Bakmayın siz öyle Divan’da konuşan Sayın Genel Sekreter Talat Yılmaz’ın söylediği; “Cardozo ve Emenike ile pazarlık halindeyiz. İkisinden birisiyle haftaya anlaşacağımızı umuyoruz” dediğine. Bu sadece hem camiayı ve taraftarları heyecanlandırmak için kullanılan bir söylem, hem de Benfica’nın inatçı başkanı Luis Felipe Vieria’ya adeta bir gönderme. “İşi daha fazla yokuşa sürme. Burası Fenerbahçe. Cardozo dışında da elimizde alternatifler var. Ona göre iyi düşün” tadında bir mesaj aslına bakacak olursanız.

Her ne kadar Ersun Hoca’nın yönetime Emenike’yi daha fazla istediği yazılıp çizilsede, belkide şu anda Avrupa’nın en iyi spor hukuku avukatlarına sahip olan Fenerbahçe’nin adı şike davasına karışmış, dünyanın hiçbir futbol ülkesinde görülmeyen “transfer şikesi” yakıştırmasıyla önce suçlu bulunup sonra beraat etmiş, üstelik bir kaç ay önce koltuk değnekleriyle gezen bir oyuncuyu Türkiye Süper Ligine bunca olaydan sonra tekrar getireceğini düşünmek ancak abesle iştigal etmek olur. Davadan dolayı kafası hiç rahat olmayacak bir oyuncunun takıma pozitif yönde ne kadar faydası olabilir ki? Her ne kadar şike davasından beraat etsede, Yargıtay’ın kararları onayıp onamayacağını bilenimiz var mı? Ya Yargıtay Emenike’yi tekrar suçlu bulursa? Ayıkla pirincin taşını o zaman. Bu davada yeterince başı ağrıyan, zaman zaman pusulasını şaşıran ve ansızın gelen ters bir kararla sallanan ama asla yıkılmayan Fenerbahçe Camia’sının santrafor eksikliğini gidermek adına böylesine riskli bir kararı alacağını asla düşünmüyorum.

Yolcular Listesinde Kim Var Acaba? Bu Asla Yobo Olmamalı...

