Ne maçtı değil mi? Muhteşem bir futbol ziyafeti izledi futbol sevdalıları. Sneijder’ın nefis frikikleri, biyonik adam haline gelen Robben’in yorulmayan bilekleri, Kuyt’ın sağ beke yakın oynayıp ataklara çıkışı, 92’de Tejeda’nın direkle işbirliğine girip çizgi üzerinden çıkardığı Van Persie vuruşu, Campbell’in yerine oyuna giren Marco Urena’nın hiç beklenmedik bir anda yarı finali Kosta Rika tarafına çevirme ihtimali, Robin Van Persie’nin inanılmaz ıskası ve pek tabii ki kalecilerin mutheşem gecesinde adeta futbol sarhoşuna döndük bu müthiş mücadeleyi izlerken.

Kosta Rika haddini bilerek oynadı haliyle. Başka çareleri de yoktu zaten. Son şampiyon İspanya’nın bile durduramadığı Hollanda’yı nasıl durdurabilirlerdi ki? “Aklın yolun birdir” dedi Jorge Luis Pinto. Orta sahasını ve defansını sağlam tuttu. Fazla etkili kontraatak da yapamadılar ama, uzatmada Cillessen Urena’nın şutunu kurtarmasa, belkide şimdi Kosta Rika tarihinin en önemli figürlerinden biri olacaktı Kolombiyalı.

Cruyff Daha Önce Söylemişti

Kurt Hoca Van Gaal Dünya Kupası başladığında 3-4-1-2 formasyonuyla oynamıştı ilk iki maçını. Şili ve Meksika maçlarında dörtlü defansa dönmüş, Kuyt’ı da sol bek-sol orta karışımında denemişti. Dün tekrar üçlü defansif düzeni uyguladı ve Kuyt’ı orta sahanın sağına konuşlandırdı. Ancak ona daha bir defansif görev vermişti anlaşılan. Her ne kadar dünkü maçın yıldızları Sneijder’le Robben ve kaleci Tim Krul olsa da, Kuyt’ın müthiş enerjisi ve çabası kesinlikle takdire değerdi doğrusu.

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde Johan Cruyff, Dirk Kuyt’ın ataklara daha iyi yön vermesi açısından sağ bek oynamasını tavsiye etmişti o dönem Hollanda Milli Takımını çalıştıran Bert Van Marwijk’e. “Çoğu rakip sol kanat kullanamadan oynuyor. Kuyt bu iş için biçilmiş kaftan. Stilini değiştirmesine hiç gerek yok. Sadece oyunu biraz daha derinlemesine oynamalı” tezini savunmuştu. Van Gaal da onu öyle oynattı zaten. Sağ açıktı ama daha bir defansifdi ve defans kademelerini hiç aksatmadan oynadı. 105’de Martins-Huntelear değişikliğinden sonra defansdaki üçlüden biriydi.

Beş Santimetrelik Fark

Oyunun son 15 dakikasını beş forvetle oynayan Hollanda’nın hocasının B planı dışında bir de C planı vardı. Oyun 120’ye geldiğinde planını uygulamaya koydu Luis Van Gaal. Elinde üç tane olağanüstü kalecisi olan Portakallar belki de en garip oyuncu değişikliğini yaptı. Yedek golcü gol atsın, yedek defans oyuncusu rakip atakları savuştursun diye oyuna alınır ama yedek kaleci penaltı kurtarsın diye belki de dünya futbol tarihinde ilk defa oyuna alınıyordu bir ilke imza atılarak dün gece.

Üstelik çok önemli bir penaltı ustası değildi Krul. Premier Ligde Newcastle United’la oynadığı son dört sezonda 20 penaltının sadece 2’si kurtarmıştı. Fakat bu stratejik bir hamleydi. Louis maç sonunda, karşılaşmadan önce beraberlik olursa kaleye Krul’un geçeceğini kendisiyle konuşduklarını ancak Jasper’a hiçbir şey açıklamadıklarını söyledi. “Bazen oyuncunun kalitesi ve yeteneği her alan için geçerli olmaz. Cillessen müthiş bir kaleci ama penaltılarda daha yetenekli olduğuna inandığımız Krul bize hayat verdi. Morali bozulmasın diye Cillessen’e söylemedik planımızı. Ama onun da hakkını vermek lazım. Urena’nın vuruşunda bizi ipten aldı doğrusu” dedi. Yunanistan’a karşı Kosta Rika’nın atmış olduğu yüksek ve sert penaltılar da Jasper’den beş santim uzun olan Tim tercihinin sebeblerinden bir diğeri olmalıydı. Ustaca uygulanan, olağanüstü bir teknik adam planı bu olsa gerek herhalde.

Tottenham’ın transfer listesinde olan Tim Krul henüz takımıyla anlaşma sağlamadı. Sağ bek Daryl Janmaat ve forvet Siem de Jong’u alarak takımdaki Hollanda’lı sayısı arttırmak isteyen Newcastle United, bu görkemli başarıdan sonra bakalım Tim Krul’u takımda kalması için ikna edebilecek mi? Van Gaal’den mutlusu yok şu an dünyada. Ama kafası karıştı bile. Arjantin önünde kaleyi Cillessen mi korusun yoksa Krul mu kaleci kazağını giysin diye düşünmeye başlamıştır şimdiden.

5 Temmuz 2014 Cumartesi, Astoria, New York, 09:15pm