Üzülmeyin….Gurur Duyun….Moralinizi Bozmayın…..İftihar Edin…..Bundan yaklaşık 2 yıl önce bir yaz sabahında kabusa uyanan Fenerbahçe taraftarları, 2 yıl sonra takımlarının bir final rüyası görebilme ithimalini nasıl hayal edebilirlerdi? En dibi yaşadıktan sonra, en üstü görmeye giden bu yolu aydınlık taşlarla döşeyen ve bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür etmeliyiz biz futbolseverler. Aykut Kocaman’a ve onun kocaman yürekli takımına sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Futbol öylesine garip ama bir o kadar da güzel bir oyun ki geçen hafta Avrupa serüveninin en iyi oyununu oynayan Fenerbahçe, dün gece Kadıköy’deki futbolun aksine Işık Stadında kendini karanlıklara gömen fakir bir oyun oynadı şaşırtıcı bir şekilde. Ne Lazio maçındaki kaleci ve defans dikkati ne de geçen haftanın defans ve ofans arasında adeta “köprü” gorevi yapan orta sahası vardı sahada. Maç öncesi herkesin tahmin ettiği sahneler görüldü kartalların evinde dün gece. Benfica’nın kendi sahasında nasıl oynadığını anlamak için çok gerilere gitmeye gerek yoktu. Sadece Newcastle United maçının 10 dakikalik özetini seyretmek yeterde artardı. Sıfır kornerle ve tek golle maçı bitiren Newcastle’in akibetine aynı şekilde uğramıştı Fenerbahçe. Attığı korner sayısı bir ve attığı gol de birdi. Ne garip bir benzerlik. Benfica defansın önünde Matic’i bırakarak düz bir mantıkla 2 merkez forvet ve 3 tane de kanat-forvet ozellikli oyuncularla dahasi 5 forvetiyle “aceleci futbol” oynadı golleri erken bulmak adına. Erken bulunan gole sayı olarak cevap veren ancak oyun kalitesi olarak cevap veremeyen Fenerbahçe adeta nefessiz kalırken, boğuluyordu rakip ataklarda. Rakiplerinin apoletlerini teker teker sökerek bugünlere gelirken, Aykut Hoca “sabır” demiş ve “top bizde kalmalı” diye de eklemişti. Ancak dün gece “evdeki hesap çarsıya uymayınca” , “sabır oyunu” once “panik oyununa” sonra da “kahır oyununa” dönmüştü Lizbon’da. Fenerbahce deplasmanda nasıl futbol oynanır sorusuna ders niteliğinde cevap veriyordu geçtiği her turda ama dün gece maalesef kırık not alıyordu her hattıyla. Sakatlıkların üstüste gelmesi şansızlıktı anack defansın önünde sert oynamayan, pres yapamayan halleriyle Baroni ve Salih’in de durumlari hiç iç açıcı değildi. Son 15 dakika oyuna giren Stoch kötü oyuna çare olamazken, kaleciyi yere yatıran tek isabetli uzak mesafeli şutu atıyor ve Kadıköy’ün Futbol Efendileri yarı final / final heyecanını başka Mayıslara uğurluyorlardı.
Dün Gecenin En Uyumlu Görüntüsü; Gaitan, Lima, Cardozo arasındaki müthiş birliktelik ve goller gelirken asist ve skor olarak gollere imza atmalarıydı.
Dün Gecenin En İlginç Hareketi; Maçın 54. Dakikasinda Fener ceza alanına tehlikeli olarak gelen bir ortada; 1.72cm’lik Gökhan’in, 1.88cm’lik Garay ve 1.93’luk Luisao’nun arasından çok iyi yükselerek topu kornere göndermesiydi.
Dün Gecenin Taktik Hatası 1; Geçen hafta Kadıköy’de Egemen’in kontrolünde neredeyse adım atamadığı gibi şut da atamayan Oscar Cardozo’nun anlamsız bir şekilde çok rahat oynaması ve Fener’in defansını yol geçen hanına çevirerek Volkan’la sık sık karşı karşıya kalmasıydı.
Dün Gecenin Taktik Hatası 2; Koca sezon Alex’in yerine forvet arkası oynarken, eksiklerden dolayı ofansif ön libero oynayan Baroni’nin yanına özellikle maçın ikinci yarısında M.Topuz’un yerine defansif yönü çok zayıf, pres özelliği olmayan Salih’in monte edilmesiydi.
Dün Gecenin Taktik Doğrusu; Benfica’nın başarılı ve tecrübeli hocası Jorge Jesus ilk maçta Fenerbahçe’nin sürekli sağ tarafdan gelmesi ve Gökhan’in penaltı yaratmasından sonra bu maçta Gökhan’ı durdurma adına, UEFA maçlarında hep sağ bekte kullandığı Andre Ailmeyda’yı sol bekte kullanmasıydı. Her şeye rağmen Gökhan maçdan çıkana kadar Fenerbahçe’nin en başarılı oyuncusuydu. Zaten Gökhan çıktıktan sonra da yerine giren Bekir’in kademe hatası da 3. golü getirmişti.
Dün Gecenin Fair Play Hareketi; Dün gece Gaita’nın tekmesiyle yerdekalan Gökhan’ın tedavisi için, gecenin yıldızı Oscar Cardozo’nun Egemen ile Gaitan didişirlerken sağlık ekiplerini ısrarlı bir şekilde sahaya çağırması ve yanından ayrılmamasıydı.
Dün Gecenin Tavsiyesi; Yeni sezonda Fenerbahçe’nin aklıyla oynadığı bu sabır,pas ve top bizde kalsın futboluna mutlaka daha cabuk oynayan, daha hızlı atağa kalkan, defansı fovet hattından başlatan,sahanın her yerinde pres yapan takım özelliğini kazanmasıdır.
Artık tekrar lige konsantre olma vakti. Puan kaybına tahammül yok. Seneye Şampiyonlar Ligi Fenerbahçe’yi bekliyor. Ülke futbolunun daha çok puanlara, futbol aşıklarının daha fazla finaller yaşamaya ihtiyacı var. Nice finallere, nice Mayıslara…. Yaşattığınız bu eşşiz heyecan için tekrar teşekkürler.....
New York, 02:46
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.