İsmail Kartal takımı sahaya sürdüğünde futbolcularına verdiği mesaj açıktı; “Bu takımın patronu benim”. Öyle ya......Herkes Raul’un benç’e, Diego’nun yeşil çimene gideceğini düşünüyordu. Ama Süper Kupa Finalinde Galatasaray’ı esnetmeyen 11’in sahaya ayak basması futbol mantığının, görsel fanteziye galip gelmesiydi. Arkadaşlarına göre eksik antrenman sayısına sahip Brezilya’lı oyunun gidişine göre kullanılmalıydı. Kartal’da kalbini değil, futbol mantığını dinledi.

İlk 20-25 dakikada hakikaten iyi oynayan bir Fenerbahçe vardı sahada. Ersun hocadan sonra daha temkinli ve çok paslı oynamasıyla Kocamanvari bir kimliğe gireceği düşünülen Sarı Lacivertliler defansdan ofansa attıkları uzun ve isabetli paslarla Yanal kimliğini derakip takımın defansif pozisyon alışına göre diğer cebinde saklayacağını gösterdi futbolseverlere. 12’de Emre’nin Gökhan’a gönderdiği isabetli uzun pas bunun bir işaretiydi zaten. Ayrıca kanatlar arası uzun pazlasmaları da sergiledi Kadıköy’ün çocukları.

İlk 11’ler yazıldığında Emenike’nin arkasında Emre gözüksede, ilk beş dakikanın ardından Emre yeniden Raul’le paylaştığı “Topal’ın önündeki 2’liye” geçti. Ancak Kartal orta saha oyuncularına farklı bir görev vermişti taktiksel açıdan. Top Karabük’deyken klasik Emenike-Sow- Kuyt preslemesinin arasına Emre başta olmak üzere zaman zaman Raul ve Topal da girdi. Oyun kurarken nasıl Topal stopere geçiyorsa, rakip oyun kurarken de ön liberolardan biri öndeki üçlüye eşlik ederek, önde pasarak top çalmaya çalıştı. İlk yarının ortalarında Emre-Topal-Kuyt-Emenike dörtlü baskısı Yiğit’i zor durumlara soktu.

Dünya Kupasında ayakları yorulmadan ileri geri çalışan Kuyt’ın nefis arapasına Emenike’nin cevabı gecikmedi ve golü erken buldu ev sahibi. Gol sonrası kısa ve uzun paslaşmalarıyla oyuna ağırlığını koyan Fenerbahçe seyircisinden bol bol alkış adı ama son 20 dakika Karabükspor daha sıkı oynamaya başladı. Bekir-Kadlec ne kadar uyumlu derken Hakan’ın sağdan ortasındaki kademe hatasında Kumbela çok rahat golünü attı. Daha sonra Samba Sow iki defa gole yaklaşsada çerçeveyi bulamadı.

Emre Çok Çalıştı

Raul’ün güzel vuruşu ve akabinde Kuyt’a aktarmak istediği pasın Erkan Kaş’dan seklemesiyle tesadüf bir Sow golü seyrettik devrenin hemen başında. Attığı bu gol oyunun ilerleyen dakikalarında Diego oyuna girerken kendisinin sahada kalmasını, Emenike’ninse oyunu terk edişini sağladı. Kuyt mutlak golü kaçırınca, diğer tarafta 2. golde hata yapan Erkan’ın vuruşunda Mert-Kadlec topu kendi ağlarına itti.

Oyun 2-1 devam ederken oyuna giren Diego Sow’un arkasına geçti. Sağ kanada geçen Raul yerini pek de yadırgamadı aslında. Golde onun ortasından geldi zaten. İsmai Kartal önde olmasına rağmen 3 forvet+Diego riskini göze almak istemedi. Kuyt-Raul kanatlara geçti. Yenilen sürpriz golden sonra risk almanın zamanıydı Kartal için. Webo forvete geçince, Topal da stopere geçti. Yenilen bu gol sonrasında oyuncuların yerlerinin değişmesine neden oldu sayısız şekilde. Emre’ye de parantez açmalı. 33 değil 23 yaşında gibiydi. Sinirlerini biraz törpülerse, kariyerinin en iyi sezonunu yaşayabilir.

Yedek Kaleciler Paslanıyor

Mert her iki golde de hazır olmadığını gösterdi. Karabükspor’un yedek kalecisi Aykut da hatalıydı Webo’nun kafasında. Ama burda gerçek hatalı olan yedek kalecilerine hazırlık maçlarında yeterli süre vermeyen teknik ekiplerindir açıkcası. Kalelerinizi sadece Volkan ve Waterman’a teslim etmeyin. Mert, Ertuğrul, Aykut gibi gelecek vadeden gençlere de yeterli fırsat verilmeli gelecek adına.

Diego Ribas

İsmail Hocanın Brezilya’lıyı nasıl kullanacağı simdilik muallakta. Ancak paslarıyla üst düzey bir oyuncu olduğu belli. Bu maçta forvet arkasında oynadı ancak kendisine gönderilen uzun topta topu göğsünde yumuşatıp Sow’a al da at demesi harikaydı. Sow bu pozisyonu gole çevirmeliydi. Bu hareketle “Diego kanatta da oynar mı?” diye düşünmek İsmail Hocanın aklını karıştırabilir belki. Tolunay Hocayı yarattığı sıkı takımdan ötürü de tebrik etmek lazım. Hakikaten yazık olmuş Karadeniz ekibine AS Saint-Etienne’ye karşı.

Asım Çalık, 31 Ağustos 2014 Pazar, Astoria-New York, 4:15pm