O kadar cok sakatı vardı ki Arsenal’in…Yedek klübesinde bile oyuncu yokluğundan oynaması mümkün olmayan ama mecburiyetten kadroya alınan Monreal ile genç takımdan Gnabry kadrodayken; üstelik son bir saati dördüncü yedek stoper’i Jenkinson ile oynamak zorunda kalırken; Fenerbahce o kadar sağlam oyuncusu varken 18’ine belki de parmakla az sayılacak kadar takımla antreman yapan Gökhan’ı ve Egemen’i almıştı. Dahası sağlam Hasan Ali, Mehmet Topuz, Salih, Serdar, Selçuk dahi klübede oturabilecekken, Gökhan’ı ikinci 45’de oynatacak kadar çaresizdi Ersun Hoca. Sürekli olarak basın toplantılarında takımının tempo düşüklüğünden bahseden bir teknik adam nasıl olur da sakatlıktan henüz çıkan bir oyuncudan medet umar hale gelmiş ve ondan Arsenal gibi güçlü bir İngiliz takımına karşı takımının ikinci yarıda tempo artırmasına katkı yapmasını düşünebilmişti? Bir taraf sağlam oyuncu bulmakta zorlanırken, diğer taraf sağlam oyuncularını dışarıda bırakıp, sakatlıklarını yeni atlatanları yanına almıştı. Sistem takımı olan Arsenal, karşısında maçdan maça geçen sene oturan sistemini kaybeden bir takım bulmuş, sol açıkları Chamberlain’in yokluğu bile onları rahatsız etmemisti. Bir makina dişlisi gibi işlemeye devam ettiler. Ramsey, Rosicky, Cazorla sürekli birbirlerini tamamlayarak o bölgeyi pek fazla kullanmasalarda, boş da bırakmadılar. Hatta ilk golün vuruşu sol bekleri Gibbs’den geldi. Walcott ile sağ kanatlarını daha çok kullandılar maçın bütününde. Bekir; Topuz’un savumayı beceremediği sağ kanadı zaman zaman Topal’ın da yardımıyla çok da kötü kullanmadı aslında. Çok fazla ileri çıkamadı ama zaten fazla da çıkmamalıydı çünkü orası arızalıydı.
Walcott Kadlec’i Katletti
Gökhan’ın girişi taktik açıdan ne kadar fakir bir kararsa, Kadlec’in sahanın içinde kalışıda son derece vahimdi. Bekir’in sağda oynaması Topuz’un bozduğu savunma algısının düzeltilmesi anlamına gelirken, Kadlec’in ilk 11’de sahaya çıkışı 4 stoperli Fenerbahçe’nin defansa gömülmesi anlamına geliyordu ki ilk yarı yarım pozisyon dahi bulamayan Kanarya; İlk yarıyı trafik kazasından ağır hasarla çıkıp el ve ayak parmakları dışında tüm vücudu alçıya alınan bir hasta edasıyla bitirirken, ikinci yarıda Kuyt, Sow ve Emenike’nin az da olsa bir kaç şut denemesiyle, aynı hastanın parmaklarını oynatabilme gayretini andırıyorlardı sanki. Böylesine hızlı ve ayağa oynayan bir takıma karşı Hasan Ali’nin oynaması gerekirdi ki ikinci yarıda Kadlec Walcott’ı durduramadı ne yazık ki.
3 Forvet Büyük Sıkıntı Yaratacak Gibi
Herkesin burun kıvırdığı Topal dün gecenin en iyisiydi. En azından mücadele etti orta sahada. Raul ve Emre herşeyden bihaber gibiyler. 3’lü forvet ne topu ileri sürebildi , ne de doğru dürüst geriye yardım edebildi. Ersun hocaya maçtan önce; Sizin calıştırdığınız takımlar önde basar ancak henüz takım bunu gösteremedi, bu mantaliteniz takıma ne zaman yansıyacak diye sordu bir gazeteci arkadaş. En doğru cevabı ben vereyim isterseniz; Fener’in forvet ve orta sahası önde basmadı ama takım her hattıyla çok fena faka bastı maalesef play off’un ilk maçında.
New York, 02:53
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.