Cardozo geldiğinde elinde 12 yabancısı olacak olan Fenerbahçe’nin kimleri göndereceği merak konusu haliyle. Gözler Ersun Hoca’da. Belkide Yanal çoktan kararını verdi. Kimbilir Hoca’nın laptobında gizlidir Kadıköy sahnesinden ayrılacak ikilinin ismi. Sanırım çoklarımız hem fikirdir ki gideceklerin en başındaki isim Krasic olmalıdır. Yıldızlı sıfır!!!! Belki de Fenerbahçe tarihinin “ en başarısız, en verimsiz, en gayretsiz, hatta en tembel” transferi. İkinci isim belki ismen değil ama mevki olarak çok belli bence ama orta sahası resmen “hababam sınıfı” ‘na dönmüş olan Fenerbahçe’nin bu hababamlığı bir kişi de olsa azaltmak varken, Saraçoğlu’na adım attığından bu yana adeta istirar abidesi olmuş Joseph Yobo’nun gönderileceği haberleri sizce de garip değil mi? Eğer hakikaten Holmen bu sene düşünülmüyorsa mesele zaten başlamadan biter ancak Holmen’in yanı sıra elinizde ceza alamaya hevesli Raul ve keyfi oynayıp ne yaptığı kestirilemeyen Christian varken, bu aşırı kalabalığı es geçip “yabancıdaki sınırlama” faturasını Yobo’ya kesmek hiç yakışık almaz. Defasın göbeğine baktığınız zaman istikrarlı Yobo, yeni gözde Alves, yerli Lugano Egemen, sürprizlerin adamı Bekir ve henüz kendini bulamayan bir Serdar görüyoruz hep birlikte. Gelin küçük bir toplama çıkarma yapalım. Diyelim ki yolcu biletini Yobo’yo verdiler ve Krasic ile beraber gönderdiler. CAS davası kazanıldı ve Şampiyonlar Liginde de gruplara kalındı. Sonra tüm sezon için Fener’in elinde kalan defansın göbeği tabir ettiğimiz bölgedeki alternatiflere bakalım; Alves, Egemen, Bekir ve Serdar. Alves yeni ama tecrübeli. Serdar bunca zaman sonra hala acemi. Egemen iyi, hırslı ama sık sakatlık yaşayabiliyor. Bekir bazen süper, bazen saatli bomba. Taca atacağı topu kornere atıp, takımının gol yemesine sebebiyet verecek kapasiteye sahip maalesef. Geçen sezon bir iki kere gördük benzer hataları. Koca sezonda yorgunluk var, sakatlık var, bu arada Egemen hala sakat, kart cezalısı olmak var. Defansın göbeğinden sonra orta sahanın göbeğine de bakalım isterseniz. Türküyle yabancısıyla tam manasıyla hababam sınıfı. Bu arada “hababam” kavramını aşırı kalabalık anlamında kullandığımı söylemek istiyorum. Emre, Topuz, Selçuk, Topal, Salih, Alper, Baroni, Raul, Holmen. Eğer unuttuysam beni mazur görün çünkü aşırı bir yığılma var bu bölgede. Zaten gideceklerden birisi Krasic olacağına göre, diğerini bu bölgedeki futbolculardan birisine vermek daha mantıklı olmaz mı? Gelin birde Yobo’nun Fenerbahçe’de oynadığı dönemdeki istatistiklerine bakalım. 2010-11 sezonu Lig 30, Türkiye Kupası 3, 2011-12 sezonu 33 lig, 6 Şampiyonluk grubu maçları, 3 Türkiye Kupası, 2012-13 sezonunda da Türkiye Liginde 20, Türkiye Kupasında 2, UEFA Avrupa Liginde 10, ve Şampiyonlar Liginde de 2 maça çıkmış.Evet ilk iki sezona göre, geçtiğimiz sezon biraz düşüş olmuş ancak bunda Avrupa maçlarının yoğunluğunun ve Aykut Hoca’nın takımı rotasyonla oynatmasının etkisini unutmayalım. Kısacası dağ gibi yığılan bir orta saha varken, futbol verileriyle çok başarılıya yakın bir karnesi olan Yobo’yu göndermek doğru bir teknik karar olmayacaktır. Toplamda 83, final grubuyla 89 Lig maçı oynayan ve bu maçlarda sadece 9 sarı kart alıp, hiç kırmızı kartla cezalandırılmaması da, kendisinin ne kadar dikkatli ve özenli oynadığının kanıtı olsa gerek. Bu noktada Raul’den hiç bahsetmiyorum bile. Bu bilgiler ışığında takım içinde sevilen, adı “Yobo Dayı’ya” çıkan ve tecrübesiyle takımda liderlik yapabilme kapasitesinde olan Yobo’nun, klübün içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde takımda kalması Fenerbahçe için artı olacaktır kanısındayım.

Cardozo’yla başlayan yazımızı gene onunla bitirelim. Oscar Rene Cardozo Marin. Paraguay’lı oyuncu 30 yaşında ve 1.93 boyunda. 2007 senesinde geldiği Benfica’da oynadığı 160 karşılaşmada tam 106 gol atarak takımına büyük katkı sağlamış. Portekiz Liginde 2 kere, Portekiz Kupasında da 3 kere gol kralı olmuş bir isim. Amerika’da her sene en iyi film ödüllerini alanlar kırmız halıyla karşılanırken, Cardozo’da Fenerbahçe taraftarlarıyla Saraçoğlu’nun yemyeşil çimlerinde buluşacak eğer bir aksilik olmazsa. Ve hep beraber bağıracaklar; and the Oscar goes to......ve Osacar’ı kazanan; FE-NER-BAH-ÇE.........Sakatlık ve formsuzluk dışında hep ilk 11’de oynamalı Cardozo. Şimdilik tek forvet üzerine çalışan Ersun Hoca biraz cesaretle çift forvete dönmeli. Cardozo’nun yanına gezgin bir Sow ya da hırslı bir Webo’yla korku salar ve selam eder belkide Arenadakilere. Bu arada yerli forvetde unutulmamalı. Seneye 5 yabancı olacak. Bu sene için de ihtiyaç var zaten. Bugünün işini yarına bırakmamalı ve bir de yerli forvet alınmalı....

New York, 06:58