20 Nisan 2014.....Sezonun son derbi finali başlamak üzere. Fenerbahçe meşakatli geçen üç yılın ardından Beşiktaş’ın 12, Galatasaray’ın 13 puan önünde başlıyor maça. Yenerlerse sadece şampiyon olmayacaklar, daha önce elde ettikleri ligin bitmesine üç hafta kala şampiyon olma rekorlarını geliştirerek, dört hafataya çıkartacaklar. Başkanlarının olası bir kodese geri gitme serüvenine istinaden Kupayı Başkanlarına, çok sevdikleri Babalarına erkenden hediye edecekler. Ama şampiyonluk gelmezse, yenilgi halinde şampiyonluk belki haftaya da kutlanamayacak, beraberlik olursa Rize maçında bir puan bile yetecek.
Moussa Sow.....Geldiği ilk günden beri Beşiktaş’ın başına musallat olan Fener’in siyah incisi. Her Beşiktaş maçına imzasını koymuş, her Beşiktaş maçında özene bezene, itinayla dizmiş incilerini, sıra sıra atmış gollerini. Hep beraber nostalji yapıp bir göz atalım Moussa Sow patentli Beşiktaş atraksiyonlarına.....
5 Şubat 2012.....Moussa’nın ilk maçı.....Fenerbahçe Stadı.....Moussa Alex’in önünde tek forvet.....Caner asisti Moussa Sow golü.....FB 2-BJK 0
7 Ekim 2012.....Fenerbahçe Stadı.....Tek forvet Kuyt. Arkasında Baroni. Solda Caner, sağda Moussa Sow.....Caner’in kafa vuruşundan gelen topa Moussa imzası.....FB 3-BJK 0
3 Mart 2013.....İnönü Stadı.....Webo merkezde. Hemen gerisinde Baroni. Solda Senegal’li, sağda Hollanda’lı.....Egemen’in kafası ve kafanın devamı da Sow kafasıyla ilk gol.....Kuyt ortasında yine bir Moussa kafa vuruşu.....Belki de 90+3’de yenilen golle şampiyonluğun kaçtığı derbi.....BJK 3-FB 2
30 Aralık 2013.....Fenerbahçe Stadı.....Topal defansın önünde. Raul ve Alper birer adım ileride. Moussa-Emenike-Kuyt uçtaki üçlü..... Takım maçın büyük bölümünde bir kişi eksik.....Fenerbahçe’nin ikinci golü Sow’dan yine.....Asist Emenike’den.....FB 3-BJK 3
Kırmızılar Olsa da Derbi Sakindi
İlk yirmi dakikada Fenerbahçe’nin kornerleri, Almeida’nın Usain Bolt deparıyla Raul’ü ekarte edişi, Kanarya’nın pozisyonsuz baskısını ve Kartal’ın kontraya çıkışını seyrettik. Emre- Johns didişmesine, Alves- Almeida diklenmelerini izledik.
Emre dokunulmaz olduğu için yine kafasına göre takıldı sarıya kadar. Acak Özkahya dokunuşuyla sarıyı daha 15. dakika yeni dolarken alıverdi gereksiz yere. Galatasaray maçından ders almadığı belliydi. Sarı kart görününce Halis Hoca’nın ellerinde, “eyvah” dedi herkes. Buna Yanal ve takım arkadaşları da dahildi bence. Yaşadığı sakatlık hayırlı oldu ve yerini Alper’e bıraktı Fener’in sinir küpü kaptanı. Kaybedilmesi halinde rahat elde edilebilecek olan şampiyonluk, yerini tekrar stresli bir şampiyonluğa bırakacaktı. Peki bu nüansdan bihaber miydi Emre? Beşiktaş maçlarının yıldızı Moussa, Kuyt’ın nefis ara pasına çaprazdan güzel vuruşla olası şampiyonluk hikayesinin son satırlarını yazmaya başlamıştı ama sonu getiremediler maalesef. Bu pozisyondan sonra Sow ve Kuyt kayıplara karışırken, Emenike’nin durumuysa maç boyunca; “bulana aşkolsun”du.
Beşiktaş ilk yarının son çeyreği hariç orta sahadaki baskılı, presli oyununu sergileyemedi devre bitene kadar ama son dakikalarda attıkları gol ben geliyorum der gibiydi. Topu Franco’ya kaptıran Kuyt kendi takımından sonra ezeli rakibine de asist yapar gibiydi. Veli’nin direkten dönen şutuna Sow misali bir çapraz golde Motta’nın ayağından geldi.
Raul Meireless....Dünya Kupasından mı yoksa başka takıma gitmek istemesinden midir nedir yine sakin bir görüntüde ve usta edasıyla yerinde müdahalelerle oynadı ikinci yarının başlarında ve tüm oyun boyunca. Raul sinirli mizacını sakinliğe çevirmesini bildi. Darısı Emre’nin başına olur mu diye biz yine de umut edelim.
İki kırmızı çıksa da oyun çok gerilmedi. Karşılıklı ataklar oldu ama can alıcı pozisyonları göremedik bu devrede de. Yanal Emre sakatlanmasa Emre’yi oyundan çıkartır mıydı bilemiyorum ama Bilic de klübe de hem İsmail, hem de Uğur varken ikinci devreye niye Motta’sız başlamadı hayret doğrusu. Bu cesareti gösterebilseydi mücadele belki de 11’e 11 bitebilirdi.
Sonuçtan her iki takımda memnun olmalı. Fenerbahçe sadece bir puanın peşinden koşacak haftaya evinde hanımlara ve çocuklara oynayacak olsa bile. Beşiktaş ise iki oyuncu kaybına rağmen Şampiyonlar Ligine direk gitme şansını devam ettirdi. Bu arada Tahkim saha kapatma cezasını erteler mi yoksa redder mi orası biraz muamma ama hanımlar ve çocuklar da gelse Saracoğlu’nun tamamen dolu olacağı gün gibi aşikardır şimdiden.
Gecenin en güzel hareketini Fenerbahçe’nin hırçın çocuğu Caner yaptı doğrusu. Sahada uygulanması gereken bir kural vardı ve futbolcular bu kuralın ne olduğunu bilmiyorlardı. Tek bilen Halis Özkahya’ydı. Hakem atışında Danny topa önce kafasıyla, sonra da ayağıyla dokununca Özkahya çift vuruş verdi. Caner belki de kendisinin frikik golüyle takımını şampiyon yapacak atışı dışarı göndererek centilmenilk gösterisi yaptı. Gecenin diğer asil adamıysa maç sonunda başta Ersun Yanal olmak üzere Sarı Lacivertlileri tebrik eden Slaven Bilic’di.
20 Nisan 2014 Pazar, 2:54, New York
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.