01.05.2013
1.ARAP BAHARI
Bildiğimiz üzere bahar kelimesi yenilik, yenilenme gibi anlamlara gelmektedir. Arap Baharı’nın esinlendiği yer ise, 1968 yılında Çekoslovakya’da Sovyetler Birliğine karşı yapılan ayaklanmanın adı Prag Baharından gelmektedir.
Arap Baharı 18 Aralık 2010’da Tunus’ta Muhammed Bouzzazi’nin kendini yakmasıyla başladı. Tunus’ta yaşanan bir intihar eyleminin böylesine büyük bir domino etkisine yol açacağı tahmin edilemezdi.
2.TÜRKİYE’NİN ROLÜ
Her şeyin değişikliğine şahit olduğumuz bu yeni yüzyılda böylesine büyük ve bütün dünya ülkelerini ilgilendiren bu olaya Türkiye sessiz kalamazdı. Geçmişinde Osmanlı İmparatorluğu gibi, dünyaya boyun eğdirmiş ecdadın torunları olarak bu kadar önemli bir tarihsel gelişmede harekete geçmemiz gerekmekteydi. Böylesine bir fırsat ayağımıza kadar gelmişti. Cumhuriyet tarihinden bu yana ülkemizin yaşamız olduğu sıkıntılar, geçirdiği karanlık dönemlerden sonra son 10 yılda atağa kalkan bir Türkiye’nin bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi gerekmekteydi ki öylede yaptı.
Türkiye bu süreçte hep ayaklananların, demokratik haklarını arayanların yanında oldu. İzlemiş olduğu dış politikada da bunu çok iyi gösterdi. Zalimin, zulmün, diktatörlüğün karşısında durdu. Bunun sonucunda Ortadoğu’da çok büyük bir sempati topladı. Oradaki insanların gözünde artık Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, iyi bir lider, iyi bir idareci olarak görülmekte ve onlardakendi ülkelerinde Başbakanımız gibi bir lider, ülkesine, milletine zulmetmeyen, demokrasinin ve özgürlüklerinin olduğu bir ülke istemektedirler. Bu haseple Türkiye’nin rolü ve etkisi çok önemlidir. Sürece birde resmin öteki tarafından bakacak olursak bugün bizler diktatörlerin yanında yer olmuş olsaydık halimiz onlar gibi ya toprak altı ya da hapis olurdu. Bugün ne kadar hala Esad rejimi yıkılmamış olsa da onun sonu yakındır ve hüsranlıktır.
Yine bu süreçte kimi dikta rejimlerine karşı geldiğimiz için bize karşı terörü kullanmaya kalktılar. Birçok şehit verdik. Ama inanıyorum ki Allah’ın izniyle bu çözüm süreci başarıya ulaşacak ve herkesin kötü emelleri suya düşecektir. Türkiye olarak uygulanan dış politikanın eleştirilecek yönleri var elbette fakat doğru olduğunu düşünüyorum. Uygulandığı bölgeye göre farklılık gösterecektir.
3.SONUÇ
Arap Baharının sonucunda Türkiye için düşünülen küresel güç olma planı önceden öngörülen ve ona göre hazırlanan politikalar sonucunda bu süreçten başarıyla çıkacak potansiyele sahip. Eğer süreç Türkiye için istediğimiz gibi devam eder ve sabote edilmeye çalışılmazsa çok daha iyi yerlere gelip, Avrupa çökme durumuna gelmişken, Avrupa’yı böylesine kötü durumda yakalamışken değişen yeni yüzyılda küresel güç olma imkânına sahibiz.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.