara hüsran getirmiş. Bu sezon hem Şampiyonlar Liginde başarı, hem de Premier Ligde 14. Şampiyonluğu bekliyorlar dört gözle.

Wenger sakatlıklardan yana dertli bugünlerde. Arteta’nın oynayacak durumda olmaması, Koscielny-Giroud ikilisinin hafif sakatlıkları ve oyunun her iki yönünü de oynayabilen Ramsey’nin cezalı oluşu Fransız hocayı sıkıntılara sürüklemiş durumda. Olası bir Beşiktaş kazası, ligdeki maçlarını uzatmada attığı gollerle kurtaran Arsenal için felaketin başlangıcı olabilir bu sezon. Eğer Arteta ve Ramsey ikilisine Koscielny ve Giroud da katılırsa bu Beşiktaş için bulunmaz bir fırsat olur. Geçen sezonun çok büyük bir bölümünü dörtlü defansın önünde Ramsey-Willshere orta sahasıyla geçiren Wenger, bu sene hem ligdeki iki maçında, hem de Beşiktaş karşılaşmasında tek defansif orta saha kullanıp ön tarafını bu sisteme göre dizdi. Ancak Beşiktaş’a karşı Arteta ve Ramsey’nin olmamasından dolayı yine tek defansif futbolcuyla oynayacaktır. Üstelik gollü beraberliğin Karta’a yarayacağı bir senaryo varken asla çift ön liberoyu sürmez sahaya Mösyö Wenger. Arteta’dan sonra elinde iki defansif orta sahası olan Profesör, Everton’a karşı oynattığı Flamini ya da Freiburg’dan takıma geri dönen Coquelin’e şans verecektir. Flamini’nin oynama ithimali oldukça yüksek. Defans kurgusunda kenarlarda Monreal ve Debuchy muhtemelken, Mertesacker Koscielny’nin boşluğunu dolduracak gibi gözüküyor. Hantal Mertesacker ve 19 yaşındaki tecrübesiz Chambers’la Everton’un bulduğu golleri pekala bulabilir Siyah Beyazlılar. Everton’nun attığı ikinci goldeki Lukaku-Naismith uyumunu yakalayabilir Beşiktaş Demba Ba ve Mustafa’yla.

Beşiktaş’ın en büyük avantajı genç ve dinamik ayaklardan kurulu orta sahası. Olcay-Oğuzhan-Veli üçlüsünün kendilerini gösterme maçı. Bence karşılaşmanın kilit ismi Bilic. Mustafa’yı sağ kanada hapsetmez, Ba’nın yanına yakın oynatır ya da cesaretle arkasına sık sık yollayabilirse, Mertesacker-Chambers-Flamini Evertondan sonra Beşiktaş maçında da büyük bir sürpriz yaşayabilir. Kapanmamalı Beşiktaş. Akıllı oynamalı. Defansa sıkışıp kalmak Alexis, Mesut, Chamberlain gibi golcülere karşı nefessiz kalmak anlamına gelir. Böylesine eksik bir Arsenal’i yakalamak her zaman mümkün olmaz. O zaman cesarettir maçın parolası. Böylesine bir rakibe karşı kaybederseniz elbette üzülürsünüz. Ama kazanırsanız sadece sevinmez, tarihe de adınızı gururla yazdırırsınız.

Asım Çalık, 26 Ağustos 2014 Salı, Astoria, New York, 04:49 am